Pazar “Sanat toplumsal bir aktivite olarak kalmalı”

“Sanat toplumsal bir aktivite olarak kalmalı”

28.05.2023 - 02:00 | Son Güncellenme:

2028’de tamamlayacağı Schubert projesinin ilk albümünü yayınlayan piyanist Can Çakmur, sanat alanında tartışılan yapay zeka üretimleri için “Popüler müzik gibi formüle bağlı türlerin bestecileri için yapay zekanın tehdit unsuru olacağını tahmin ediyorum” diyor.

“Sanat toplumsal bir aktivite olarak kalmalı”

Seyhan Akıncı - Yeteneği, çalış tarzı ve aldığı ödüllerle dikkat çekmişti piyanist Can Çakmur. O artık sadece gelecek vadeden genç bir piyanist değil, geleceği inşa eden özel bir müzisyen. Geçtiğimiz günlerde beş yıllk çok özel bir projenin ilk albümü olan “Schubert+ Vol. 1”i müzikseverlerle buluşturan Can Çakmur ile 11 albümlük bu seriyi, Schubert’e hayranlığını ve yapay zekanın sanat ile olan ilişkisini konuştuk.  

Haberin Devamı

“Kış Uykusu”nda Schubert tınıları

Schubert’e duyduğum ilgiyi ve müziğini çalmayı ne kadar sevdiğimi her fırsatta dile getiriyorum” diye söze başlıyor Can Çakmur bu uzun soluklu projeden ve projenin ürünü ilk abümden bahsederken. BIS firması ile pandemi döneminde kaydettiği “Without Borders” albümünden sonra, bir sonraki projelerinin uzun soluklu olması konusunda hemfikirmiş her iki taraf. Çakmur’un, Schubert’e yakınlığını bilen BIS, kataloglarında henüz yer almayan Schubert’in piyano eserlerinin toplu kaydını onun yapmasını isteyince ortaya böyle bir çalışma çıkmış. “Bu proje için Schubert’in eserlerini salt kronolojik olarak arka arkaya dizmek yerine her albümün bir konsepti ve bütünselliği olmasını, böylelikle her albüm baştan sona dinlendiğinde kendi içinde bir anlamının da olmasını istedim. Bu nedenle her albüme Schubert ile bağlantılı başka eserler de ekledim” diyor Çakmur.

Haberin Devamı

Serinin bu ilk albümünde Schubert’in tamamlanmış ilk ve son piyano sonatları yer alıyor. “Eser numarası olarak Schubert bir sonat daha bestelemiş dahi olsa, bu albümdeki sonatın ikinci bölümünün Schubert’in bestelediği son piyano parçası olduğunu biliyoruz. Bu ikinci bölüm olağanüstü bir eser, acı ve öfke dolu bir müzik. Nuri Bilge Ceylan ‘Kış Uykusu’ filminde -ki en sevdiğim filmlerden biridir- bu bölümün başındaki temayı fimde karakterlerin her kavgası öncesinde ve sonunda arka planda kullanmıştır” diye anlatıyor başarılı piyanist.

“Gençlere öneride bulunmak saygısızlık olacaktır”

Her yıl iki kere stüdyoya girdiğini anlatan Can Çakmur, “Hannover’de müthiş bir stüdyo bulduk. Kayıtlar için Varşova’dan bir Shigeru Kawai marka piyano gönderiliyor. Her kayıdı aynı piyano ve ekipmanları kullanarak yapıyoruz ki sessel bir bütünlük elde edelim. Şimdiden kayıtların yarısını tamamladım aslında. Kayıtların ‘masteringi’ ve program notları üzerine çalışmalarım sürüyor. 2028’e kadar her ilkbahar ve sonbaharda birer CD satışa sunulacak” diyor.

Can Çakmur’la 2019’daki söyleşimizde “Hayatım boyunca yapmak istediğim işi buldum” ifadesini kullanmıştı. Belki de çoğu insanın arayıp bulamadığı şey.

Haberin Devamı

Gençlere bu konuda ne söylemek istersiniz diye sorduğumda kaygılı ama bir o kadar gerçekçi bir yanıt alıyorum:2019’da konuştuğumuzdan beri başımızdan bir pandemi geçti, onlarca savaş devam ediyor ve pandemi sonrası muazzam bir ekonomik krizin içine girdik. Yakın zamanlarda, insanların, özellikle genç kuşağın ideal mesleğin varlığına olan inancını giderek yitirdiğini gösteren çalışmalara dair makaleler okudum. Hemen her meslek alanında olduğu gibi yaratıcı sanatlarda da kariyer yollarının gittikçe artan bir biçimde sözleşme bazında gerçekleştirilen bir serbest mesleğe dönüştüğünü görüyorum. Bu, yüksek oranlı sömürüye çok açık bir sistem ve ne yazık ki çalışan insanların tümünü hiç azalmayan bir gelecek kaygısının içinde tutuyor. Mezun olduktan sonra işsiz kalma olasılığı süreklilik kazanmış bir gerçeklik iken eğitimlerini devam ettirmeye çalışan ve mezun olarak da bu olasılık ile yüzleşmiş olan yüzbinlerce genç insana, yukarıda sözünü ettiğim koşullar sürdüğü sürece herhangi bir ‘öneride bulunmak’ saygısızlık olacaktır. Bence yaşamdan duyulan tatmin, hayata güvenle bakmakla doğrudan orantılı. Ancak o zaman insan elinde var olan şeyin değerine inanıyor ve onu işleyip güzelleştirebiliyor. Bu tavsiyelerle sağlanabilecek bir şey değil ne yazık ki. Yaşamın günden güne bir ayak sürümenin ötesine geçtiği zamanların gelmesini içtenlikle diliyorum.”

Haberin Devamı

“Sanat toplumsal bir aktivite olarak kalmalı”

2018’de Hamamatsu Uluslararası Piyano Yarışması’nda birinci olan Can Çakmur, Oda Müziği Ödülü’nün de sahibi oldu.

“Sanat toplumsal bir aktivite olarak kalmalı”

“Bir muz kabuğu dahi sanat olabilir”

Yapay zekanın sanat üretimleri hâlâ tartışmalı. Genç bir sanatçı olarak onun giderek daha rekabetçi hâle gelen ortamı nasıl değerlendirdiğini sorduğumda, “Yapay zekanın sanat üretimi şu aşamada daha ziyade görsel sanatlar için anlamlı bir tehdit unsuru oluşturuyor bence. Çok sayıda sanatçının eserinin yapay zeka programları tarafından ‘çalındığını’ haberlerde okuyorum. Müzisyenler için durum biraz farklı. Bir bilgisayar programı belki şu ana kadar yapılmış bütün kayıtları analiz ederek çok inandırıcı bir ürün ortaya koyabilir ama bu çok da mühim değil. Sanat toplumsal bir aktivite olarak kalmalı. Konsere gitmek, orada dinleyiciler ve icracılar arasında oluşan iletişim sanatı anlamlı kılar. Bilgisayar mükemmel bir ürün sunsa bile sevdiğimiz sanatçılarla kurduğumuz insani bağı taklit edemez. Fakat popüler müzik gibi formüle bağlı türlerin bestecileri için yapay zekanın tehdit unsuru olacağını da tahmin edebiliyorum” diye yanıtlıyor. Bunun üzerine soruyu biraz daha spesifik hâle getiriyorum, yapay zeka ürünü bir müzik sizin için sanat mıdır? “Benzer bir soruyu Vivaldi’nin 15 dakikada yazdığı bir konçerto bölümü için de sorabiliriz” diye söze başlıyor Çakmur ve şöyle sürdürüyor: “Eğer bir eserin içinde, eserin mutlaklığını ve kaçınılmazlığını oluşturan o irade bulunmuyorsa, karşı karşıya kaldığımız eyleme biçimi zanaat değil midir? En nihayetinde sanatı sanat yapan bizim onunla etkileşimimizdir. Bu etkileşim gerçekleştiği sürece, bir muz kabuğu dahi sanat olabilir.”