Uyum ve dengenin rengi yeşil

Pelin Gülşen - Pek çok rengin tarihi serüveni ilk olarak mağara resimlerinde başlamış. Yeşil renk ise insanoğlunun doğada en çok gördüğü renk olmasına rağmen, pigment ve boya olarak kullanımı uzun uğraşlar sonucunda gerçekleşmiş. Elde edilen boya ve pigmentlerden ortaya çıkan yeşil ve tonları, zorlu sürecine karşın yine de doğadaki yeşilin ihtişamını yansıtacak güzellikte olmamış. Bu sebeple, uzun bir süre sıradan bir renk olarak algılanmış. 

Avrupa toplumlarında önem verilmeyen bir renk olan yeşile, hayatın her alanında renkleri kullanmayı seven Antik Mısırlılar oldukça rağbet göstermiş. Dünyanın hemen her köşesinde çeşitli miktarlarda bulunan malakit taşından canlı, parlak ve zengin yeşil tonları elde etmişler. Yeşilin popüler olmamasındaki başlıca sebeplerden biri de kumaşları yeşil renge boyamanın teknik olarak çok zor olması. O dönemde renkleri karıştırarak yeni renkler elde etmek yaygın olarak bilinmediği için, sarı ve maviyi karıştırarak kolay yoldan yeşil boya elde edilememiş. 17. yüzyılda yıkılmaya başlayan dini tabular sayesinde renklerin karıştırılarak elde edilmesinin yanı sıra, Aydınlanma Dönemi ile başlayan teknolojik gelişmeler ve sanayileşme sayesinde parlak ve kalıcılığa sahip yeşil renk sentetik pigment olarak üretilmiş. Ancak bu bakır bazlı zehirli pigmentler çeşitli hastalıklara neden olarak birçok ölümü de beraberinde getirmiş, 19. yüzyılın sonlarına doğru pigmentlerin kullanımı yasaklanmış. 

Renklere göre kişilik özellikleri 

Yeşil severler, etrafındaki diğer insanları umursar ve başkalarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarından daha çok düşünürler. Risk almayı ve fazla aktif olmayı sevmedikleri için etrafta koşturmak yerine, oturdukları yerden dünyayı ve insanları gözlemlemeyi severler. Favori rengi yeşil olanlar bir fikir belirtmeden önce üzerinde düşünür ve gelişmesini beklerler. Doğru olanı yapmak için çaba sarf ederler. Bir olayı hem olumlu hem olumsuz açılardan bakarak değerlendirirler. Bazı yeşil sevenler yemeğe düşkünlükleri ve küçük masum dedikodulara olan ilgileri ile de dikkat çeker. 

Nefes alan “Yeşil Şehirler”

Kalabalık nüfusların yaşadığı şehirlerin tükettiği kaynakların kontrol edilebilmesi, hem doğaya hem de insan sağlığına zararlı üretim ve tüketimin durdurulması adına birçok ülke “Yeşil Şehir” konseptini hayata geçirmeye çalışıyor

Dünyadaki pek çok ülke gezegenimizin daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir yer olması adına çalışmalar gerçekleştiriyor. Özellikle Z kuşağının “Yeşil Şehirler” konusunda daha bilinçli ve talepkâr olması hem yerel yönetimlerin, hem de mevcut düzenlemelerin gözden geçirilmesini sağlıyor.  

“Yeşil Şehir” uygulamalarının başarılı olduğu dünya şehirlerinden bazılarına hep birlikte göz atalım… 

Amsterdam - Hollanda 

Uzun yıllardır “Yeşil Şehir” politikaları ile gündemde olan Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da ulaşım genel olarak bisiklet ile sağlanıyor. Elektrikli araç kullanımı yaygınlaştırılarak hava kirliliği azaltılıyor. Şehir sakinleri çatılarına güneş panelleri yerleştirmekle kalmıyor, bahçelerinde kendi yiyeceklerini yetiştiriyor ve yerel pazarlardan alışveriş yaparak yerel ekonomiyi canlandırıyorlar. 

Vancouver - Kanada 

Sadece doğal güzelliği ve rengarenk parkları ile değil, ekolojik uygulamaları ile de en yeşil şehirlerin başında gelen Vancouver, dünyaya en az sera gazı salan ve karbon ayak izi en düşük olan şehirlerden biridir. Şehir sakinleri çoğunlukla yerel üreticilerden alışveriş yaparken, yerel yönetim yenilenebilir enerji ve hidroelektrik kullanımını teşvik ediyor.  

Berlin - Almanya 

Almanya’da hükümet, vatandaşlarına daha ekolojik bir yaşam stili benimsetmek adına petrol ve zararlı gazlar gibi çevreye zarar veren birçok aktiviteden daha fazla vergi alıyor. Şehirdeki apartmanların bir çoğunda geri dönüştürülebilir su filtresi kullanılıyor,  özel araç yerine bisiklet ve toplu taşıma araçları daha çok tercih ediliyor.  

Singapur 

Asya’nın en yeşil ülkesi olan Singapur’da hükümet yetkilileri, 2030 yılı itibarıyla şehirlerdeki binaların yüzde 80’inin yeşil bina konseptine uygun olmasını amaçlıyor. Ülkenin su ihtiyacının yüzde 40’ını arıtılarak geri dönüştürülen sular karşılıyor. Çatılarda yeşil bahçeler oldukça yaygın. 

San Francisco - Amerika 

Amerika’nın en yeşil eyaletlerinden biri olan San Francisco’daki atıkların neredeyse yüzde 80’i geri dönüştürülüyor. Yeşil doğası ile ön plana çıkan bu eyalet, Amerika’da plastik poşet kullanımını yasaklayan ilk şehir. Güneş enerjisi kullanımı her geçen gün artıyor. Çoğu kişi araç kullanmak yerine ulaşımını toplu taşıma kullanarak gerçekleştiriyor veya şehrin yeşil alanlarında yürüyüş yapmayı tercih ediyor. 

Doların rengi neden yeşil?

Sahtekârlıktan iflas eden iki yüzlü bankacıların, tüccarların ve borçlu kişilerin giydiği ilginç yeşil kaputların (kep-başlık) tarihi 14. yüzyıla kadar uzanır. 16. yüzyıldan itibaren İtalya’da başlayarak tüm Avrupa’da kumar masalarının rengi yeşil olmuş ve yeşil renk, şans, para, kumar, borç ve bahis oyunlarını simgelemiş. Doların yeşil olmasının asıl sebebi ise üzerindeki yeşil mürekkebin o dönemde mevcut olan yaygın sahtekarlığı engellemek. Zeki dolandırıcılar, genellikle faturalardaki solmuş mürekkebi kazıyarak miktarını değiştirir ya da onları fotoğraflayıp gerçekmiş gibi gösterirlerdi. Yeşil mürekkep sayesinde paranın dönemin siyah beyaz fotoğraf teknolojisi ile taklit edilememesi ve mürekkebin zamanla solmaması, kağıt üzerinde dağılmaması yeşil dolarları günümüze kadar getirdi.