Pazar “Her enstrümanın ayrı bir hikâyesi var”

“Her enstrümanın ayrı bir hikâyesi var”

11.02.2024 - 06:51 | Son Güncellenme:

Depremde 17 yakınını kaybeden Karsu, hayata geçirdiği ‘Serinyol Müzik Evi’ ile depremden etkilenenlerin yaralarını sarmaya devam ediyor. Müzik evinin hikâyesini anlatan Karsu, “Enstrümanların büyük bir çoğunluğu daha önce kullanılmış. Her enstrümanın ayrı bir hikâyesi var,” diyor

“Her enstrümanın ayrı bir hikâyesi var”

Çiğdem Yılmaz - 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkımlardan biri Hatay Antakya’da yaşandı. Binlerce kişinin yaşamını yitirdiği Hatay’da yaralar sarılmaya devam ediyor. Depremde, ailesinden 17 kişiyi kaybeden Karsu da depremin ilk gününden itibaren bölgede yardım faaliyetlerini sürdürüyor. Karsu, depremin birinci yıldönümünde Antakya’da, Serin Yol Müzik Evi’ni açtı. Açılışa Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands’ın yanı sıra STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Açılışın ardından Karsu, Serinyol Halk Korosu’nun yetişkin ve çocuk katılanlara mini bir konser verdi.

Haberin Devamı

“Her enstrümanın ayrı bir hikâyesi var”

Konserin ardından Karsu ile bir araya geldik. Yarım saat önce sahnede gördüğümüz enerjik ve etrafa sürekli gülümseyen kadın, karşımızda gözleri dolu dolu otuyordu. Karsu, geride bıraktığı bir yılın yarattığı boşluğu şu sözlerle anlatıyor: “Hayat bir şekilde hepimiz için devam ediyor. Ama nasıl devam ettiği de önemli. Bu sabah ailece kahvaltı yaptık. ‘Tüm aile diyoruz’ ama aslında içimiz paramparçaydı. O masada ninem, halam, kuzenlerim yok... Koca bir masa, masada Antakya’ya özgü tüm yemekler var ve masa dolu ama koca bir boşluk var. Bu boşluk da kolay kolay kapanmaz. Sevdiklerimiz artık yok ve biz eksildik, eksiğiz...”

Enstrümanlar için kapı kapı dolaştı

Karsu Vakfı’nı kurmasının ardından Hatay’da müzik evi yapmaya karar verdiğini aktaran Karsu, hayalini gerçekleştirdiği için mutlu olduğunu belirtiyor. Hollanda’da ailesiyle kapı kapı dolaşıp çocukların burada müzik yeteneğini geliştirebilmesi için 100’e yakın enstrümanı bağış olarak topladığını anlatan Karsu ,”İnanılmaz gururluyum. En sevdiğim şey yemektir. Pandemi döneminde konserlerim iptal oldu. Yemek kitabı yazmaya karar verdim. Hollanda’da ön satışa çıkardım. Hollanda’da 70 bin kişi kitabı satın aldı. Bu gelirle birkaç aileye ev de alabilirdik ama biz daha fazla insana dokunmak istedik ve elde ettiğim gelirle kendi vakfımızı kurduk. Konserin, müziğin insanları bir araya getirip iyileştirdiğini düşündük ve müzik evi yapmaya karar verdik. Müzik evi umarım genç yeteneklere ilham kaynağı olur. Ben, nişanlım ve ailem Hollanda’dan 20 saz, 5 ud olmak üzere 100’e yakın enstrüman topladık” diyor.

Haberin Devamı

“Yıllardır saklanmış ve şimdi müzik evimizde”

Karsu, kapı kapı dolaşıp topladığı enstrümanların hikâyesini, “Herhangi bir müzik evinden gidip bu müzik aletlerini satın alabilirdik. Ama ben biliyorum ki, dünyada birçok insanın müzik aleti var ve bunları artık kullanmıyor. Dedim ki, ‘Biz bu enstrümanları toplasak mı?’ Bunun üzerine sosyal medyada bir duyuru yaptık ve bu duyuru üzerine onlarca dönüş aldık. Gitar, piyano, saz, kemençe, klarnet gibi onlarca enstrüman topladık. Şu an 123 enstrüman var ve enstrümanların büyük bir çoğunluğu daha önce kullanılmış enstrümanlar. Her enstrümanın ayrı bir hikâyesi var. Bağışlanan darbukalardan biri Türkiye’den gelen biri tarafından bağışlandı. Darbukanın sahibi Orhan Gencebay, Zeki Müren, Sibel Can gibi isimlerle çalmış. Şimdi hayatta değil. Kızı bize ulaştı ve bağışlamak istediğini söyledi. Bağışlanan udlardan birinin sahibi de yine bir Türk. Kendisi bize ulaştı ve şu an da kanser tedavisi görüyor. Sağlık problemleri nedeniyle artık çalamadığını söyledi. ‘Ben artık bunu size teslim etmek istiyorum’ dedi. Sonra bir keman var. O kemanla da Hollandalı bir adam yıllar önce eşine evlilik teklifi etmiş. Yıllardır saklanmış ve bugün o keman müzik evimizde” sözleriyle anlatıyor.

Haberin Devamı

“Asıl dayanışma şimdi lazım bu insanlara”

Kısa bir süre önce bölgeyi yeniden gezdiğini ve bölgeye daha fazla yardım yapılması gerektiğini söyleyen Karsu, “Gezdiğim her yerde gördüğüm şey, insanların travmaları hâlâ taze duruyor. Öyle hikâyeler var ki, dinlediğimde yüreğime kocaman bir ağırlık çöküyor. Tüm bunları görüp dinlediğimde, ‘Keşke daha fazla imkânım olsa ve daha fazla insanın elinden tutsam’ diyorum. Ben buradan, iş insanlarına CEO’lara şirketlere sesleniyorum, ‘Lütfen deprem bölgelerine gelin ve bu deprem bölgelerini yerinde kendiniz görün.’ Gezdikçe, dinledikçe nerede, neye ihtiyaç olduğunu görecekler. Asıl dayanışma şimdi lazım bu insanlara. Çünkü bu insanların 5 yıl konteyner kentte kalacakları söyleniyor. Bu konteyner kentlerde özel alanları ve sosyal alanları yok. Bu insanların el birliği ve dayanışma ile en kısa sürede normal hayatlarına dönmelerini sağlamalıyız. Bunu da birlikte başarabiliriz. Lütfen gelin görün ve bu insanların yaralarını hep beraber saralım” diyor. 

Haberin Devamı

“Her enstrümanın ayrı bir hikâyesi var”

“Köprü olmak mutlu ediyor”

Yardım verenlerle yardım alanlar arasında köprü olduğunu söyleyen Karsu, “Birilerinden alıp, birilerine veriyorum. Bu da beni inanılmaz mutlu ediyor. Burada bize en büyük desteği verenler arasında Hollandalılar var. Buradaki insanlara inanılmaz sevgi yolluyorlar, her defasında buradaki insanları unutmadıklarını söylüyorlar. Ve şunu söylüyor, ‘Unutmuyoruz, seviyoruz, sevgi yolluyoruz...” diyor. Karsu Vakfı’nın depremle ilgili farklı projelerinin de olduğunu anlatan Karsu, “Kuzenlerimle birlikte yürüttüğümüz bir projemiz var ve o proje devam ediyor. Kuzenlerim bölge için şu an depreme dayanıklı ekolojik evler dizayn ediyor. Bu da bizim için önemli bir proje. Elimizden geldiğinde bölgedeki faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” diyor.