Laduree tekrar Türkiye’de

2010 yılında, Bebek ve İstinyePark’ta, iki şubesi ile Türkiye’ye kendini tanıtmıştı makaronun mucidi Laduree. Türkiye temsilcileri ile biten anlaşmaları nedeniyle iki yılın ardından şimdi tekrar İstinyePark’ta. Laduree’nin yeni Türkiye yöneticisi Bahar Çapkın rengarenk makaronları anlattı:

“Türkler karamelli ve çikolatalı seviyor”
* 1862 yılında kurulan ve makaronun yaratıcısı olan Laduree, dünyaya bu eşsiz tadı yaymayı amaçladı. Hem dünyada
hem de Türkiye’de çok taklit edildi.
* Acıbadem kurabiyesi gibi ürünlerle karşılaştıranlar oluyor. 15’inci ve 16’nci yüzyıllarda bile var olan şeylerdi bu acıbademli kurabiyeler. İki katlı, özel soslu ya da meyveli değillerdi. Bisküvi deniyordu onlara. Sadece ana malzemesini badem oluşturuyordu ve şu an böyle bir karşılaştırmanın tek nedeni bu. Makaronu tattıktan sonra ise farkı anlıyorsunuz. Çok sofistike bir tatlı.
Diğer önemli farkı ise kreması, reçeli ve aromaları. Makaronun yapılış e sunuş şekli de oldukça farklı. Çok sanatkarca hazırlanıyor, elde tek tek dolduruluyor. Zahmetli bir iş.
* Kutu tasarımlarımız da çok özel ama sadece Paris konseptinde. Sadece İstanbul için değil, hiçbir şehir için özel kutu tasarımı yapılmadı ama böyle istekler var.
* Karamel, vanilya, çikolata gibi klasikleri Türkler çok seviyor. “Şampanya ve makaron inanılmaz bir ikili”
* Gelenler hem kendileri için hem de arkadaşlarına hediye olarak makaron alabiliyorlar. Çünkü Laduree’nin gücü kutusunda ve tadında. Bu kutular kendi başına birer hediye. Eve gelip paketi açıp makaronları bitirince, kutuları saklayıp başka bir şekilde kullanabiliyorsunuz. Paris’te ziyarete gittiğiniz eve, Laduree makaronu götürmeniz çok değerli bir şey. Makaronları tabii ki çay ve kahvenin yanında yiyebilirsiniz ama şampanyayla da çok güzel bir uyuma sahip. Bu nedenle özel davetlere giderken hediye olarak çok
tercih ediliyor. Şampanya ve makaron inanılmaz bir ikili. Bunu da yavaş yavaş Türkiye’de tanıtacağız.