Cem Özkök

Cem Özkök

cem.ozkoktr@gmail.com

Tüm Yazıları

Dönüşüm içindesin ve her şey aynı kalmayabiliyor. Çevren, yakınların hatta ailen bile seni anlayamayabiliyor.
Çevrenle birlikte duygularında değişiyor, hayatta her şey bir döngü, hiçbir şey aynı kalmak zorunda değil. Zaman değişiyor, sen değişiyorsun, bilinçleniyorsun.

Çoğu insan değişmek ister. Değişir de fakat kısa süre sonra eski alışkanlıklarına geri döner. Örneğin, kilo verirsiniz fakat kısa bir süre sonra verdiğiniz kiloları geri alırsınız. İrade gücüyle kendinizi kısa süreliğine değiştirebilirsiniz fakat çevrenizi değiştirmezseniz değişim sadece kısa süreli olarak kalacaktır.

Haberin Devamı

Eski arkadaş olması aynı frekansta olmanız için yeterli sebep değil!

Seni artık anlamayan, fikirlerine saygı duymayan, yaşam tarzını eleştiren "eski" arkadaşın senin yeni hayatında olmak zorunda değil.

Sağlıkla yaş almak mı, uzun yaşamak mı?

Örneğin; sağlıklı besleniyorsun, yaşam tarzını, hayat kaliteni değiştirdin. 30 yıllık arkadaşın "hepimiz ölmeyecek miyiz, ne anlamsız yaptıkların kasma bu kadar" diyerek senin motivasyonunu düşürüyorsa, o arkadaşınla artık aynı frekansta değilsiniz demektir. Eski diye senin motivasyonunu düşürmeye hakkı yok, hayatın da yeri de yok.

Seni anlamayanlara verilecek cevap;
Amaç, uzun yaşamak değil, sağlıkla yaş almak!

Çevreden etkilenmekten vazgeç!

Başkalarının söylemleri yüzünden motivasyon kaybı yaşayanlara! "Hepimiz öleceğiz zaten, neden bu kadar takıyorsun beslenmeyi" diyenlere ve bundan etkilenenlere. Başkalarından etkilenmeyi, beni anlamayanları kafama takmayı, bana iyi gelmeyen insanlarla görüşmeyi çoktan geride bıraktım. Yeni bir ben çıkardım içimden. Fiziken, ruhen iyileştim. Kendime çok şey kattım. İçim dışım parladı, temizlendi. İçinde diyet olmayan, sağlıklı bilinçli bir yaşam tarzını seçtim ben. Rutinlerim, mutfağım, tarzım, düşünce şeklim, çevrem her şeyim iyi yönde gelişti. Kendime değeri, sevmeyi öğrendim.

Sağlıkla yaş almak" için bu yaşamı tercih ettiğimi, ileride kimsenin bana bakmasını istemediğimi, kaliteli yaş alarak yaşamayı istediğimi hep söylüyorum. Sizlerden de "çevrem hep beni aşağı çekiyor, saygı duymuyor" şeklinde bir çok mesaj geliyor.Sizi anlamayan hiç kimseyle görüşmeyin ya da olayın uzun yaşamak olmadığını, sağlıkla yaş almak olduğunu anlatın. Onu da anlamıyorsa zaten sizin frekansınızda ve hayat görüşünüzde olmayan biridir. Öyle biri de hayatınızda olmasın zaten.

Haberin Devamı

Bedenlerimiz kendini iyileştirmeye programlı, biz ona ne kadar iyi bakarsak, o bize bir o kadar karşılık verecektir. Sağlıksız yaşamı belirli bir süre tolere eden vücut, bir süre sonra dıştan tepki vermeye başlar; kızarıklık, şişkinlik, hazımsızlık gibi bir çok rahatsızlıkla belirtilerini gösterir. Bedeninizle daha yakın bir bağ kurabilmek için gerekenleri yapın, onu dinleyin, söylediklerine kulak verin.

Dr. Mark Hyman'ın diyor ki;

"Birçok insan ömrünün son birkaç 10 yılını disfonksiyon, sakatlık ve aslımda önlenebilir/geri çevrilebilir hastalıklar için ilaç kullanarak izdırap içinde geçiriyor. İnsanlık tarihinde hiç olmadığı kadar hastayız. Bel çevremiz sürekli büyürken, sağlıklı yaşadığımız ömür süremiz gün geçtikçe kısalıyor. Formül basit; sigara içme, egzersiz, sağlıklı beslenme, sağlıklı kiloyu koruma."

Haberin Devamı

Çevren değişir duyguların değişir!

Küçük değişikliklerin sağlığınızı iyileştirebileceğine inanırsanız her şey sizin için daha kolay olacak. Günlük yaptığınız şeylere bakarsanız mutluluğunuz için bir fayda sağlamayan aktiviteler veya davranışlar bulacaksınız. Bu aktiviteler sadece bir veya ikisini ortadan kaldırmak veya bazı davranışlarınızı değiştirmek, ruh halinizi gözle görülür şekilde iyileştirebilir.

Birlikte takıldığınız insanların duygusal durumunuz üzerinde muazzam bir etkisi vardır. Olumlu insanlar sizi yükseltecek ve en çılgın hayallerinizi gerçekleştirmenize yardımcı olacaktır. Olumsuz insanlar enerjinizi emecek, moralinizi bozacak ve potansiyelinizi yok edecektir.

Jim Rohn'un dediği gibi "En çok zaman geçirdiğiniz beş kişinin ortalamasısınızdır. Etrafınızı doğru insanların çevrelediğinden emin olun."

Değişmekten korkmayın!

Değişime açık olun. Değişmekten korkmayın. Her şeyin bu kadar hızlı değiştiği bu zamanda, bizler nasıl değişmeden kalabiliriz ki? Sonucu beğenmezsek yine değişme şansımız var. Bu nedenle değişimin kendisi siz olun ve kendinizi değiştirin; dünyanız zaten değişecek.

Çevremizi nasıl değiştiririz?

Fiziksel durumunuz, neler okuduğunuz, neler seyrettiğiniz, kimlerle vakit geçirdiğiniz, zamanınızı nerede geçirdiğiniz, neler düşündüğünüz, nasıl beslendiğiniz değişimin kalıcılığını sağlayan çevresel etkenlerdir. Yapılan araştırmaya göre çevremizden elde ettiğimiz bilgilerin p-80 oranı bizi zenginleştirmeyen, mutlu etmeyen bilgilerdir. Tam tersi insanların esas mutsuzluk sebepleridir. Peki bunu nasıl tersine çevireceğiz. Öncelikle bize gelen bilgilerin farkına vararak, gün içerisinde bizi besleyen bilgileri daha bilinçli seçerek tabi ki. Sağlığın, mutluluğun ve zenginliğin kaynağı enerjidir. Enerjiniz bol olduğunda kendinizi mutlu sağlıklı ve zengin hissedersiniz. Tam tersi enerjiniz düşük olduğunda depresif, hayat akışında olamama, konsantre olamama sorunları yaşamaya başlarsınız. Enerji çevremizden aldığımız etkenlerden oluşur. 
İnsan doğası gereği konfor alanından çıkmak istemez. İnsanlar genellikle tanıdık olan ortamlarını değiştirmek istemezler. Kendilerini geliştirecek yeni ortamlara girmektense tanıdık ama kendilerini geliştirmeyen ortamlarda kalmayı tercih ederler. Böylelikle sabit ve konfor alanında kalıp değişime direnirler. Böylece uzun vadeli değişim hiçbir zaman gerçekleşmez.

Kendinizde kalıcı değişiklik yaratmak istiyorsanız kendinize şu 3 soruyu sormakla başlayabilirsiniz.


-Niye bu çevrenin içindeyim?
-Niye bu çevreyi tercih ettim…ediyorum… edeceğim?
-Bulunduğum yer istediğim yer mi?

Bulunduğunuz çevre istediğiniz çevre ise, sizi destekliyorsa bulunmaya devam edin değilse çevrenizdekileri eleyin.