Pazar Hamdi'deki şölenimiz 5,5 saat sürdü

Hamdi'deki şölenimiz 5,5 saat sürdü

23.07.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hamdi Et Lokantası'nın firik pilavı nefis... Lahmacunu süper... Çiğköfte ve içliköfteleri muhteşem... Oruk kebabı sıra dışı... Şiş kebabı dünya çapında...

Hamdideki şölenimiz 5,5 saat sürdü

vmilorster@gmail.com Manzarasından olsa gerek epey turistik bir yer burası. En kalabalık zamanda giderseniz ve sizi tanımıyorlarsa servis aksıyor ve yemekler son derece hızlı bir şekilde önünüze geliyor. Yemek kalitesi yine aynı ancak acelesi olan turistlere uygun olan bu muamele bize uygun değil.Okuyucularımın bildiği gibi, ben hiçbir lokantaya Milliyet ile olan bağlantımı söyleyerek ve adımı vererek gitmiyorum. Rezervasyon uydurma adlarla yapılıyor.Ancak bu sefer rezervasyonu yaptıran Birecikli ve burada tanınan bir arkadaşımdı: Mustafa Özsönmez. Aynı zamanda kendi deyimi ile "yeme özürlüsü" bir şahıs çünkü beğenmediği yemek olunca küçük bir lokmayla yetiniyor. İyi şey olursa bir-iki lokma. Şahane bir şey olursa azıcık atıştırıyor. Ama azar azar çok güzel rakı içiyor.Sonuç olarak 5,5 saat süren bu şölen boyunca bendeniz hem tabiri caizse ile zevkten dört köşe oldum hem de Güneydoğu kültürü ve misafirperverliği konusunda bilgimi derinleştirdim. Ben daha önce iki defa ziyaret etmiştim burayı. Ancak kürekleri aheste aheste çekince işin zevki başka oluyor. Hiç şüpheniz olmasın, İstanbul'daki en iyi kebap lokantası Eminönü'ndeki Hamdi. Şubesi falan yok. En iyi derken potansiyel olarak erişebilecekleri noktayı kastediyorum. Hamdi niçin bu kadar iyi? Başlıca üç nedeni var: Malzeme kalitesi, pişirmede kolaya kaçmama ve mevsimine göre her yerde bulamayacağınız bazı yöresel yemekleri hazırlamaktaki ustalıkları.Malzeme kalitesi her masaya konan yeşilliklerin tazeliğinden tutun da yemek sonu ikram ettikleri kayısıların (Malatya kayısısı) ve karpuzun lezzetine kadar yemeğin bütününde geçerli. Önce önünüze yeşillikler, kese yoğurdu, nefis Urfa peyniri ve pide geliyor tabii ki. Sonra firik pilavı ile erik tava.Taze ve yeşilken yakılan kurumamış buğdaydan hazırlanan bir nevi bulgur pilavı olan firik pilavı bulsam her gün yiyeceğim nefasette. Bırakın ülkemizde hazırlanan ve fiyatı can yakan yalancı risottoları, İtalya'nın en iyi lokantalarında yiyeceğiniz risotto yemekleri ile yarışabilir. Çok ilginç, kekremsi bir kokusu var. Üstünde az nohut ve kuzu tandır. Sonradan üstüne gezdirildiğini düşündüğüm güzel zeytinyağı ile yeni bir boyut kazanmış. Azar azar ve tadını çıkararak yiyoruz.Fas yemeği olan ve meyve ile hazırlanan "tagine"leri hep sevmişimdir. Erik tava bana iyi bir tagine yemeğini hatırlatıyor. Ama çok boyutlu ve ilginç. Belli ki çok iyi bir biber salça kullanmışlar ve ekşi erik ile nefis bütünleşmiş. Bir de taze sarmısak dişi. Yağsız but et. Ben biraz yağlısını tercih ederdim. Yine de dünya çapında bir tencere yemeği bu.Lahmacun da süper. Kazan Antebi'nde yediğim de çok iyiydi. Ama arkadaşım közde patlıcan ısmarlıyor ve lahmacuna macun gibi ekliyor lif lif patlıcanı. Ben de sadece yeni bir şey öğrenmekle kalmıyorum, is kokulu nefis patlıcan ile bütünleşen acılı ve sarmısaklı gerçek Antep lahmacunun dünyanın en iyi pizzalarından bile daha lezzetli olduğunu düşünüyorum.Çiğköfte de muhteşem. Öyle makine işi, macun gibi, ucuz biber salçası doldurulmuş çiğköftelerden değil. İnce bulguru dile değiyor. Kullanılan pul biber nefis. Arkadaşıma söylüyorum. Garsona bir şeyler söylüyor. Hemen iki ayrı "isot" yani kırmızı pul biber geliyor önüme. Koyu renkli olanı gölgede kurutulmuş. Çiğköftede kullanılan o.İçliköfteleri de tık diye kırılıyor dile değince. Soğanı biraz az.Şimdi sıra kebaplarda... Önce oruk kebabı ve şiş kebap geliyor. Kullanılan bulgur ve kıymanın nefaseti oruk ya da simit kebabını sıra dışı yapıyor. Çiğköftenin sıcağı mübarek. Tekstürü aynı. İyi olmasının nedenleri Şiş kebap dünya çapında. Şişte et parçaları arasına küçük kuyruk yağı parçaları dizilmiş. Yanında ev yapımı nar ekşisi ile hazırlanmış salçalı soğan ve yeşillikler.Tabii kaşık salatası ile birlikte yavaş yavaş tadıyoruz. Getirin bana Mehmet Öz adlı doktoru; kendisine kuyrukyağlı şiş kebap yedireceğim. Gerekirse silah zoruyla!Bu değerli bilim adamı belki damak zevkinden ödün vermeden yaşamanın insan huzur ve mutluluğuna katkısını anlar ve bizleri suçluluk duygusuna ve gereksiz streslere sürüklemekten vazgeçer.Ben artık sıra tatlıda derken inanılmaz kalınlıkta bir sebzeli kebap geliyor. Adı zaten kol kebap. Bir nevi bol sebze ve yeşillikle hazırlanan Beyti.Şöyle bir kesin, içinden su akıyor. Belli ki zırh kullanma konusunda işinin ehli buranın ustası. Ayrıca et-yeşillik oranı da optimum.Şimdi sıra tatlıda. Nefis bir katmer geliyor. Baklava hamurları çok güzel. Fıstıkları da. Kullanılan yağ da Urfa sade yağ. Bu yazıyı yazarken ağzımın suyu akıyor hâlâ.Bol rakı ile adam başına 50 YTL'ye çıkıldığını düşününce de "Helal olsun sana Hamdi bey, inşallah sağlıklı, mutlu ve uzun yaşa" diyorum içimden. nTel: (0212) 528 03 90 Getirin Mehmet Öz'ü EĞERLENDİRME: * * * * * Değerlendirme yapılırken, sadece ve sadece yemeğin kalitesi notlanıyor. Mekanlar bir ile beş yıldız arası değerlendiriliyor. * Kötü** Vasat*** İyi**** Çok iyi***** Türünün en iyisi YILDIZLAR