Pazar Lezzet imparatorluğu

Lezzet imparatorluğu

24.06.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ottoman Şarki Lezzetleri Lokantası standartlaşmış kebapçılardan çok farklı. Soğuk mezelerden kebaplarına kadar yemeklerinin malzeme kalitesi ve lezzeti çok iyi

Lezzet imparatorluğu

vmilorster@gmail.com Tabii ilk denemenizin olumlu olması lazım tekrar ziyaret etmek istemeniz için bir lokantayı. Aynı yeni insanlarla tanışmak gibi. İlk izlenim, yanıltıcı olsa bile, çok önemli.Cibali'deki bu aile müessesesi ile bir yıl önce tanıştım. Benim sevdiğim Cibalikapı Balıkçısı yanında, üç katlı, nefis bir terası olan, sevimli bir mekan. Ancak o gün ciddi bir şekilde yemeğe odaklanmak yerine, annesinin yokluğunda, dört yaşındaki kızımı eğlendirmek için çeşitli şaklabanlıklar yaptığımı hatırlıyorum.İkinci kez burayı ziyaret ettiğimde de, çok uzun bir yolculuktan yeni geldiğim ve Lufthansa sağolsun, valizimi bulamayıp şaşkınlıktan duty free'den aldığım konyakları da Kayıp Eşya bürosunda bıraktığım için yediğim yemeklerin hakkını tam veremediğimi düşünüyorum.Ancak ilk iki ziyaret Ottoman Şarki Lezzetleri lokantasını özel bir günde tekrar ziyaret etme isteğini güçlendirdi bende. Lokantanın sahipleri olan Kemal bey ve Müge hanımın gülümsemelerinin içten, misafirperverliklerinin samimi olduğunu ve mesleklerine olan saygılarının ve yemek sevgilerinin yediğimiz yemeklere yansıdığını düşündüm... Yanılmamışım. Eğer ilk defa yemek yediğin bir lokantayı beğenmişsen, içinde tekrar orayı ziyaret etme arzusu uyanmış ise zirveye ulaşman üçüncü seferde oluyor. Birincisi ısınma turu atar gibi. İkincisi, deneme yanılma. Üçüncüsü turnayı gözünden vurma. Haziranın ikinci haftasında, limonata gibi bir havada, buranın terasında, karşımda nefis bir manzara, masamda buz gibi Mest Misket rakı, burada yediğim yemeğin son zamanlarda çektiğim en enfes ziyafetlerden biri anlamına geldiğini düşünüyorum.Neden mi? Birinci neden şu: Ottoman standartlaşmış kebapçılardan çok farklı. Belli ki mevsimine göre ve Müge hanımın zevkine uygun yemekler hazırlıyorlar. Lokantada olduğunuzu unutup kendinizi Güneydoğulu bir dostun evinde hissediyorsunuz.Tabii başgarson Ali beyin de hakkını vermek lazım. Kendisi, en iyi garsonlarda bile nadir bulunan bir meleke geliştirmiş. Ne zaman tabağınıza servis yapılsın, tabağınız değişsin ya da kalsın istiyorsunuz, siz ağzınızı açmasanız bile o düşüncelerinizi okuyor. Önünüz boş kalmıyor ama aceleye de getirilmediğiniz için sultanlar gibi keyfini çıkarıyorsunuz yediklerinizin.Zaten insanın önünde tam 11 soğuk meze olursa acele etmek mümkün mü? Hele bunlardan altı tanesine, çok iyi anlamında bir çarpı işareti koyarsanız. İstanbul'da kolay bulunmayacak bir Carra (tepsi) çökeleği. Antakya'dan getirtilmiş. "Sefer kitel" dedikleri, ince bulgurdan yapılmış, acılı köfte. Taze bir zahter salatası. İçinde nane de olduğu için iştah açıyor. Gene çarşıda bulamayacağınız lezzette bir nar ekşisi ile hazırlanmış bir yeşil zeytin piyazı. Yöreye özgü ve aynı nar ekşisi ve albiber ile yapılan bir patlıcan salatası, babaganuş. Ayrıca çok lezzetli bir bakladan humus.Bunların dışında kalan acılı ezme ve nohut humus da çok iyi. Süzme yoğurtlu patlıcan salatası da. Bir tek çökelek salatası diğerleri ile aynı düzeyde değil. Soğuk mezeler Sonra inanılmaz şaheserler geliyor ara sıcak olarak. Yedi tane. Hepsinin malzemesi çok kaliteli çünkü kullandıkları ince bulgur, nar ekşisi, peynir, biber salçası, bıçak kıyması vs. kaliteli. Önce, daha önce hiç yemediğim Antakya çiğköftesi. İnce bulgur ve patates ile yoğrulmuş. Kavrulmuş kıyma ve soğan ilave edilmiş. Sonra önümüze, benim şu ana kadar yediğim en lezzetli "yuvalama" (kimileri "yuvarlama" diyor) ile üç tane değişik Antakya börek / pidesi konuyor. Biberli ekmek, katıklı ekmek ve yağlı hamurdan, benim bu yazıyı yazarken bile ağzımın sulanmasına sebep olan, kaymaz böreği.Sıra kebapta derken üç öğün daha geliyor önümüze. Sac oruğu dedikleri, şimdiye kadar yediğim en hafif içliköfte. Sac yerine fırında pişmiş. Sonra yanında yaprak sarma ile iki kalem pirzola. Kemiklerinden tut, etler dökülüyor. İçi sulu. Nefis. Son olarak da, bir lokantada yediğim en lezzetli keşkek... Yenidünya, sarmısak kebapları ve marine bonfile ile noktalıyoruz ziyafeti. Mevsimlik kebaplar oldukça iyi. Kanımca, Gaziantep'te olduğu gibi, yüzde 100 kuzu eti kullanılsa, daha lezzetli olur. Dana etinin kebapta yeri olmamalı. Öte yandan bonfile kaliteli ancak ben bu kadar özgün ve yöresel bir mönüde biraz sırıttığını düşünüyorum.Yemeği enfes bir künefe ile noktalıyoruz. Fiyatlar da makul. Adam başı 50 YTL. nTel: (0212) 631 75 67 Ara sıcaklar nefis DEĞERLENDİRME: * * * * Değerlendirme yapılırken, sadece ve sadece yemeğin kalitesi notlanıyor. Mekanlar bir ile beş yıldız arası değerlendiriliyor. * Kötü** Vasat*** İyi**** Çok iyi***** Türünün en iyisi YILDIZLAR