Pazar Kaş'ta sonbahar

Kaş'ta sonbahar

06.11.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Genelde yazlık beldelerin sonbaharları hüzünlü olur. Kapalı dükkanlar, ışıksız evler, başıboş köpekler... Ama Kaş farklıydı. Dantel gibi kıyıya işlenmiş kasabayı, hem kıyıdan hem de tepeden seyrettim. Begonvillerin arasında uzun uzun yürüdüm. Bir de kendimi denize attım. Kasım başında, Kaş'ta bir saat yüzdüm...

Kaşta sonbahar

GEZMEK GEREK Dünyanın en güzel manzaralarından birini seyrettim. Yol kıvrıla kıvrıla uzandı, her karede manzara daha da büyüleyici bir hal aldı. Kaş'ın köpeği SezarBu mevsimdeki kalabalığa hayret ettim. Kaş sokaklarında yerli turistten çok, yabancıyla karşılaştım. Yürüyüş yapmaya gelenler, sadece dinlenenler, kafelerde oturup kitap okuyanlar, Kaş çarşısının meşhur köpeği Sezar'ı sevenler...İnsanın sıcaktan bunalmadan veya üşümeden, ıslanmadan, rüzgarla boğuşmadan, yani doğayla savaşmadan kendini sokaklara atabilmesi ne kadar güzel bir his... Bütün bir gün yürüdüm. Biraz yemek için, biraz nar suyu içmek için, bazen de bir kahve için oturdum. Bir de, artık gide gele edindiğim ahbaplarla muhabbet ettim, kaldırım köşelerine oturup konuştum.Doğa büyüleyiciydi. Güneş ışıklarının mevsim itibarıyla kırılan açısından mıdır nedir, her şey gözüme daha bir farklı gözüktü. Akşam olunca, tahta iskemleli meydan kahvesi Don Kişot'ta oturup adaçayı söyledim. Kaş'a tam 30'uncu kez gelen Hollandalı Astrid von Derweden ile sohbete daldım. Mitolojiden Osmanlı tarihine uzanan bir yelpazede, daha çok o anlattı, ben dinledim. Bir ara yağmur attırdı, sundurmalı bir bara geçtik sohbeti bırakmadan.Deniz hâlâ çok güzelSezonda olduğu kadar sık olmasa da, tekne gezileri hâlâ yapılıyor. Ertesi sabah, hava oldukça sıcakken ve tekneyle çok rahat çıkabilecekken, bu kez canım istemedi. Küçük Çakıl'a gittim, yanımda şort vardı ama denize girerim diye aklımdan geçirmiyordum...Kendini denize atan Avrupalı turistleri görünce dayanamadım. İlk anda buzzzz gibi geldi ama hemen alıştım. Deniz çarşaf, bir saat suda kaldım. Nefes nefese kalana kadar, Kaş'ın her açıdan fotoğrafını zihnime nakşedene kadar yüzdüm.İyi ki yüzmüşüm. Akşama mevsim değişti, hava birden soğudu. Yağmur indirdi. Otelden hırkamı alıp yine sokaklarda, sundurma altlarında oturdum. Bu sefer de başka türlü güzel oldu. Sonbahar Kaş'a çok yakıştı. Dalaman'a uçak bulamadığımdan, Antalya'dan gittim bu kez Kaş'a. Sabahın beşinde kalkmış olmama karşın, üç saatten fazla süren yolda gözümü bile kırpmadım. Düşündüm ki, bu görüntüyü kaçırmamalıyım. Meydandaki Mercan her zaman mükemmel. Mezeleri de balıkları da çok lezzetli, fiyatlar uygun. Cafe Corner'ın leziz makarnalarını kaçırmayın. İtalya'dan makarna uzmanı bir şef gelmiş, bir ay kalmış, Türk aşçılara makarna ve sosların inceliklerini öğretmiş. Çarşıda yemek yenecek yerlerden Eniştenin Yeri tam bir esnaf lokantası. Tereyağlı kırmızı mercimek çorbası ve tahinli piyaz bu mevsimde rahatça yenebilir. Ne yenir? Club Phellos: İki kişi yarım pansiyon 100 YTL. Tel: (0242) 836 1953 Medusa: İki kişi kahvaltı dahil 60 YTL. Tel: (0242) 836 14 40 Linda Beach: İki kişi kahvaltı dahil 70 YTL. Tel: (0242) 836 30 60 Maki Otel: İki kişi kahvaltı dahil 40 YTL. Tel: (0242) 836 34 80 Nerede kalınır? Havayolu tercih ederseniz, Dalaman 160, Antalya 210 km. uzakta. Otobüs düşünürseniz, büyük şehirlerin hepsinden Kaş'a seferler var. Yol biraz uzunca ama unutmayın ki bu dünyada her güzellik için bedel ödemek gerek! Nasıl gidilir? Mutlaka tekne turu yapın. Akvaryum Koyu, Simena, Kekova ve Üçağız köyünü görün. En güzeli tekneyle gezmek, inanılmaz bir güzellik sizi bekliyor. Kalkan sadece 25 km. mesafede. Yüzde 30'u falan diyorlar ama bence halkın yarısı İngiliz olmuş. Biz aramızda "Kalkanborough" demeye başladık! Antik kentlerin en etkileyicisi, ölümü bir son saymayan Likyalıların kenti Ksantos 45 km. uzaklıkta. Görmediyseniz mutlaka görün derim. Patara, Letoon ve Demre'ye, Noel Baba'ya günübirlik geziler yapabilirsiniz. Hem de güneş altında erimeden rahat rahat gezebilirsiniz. Mümkünse Patara'nın kumuna fazla bulaşmamanızı tavsiye ederim, temizlenmek zor. Kaş'ın içinde bolca yürüyün. Çukurbağ Yarımadası'nda, Meis'e doğru bir kahve için. Geçen yazın en güzel lokantası Lemoni, ne yazık kapanmış. Ama bahçesine giriş serbest. Şahane bir manzarası var, kaçırmayın. İlk önce biraz soğuk geliyor ama kasım ayı içinde rahatlıkla yüzülebiliyor. Likya yürüyüşleri, bisiklet turları, dalış... Özellikle, Kaş demek biraz da dalış demek artık. Her tür "outdoor" aktivite organize eden şirketler açık. Dragoman'ı deneyebilirsiniz. Tel: (0242) 836 36 14, www.dragoman-turkey.com Don Kişot Cafe'de uzunca oturup meydanı seyredin. Ne yapılır?