Pazar Okullar hayat buluyor

Okullar hayat buluyor

24.11.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Diyarbakır’da yazdan kalma bir kasım gününde Okullar Hayat Olsun projesi için resim yapan beş öğretmene yorgunluklarını unutturan sözler altı yaşındaki Zehra’dan geliyor: “Bu resmin içine girmek istiyorum”

Okullar hayat buluyor

Mavi önlüğünün üzerindeki beyaz yakasını itinayla düzeltip ellerindeki çiçekleri öğretmenine uzatan o küçük kız hiçbir zaman unutmadı o çiçeklere uzanan sıcacık elleri. Şanslı olanlardandım üstelik. Öğretmenim aynı zamanda ressamdı. Hayal kurmayı ondan öğrendim. Yaratacağınız şeyi bir ders boyunca düşünebilirsiniz diyen sesi hiç gitmedi kulaklarımdan. Bugün 24 Kasım. Öğretmenler Günü’nde başka çocukların dünyalarını renklendiren gencecik öğretmenler için yollara düştük. Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde tatlı bir telaş. Ellerinde fırçalarıyla okul okul dolaşan resim öğretmenleri Okullar Hayat Olsun projesi kapsamında çocukları renkler ve desenlerle buluşturuyorlar. Biz de birçoğu atama bekleyen bu genç öğretmenlerin konuğu olduk ve Zübeyde Hanım Anaokulu’nda yaptıkları boyamaya katıldık.

Milli Eğitim Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve belediyelerin 2018’den bu yana yürüttüğü Okullar Hayat Olsun projesi 2021’de tamamlanacak. Projenin detaylarını Yenişehir Halk Eğitim Müdürü Nuray Hurata, “Bizim şu an yürüttüğümüz projenin sadece bir ayağı. Gönüllü resim öğretmenlerimiz okullarda duvar ve eğitsel yer çizgi çalışmaları yapıyor. Diyarbakır Yenişehir ilçesi olarak sürdürdüğümüz çalışmalarla okullarımıza hayat buldurtmaya çalışıyoruz. Temmuz ve ağustos ayında Diyarbakır’da sıcaklıkların 40 derecenin üzerine çıktığı durumlarda da bu çalışmalar yapıldı” diyor. Öğretmenleri meraklı gözlerle izleyenlerden biri olan Zübeyde Hanım Anaokulu öğrencisi altı yaşındaki Zehra “Resmin içine girmek istiyorum” sözleriyle ifade ediyor gördüklerinin kendisinde yarattığı heyecanı.

Okullar hayat buluyor



“Çocukların okula bakışı değişiyor”

Bu coşkuya emeğiyle katkı koyan öğretmenlerden biri 24 yaşındaki resim öğretmeni Aziz İlah. Bir yıl önce mezun olan İlah, atama beklerken zamanımı bu şekilde değerledirmek istedim diyor ve ekliyor: “Resim öğretmeni arkadaşlarım bu işin içinde. Teklif gelince fayda sağlamak adına katıldım projeye, inanıyorum ki güzel şeyler yapacağız. Şu ana kadar 23 okul boyadık. Çalışmaların çocuklara okulları daha da sevdirdiğini gözlemledik. Okula aşkla geldiklerini görüyoruz. Bunları gördüğümüzde biz de mutlu oluyor, işimizi o hevesle yapıyoruz. Bu işin içinde olduğum için söyleyebilirim ki böyle çalışmaların devamının getirilmesi lazım” diyor.

Sabahtan akşama kadar resimliyorlar

Çizilecek resimlerin okulun seviyesine göre belirlendiği projede zemine yapılan dizgi çalışmalarında geleneksel oyunlar yeni nesille buluşturuluyor. İki yıldır öğretmenlik yapan 27 yaşındaki Kendal Filiz, burada diğer resim öğretmenleriyle gönüllü olarak çalıştıklarını belirtirken projenin ilerlemesi için ellerinden geleni yaptıklarını belirtip devam ediyor: “Özellikle çocuklardan aldığımız dönüşler bizi çok mutlu ediyor. Örneğin hayvan figürleri yapıyoruz, öğrenciler bunu daha önce hiç görmemiştim, bunu TV’de görmüştüm şimdi okul bahçesinde görüyorum diyor. Bunlar bizi çok mutlu ediyor. Anaokullarında tuvaletlerin yanına el yıkayan bir çocuk, lavaboların yanına diş fırçalayan bir figür resimliyoruz. İlkokulda seviye arttığı için daha çok ders çalışmaya yönelik, çevreye duyarlı çizimler yapıyoruz. Ortaokullarda biraz daha farklı oluyor. Onların yaş seviyesine göre çizimler yapıyoruz.”

Okullar hayat buluyor



Üç yıldır öğretmenlik yapan 37 yaşındaki Atilla Aslanoğlu bize Okullar Hayat Olsun projesindeki dizgi çalışmalarının amacının çocukların resim algısını değiştirmek, onları bir bütün içerisinde algılamalarını sağlamak olduğunu anlatıyor: “Dizgide geleneksel oyunlarla çocukları buluşturmak ve resmin içerisinde bulunan materyalleri tanıtabilmek önemli. Örneğin grafik tasarımıyla trafik kurallarını tanıtabiliyoruz. Aynı zamanda üzerine düşündürebilmek istiyoruz. Şu an şehir içindeki okulları resimle buluşturmaya çalışıyoruz. İlerleyen günlerde projenin içeriğiyle alakalı toplantılar yapacağız. Ne yapmamız gerektiği konusunda kendimize bir yönerge belirleyeceğiz” Sabah sekizde çizim yapmaya başlayan öğretmenler akşama kadar çalışmalarını sürdürüyor.

Bir diğer resim öğretmeni Baran Yürekli, çocukların mutluluğuna vurgu yapıyor: “Yaptığımız resimlerle çocuklar mutlu oluyor. Biz de onların mutluluğuyla mutlu oluyoruz. Resim yaptığımızda çocuklar etrafımıza toplanıyor, gülüyorlar. Resim çizerken çocuklarla sohbet ediyorum, resim yapmayı seviyor musunuz diye soruyorum, sevdiklerini söylüyorlar.”

Haberin Devamı

“Ben de resim öğretmeni olacağım”

Halk eğitimin bünyesinde çalışan resim öğretmeni Rıdvan Çelik, haftanın beş günü okullarda olduklarını söylerken bu projeyle çocukların dünyalarını renklendirmeyi ve okulla daha sıcak bir ilişki kurmalarını amaçladıklarını belirtiyor, “Yatığımız çizimler tamamen eğitim amaçlı. Örneğin çöp kutusunun yanına elindeki çöpü kutuya atan bir çocuk çiziyoruz bu alışkanlığı kazanmaları için. Kütüphanelerde okumayla ilgili çizimler yapıyoruz. Öğrenci biraz daha motive olsun, ona yoğunlaşsın istiyoruz. Geridönüşümle ilgili çizimlerimiz oluyor. Böylece çocuğa bir fikir aşılıyoruz. ” Kırsal alandaki birkaç okula da gittiklerini söyleyen Çelik bunu artırmayı düşündüklerini belirtiyor. Çelik, belli bir bütçenin ayrıldığı proje için gerektiği yerlerde öğretmenlerin de ellerinden geldiğince katkı koyduklarını söylerken kendisini en mutlu eden şeyi “Ben resim öğretmeni olacağım diyen çocuklar oluyor. Ben de çizim yapacağım, ben de böyle mutlu bir çocuk olacağım, evde gidip şöyle bir resim yapacağım diyenler oluyor. Çizdikleri resimleri getirip fikrimizi soran çocuklar oluyor” sözleriyle anlatıyor.