Aynur Miraz Yüce

Aynur Miraz Yüce

aynuryuce2012@gmail.com

Tüm Yazıları

Logos, Yunanca bir kelimedir. Logos sözcüğü Yunanca ‘kavrama’ anlamını veren ‘leg’ kökünden türemiştir. Legein sözcüğü ‘mantığa dayanan söz’, ‘söylemek’ manasına da gelmektedir. Kelimenin, harfin güçlü titreşimler olduğunu kabul eden, Hıristiyan ve İslam tanrıbilimcileri ‘logos’ deyimini ‘tanrısal söz’ anlamında kullanmışlardır.

Ünlü islam düşünürü İbnü’l-Arabi harfleri, düşüncelerin ve varlığın kurucu öğesi olarak kabul etmektedir.  Bu yapıtaşları, ilahi sözün ana unsurları olduğu gibi, daha genel olarak varlığın yapıtaşlarıdır. ‘Ruh varlığını bir harf olarak okumak ve varlık ile ilgili manaları, özellikleri harften çıkartmak, insanın kendisini ve varlığı tanımayla ilgili bir yolculuk ve maceradan bahsetmek demektir’.

Haberin Devamı

"Eğer biz bu harflerin sırları ve onların hakikatlerinin iktiza ettiği şeyler hakkında açıkça sözetseydik, o zaman sağ el yorulurdu; kalem körelirdi ve mürekkep kurur tükenirdi; kağıtlar, kırtasiyeler ve levhalar işlenmiş ince deri bile olsalardı, o sırları gene de ihtiva edemezlerdi, taşıyamazlardı. Hiç kuskusuz bunlar Allah’ın söylemiş olduğu kelimelerden ve sözlerdendir. Bu kelimeler üzerinde dikkatini yoğunlaştıran ve bunların anlamlarını keşfeden kimse için burada bir sır ve harika bir işaret vardır”.

İbnü’l-Arabi ‘Biz söylenmemiş harfler idik, yücelerin yücesinde’ dediği şiirinde, insanı bir harf, bir kelime ve bir cümle olarak, kabul ettiğine işaret etmiştir.

İnsan, yeryüzünde aldığı ilk nefes ile birlikte, büyük bir hikayenin içine doğmuş olur. İnsan-ı kamil olmak ve erdemli yaşamın sırlarını yakalamak için gözlerini açtığı bu dünyada, içine doğduğu çağın, yılın ve doğduğu toplumun kültürel ve sosyal kodları, bu yaşamın hikayesinin nasıl şekilleneceğine karar verir. Büyük tablo içinde, dünya denen kabuğu anlamaya çalışırken, insan denen ruh varlığı, kendi hayat yolunu, varlığını, yaşam amacını inşa etmeye çalışır. Atılan adımlar, alınan her nefes, yaşanan her duygu, alınan her karar, gidilen her yol insanı varması gereken menzile götürür aslında…

İnsanlar tarafından kullanılmış ve sesli olarak dile getirilmiş her söz ise, tüm bilinenlerin en başında ve üstünlüğü ile yer almaktadır. Evrende dokunabildiğimiz her bir madde, düşünce, fikirlerimiz, sözlerimiz, sesimiz birer enerjidir ve enerjinin farklı halleridir.

Haberin Devamı

Evrene ait olan ve ortaya konulan her şey titreşen bir enerji bütünüdür. Boşluğa yayılan her ses, her sembol, söylenen her kelime, isim vb. o sesin titreşimleri ile bir enerji ortaya çıkarır ve bu enerji süreklilik gösterir. Her defasında da benzer titreşimleri evrene yaymaya devam eder. Yaşadığımız evrende bir düzen, süreklilik ile kendini tekrar etmektedir. HER KELİMENİN, HER HARFİN, HER SAYININ, HER SESİN EVRENDE karşılığı olan bir enerjisi vardır”. Bu titreşim bir frekans yayar evrene, evren ise tınının, karşılığını sahibine geri gönderir.

İsim ve sayılar aslında üzerinde durduğu canlı cansız tüm varlıklarla ilgili birçok bilgiyi üzerinde barındırmaktadır. 2020 ilk günlerinden itibaren, dünyayı kasıp kavuran bir hastalığı titreşimin yasalarıyla analiz etmek üzere bu yazıyı kaleme aldım. COVİD-19 VE LOGOS’UN TİTREŞİM ANALİZİ:

Haberin Devamı

Covid -19 virüsünün dünyada baş gösterdiği ve etkili olduğu yılın enerjisine ve titreşimine bakarak analize başlıyoruz.

Yıl enerjisi, öze dönmek ile ilgili titreşmekte. Temel konularla ve zaruri meselelerin önem kazandığı bir dönemi işaret etmekte. Ayrıntılarla uğraşılacak, genel anlamda uyanma, silkinme ve mukavemetin artırılması için insanlık olarak çabalanması gereken bir yıl. Yılın sonunda evren ödül olarak, insanlığa kabının genişlediğini müjdeleyecektir. Zor zamanlar ve bu engellerin çalışarak ve çabalayarak geçileceği bir yıl enerjisi. 2020 yılı toprak elementini sembolize etmektedir. Toprak kadar sağlam olan bu yıl, dünyayı, devletleri, insanoğlunu tokatlayarak bir hoca edasıyla hizaya getirecektir. Herkes bundan nasibini alacak mı? Dersini gören ve idrakta olanlar ve gittiği yolda emin adımlarla evrensel yasalarla yürüyenler için sadece yürüdüğü yolu daha da sağlamlaştıracak, hatta güçlenerek bu imtihanlardan çıkacağı bir enerji ile titreşmekte dünya denilen alem.Toprak ile ilgili depremler bu yılın enerjisinde mevcuttur. Volkanik patlamalar, toprak kaymaları, çığ, toprak hareketi ile ilgili her şey bu yılın enerjisinde titreşmektedir. Sağlamlıkla ilgili olarak tüm sistem sınavdan geçecektir. Sistemlerin, ekonominin, devletlerin, insanların, nefs, inanç, toplum, dayanıklılık, sevgiyi gösterememe, ibadet, beden, doğa vb kavramlarla ilgili dünya ve insanlık dengeye gelmediyse bu kavramlarla ilgili olarak sınavlar gelecektir.

2020 yılında evren enerjisi kısıtlama ile doğru orantılı çalışmaktadır. Madde ve fiziksel alanlarda kısıtlamalar, yılın enerjisinden beklenen hareketlerdir. Görülen o ki, 2020 yılı enerjisinin hakkını vererek, kısıtlamalarla başladı. Sınırları zorlayan ve sınırların içine çekilmeyi zorlayan bir enerjidir. Aksini yapmak zarar ve yıkım getirir. Boyun eğmek ve sakinlikle kısıtlamayı yaşam içerisinde potada eritip, gereğinin yapılmasından başka çıkış yoktur. Evren, bu dersleri vermek için köprüden önceki son çıkışı göstermektedir. Seçim insanlığındır. Zorluğu avantaja dönüştürmek ve sınavlardan geçmek sizin elinizdedir. Sert bir oyunun bir parçasısınız, kuralına göre oynamanız ve ilerlemeniz hayra olacaktır. İnsanın büyümesi ve ruh varlığının gelişim basamaklarını geçebilmesi için kısıtlamaların işaret ettiği yerleri görmek ve sentezini yapıp, yaşama geçirebilmek…

2020 yılı enerji olarak Aralık 2019’dan itibaren sistemi çalıştırmaya başladı. Aralık 2019 sistemin düzenleneceği ile ilgili bir enerji çalışacağını gösteriyordu. Enerji olarak, sağlıkla ilgili kısıtlamalar ve tüm alanlarda uzmanlaşma ve düzenleme yapmanın titreşimi tüm evreni etkisi altına alarak, 2020 yılında insanlığın düzenleme, çalışma ve üretme ile ilgili alana yönlendirecektir. Yıl enerjisi bilim dünyasında da gerekli olan disiplinli, sabır ve temkinli yaklaşımın gösterilmesi gerektiğini söylemektedir.

Aralık 2019 başlayan bu titreşimin negatifte çalışması tüm dünyayı korku, evham ve endişe ile ilgili bir alana çekecektir. 6 çakra enerjisinin dengelenmemesi halinde bu duygu yayılacak ve insanlara egemen olacaktır. Nasıl dengelenecek? Ait olduğun aileye ve sorumluluklara dönüş vakti.

2002 sars virüsünün dünyada yaşandığı yıl enerjisi ile, 2020 yıl enerjisinin aynı titreşimde olduğunu görmekteyiz. 2020 yılı enerjisi dünyaya kök söktürmüş salgın hastalıklar, ekonomik krizler vb. enerjileri de kapsamaktadır. Sistemi değişime zorlayan yıllar olarak da yorumlayabiliriz bu yılları.

Evren enerjisi olarak benzer bir titreşime örnek vermek gerekirse, 1929 ‘da başlayan dünyanın en büyük ekonomik krizinin aslında 1930 yılında dünyada derinleştiğini görüyoruz. 1930 büyük buhranının (dünyanın en büyük ekonomik krizi) yaşandığı yıl ile 2020 yıl enerjisi aynı titreşimi ihtiva etmektedir. Yıl enerjisi kısıtlama ve daralma getirmektedir. Ekonomik olarak, sistemin daraldığı ve çabanın, sabrın ve sebatın zorlandığı bir enerji mevcuttur. 1930 yılı ve devamındaki yıllar erkek kadın herkesin çok ağır şartlarda çalışmasına tanık olmuştur. İnsanların gelirleri düşüktü. Maaşlar, maddi kaynak olmadığı için fazla yüksek değildi. Pek çok aile ortak yaşamlar kurarak, küçülmeye gitmişlerdir. Büyük evlerde yaşamak yerine insanlar oda kiralayarak yaşamaya başlamışlardı, böylelikle masraflarını kısmışlardı. Patronlar iş hacimlerini daraltmışlar ve işten çıkarmalar baş göstermiştir. Çalışacak fazla iş olmadığı için işsizlik artmıştı. Yıl enerjisi 2020 ile aynıydı ve daralma, kısıtlama öne çıkmıştı.

Yıl enerjisi devletler ve anlamını da taşımaktadır. Aynı zamanda kısıtlamayı da getirdiği için COVİD-19 devletleri, şehirleri, aileleri kısıtlayarak sınırlarının içine hapsetmiştir. Sınırları, sistemleri, insanları ve ülkeleri kısıtlayan bir enerji aktive olmuştur. Yıl enerjisi, bedeni ve yaşlılığı işaret etmektedir. Kalp çakrası enerjisi çalıştığı için, Kalp Çakrasının fizik bedenimizde etkilediği bölgeler: Kalp, göğüs, solunum yolları, sırtın üst bölgesi, akciğerler ve dolaşım sistemidir.

Çin numerolojisinde bu yıl enerjisinin sayı değerinin, artan risk, kırılganlık, şanssızlık, ölüm vb. özellikleri sembolize etmektedir. Fiziksel dünyayı ve yuvarlak çatı gökyüzünü de işaret etmektedir. Ani değişiklikleri, tam merkezden 4 yöne, hangi tarafa gidilmesi gerektiğinin ve yeni bir yön haritası çizilmesine dair bir bilgi de vermektedir. Yani insanlığa, hayatta yeni bir yön seçmeleri ile ilgili bir zaman dilimini göstermektedir. Çinliler için dört rakamı aynı zamanda “ölüm” anlamına da geliyor, Ölümün de bir çeşit değişim olduğunu kabul etmektedir Çin numerolojisi…

Yıl enerjisi, özellikle kaçınılan olaylarla yüzleşme vaktinin geldiğine de işaret etmektedir. Zor ve sıkıntılı olaylar ile güçlenmeyi ve olayların üstesinden gelmeyi öğrenmeyi, gelişmeyi göstermektedir. İnsanların yüzleşmekten kaçındığı alanlardan gelecek sınavlar ile ağır çekim bir film izliyormuş duygusuna kapılacak kadar ağır ve uzun sürecek bir enerjiyi de temsil etmektedir. Hayrı ve şerri biz bilmeyiz, şer denilen yerden, olgunluk, sabır ve fedakarlık doğabilir. Sıkıntının dokunduğu yere ne getirdiğine bakmak lazım. İnsanlığın vermesi gereken dersleri, ödevleri yapmasını zorlayan kısımdır. Disiplin, düzen, sevgiyi alıp verebilme, deneyimleme, güçlü irade, güvenilirlik, madde, toprak, doğa, ayrıntılara önem verme, tutumlu olma gibi kavramlar ile ilgili insanoğlunun yapması gereken ödevler verilmiştir yıl enerjisinin içinde.

Bu enerji insanoğlunu nereye götürmeye çalışmaktadır? Varoluşun maddi boyutunu, insanlığın hedefleri için gereken enerji ve gücü kullanırken, sadeleşmeye ve doğa ile olan bağını kopartmadan yaşamaya, fedakarlığın ve geleneksel değerlerine sahip çıkmaya doğru titreşimlerini dönüştürmeye çalışmaktadır. Sabır ve sebat yılı insanları zorlayarak, kabının genişlemesini sağlayacaktır. Gelecek zamanların daha iyi inşa edilmesi için, ağırlaştırılmış bir yıl insanoğluna muhakeme yapabilmesi için ‘ES’ vermektedir. Gösterilen ‘kapıdan’ geçip gitmek insanoğlunun seçimindedir.