Cem Özkök

Cem Özkök

cem.ozkoktr@gmail.com

Tüm Yazıları

Aslında hepimiz bir şeylerden korkuyoruz. Hatta çoğu korkumuzun farkında bile değiliz. Günlük hayatta korktuklarımızı kağıda döksek cidden içinden çıkamayız. Kaybetme korkusu, başarma korkusu, hasta olma korkusu, yaşam korkusu gibi çeşitli korkular hayatımızın içinde. Örneğin; gelen mesajlara yönelik " cem bey iyi besleniyorum ama ya hasta olursam?" ya da " rutinimden çıkarsam hasta olur muyum?" gibi bir çok mesaj alıyorum. Bu korkular yaşamımızda oldukça stres ve motivasyon kaybına neden oluyor.

Haberin Devamı

Korkularımızdan kaçmak en büyük hata!

En büyük hatamız ise; korkularımızdan kurtulmaya çalışmak oluyor.
Bu konuyla alakalı Berrak Yurdakul'un bir podcast'ini dinledim. Şöyle diyordu; korkularımızı düşünmemeye çalışmak, onlardan kaçmak, yoksaymak gibi düşünceler de bir duygu. "Ben korkmuyorum" derken bile bu duygu içinde yine korkuyu çekiyoruz. Bu duyguyu benimsersek ancak o zaman iyi hissedebiliriz!

Korku yok edilemez! Değişebilecek olana odaklanmamız lazım. Korkuyu ne besliyor? Bunu bulmalıyız. Korkuyu besleyen düşünce kalıplarını bulmaya çalışırız.

Duyguları nasıl serbest bırakırız?

Onu benimseyerek. Bunu yapabildiğimizi gördüğümüz zaman, bizi rahatsız eden duygulardan daha az korkmaya başlarız.

Zihninizde takıntı haline gelen düşünceleri, düşünmeyi bıraktığımız zaman olumsuz düşünceler sizi bırakacaktır.

Konfor alanı ve korku ilişkisi

Egzersiz yapmak, sağlıklı yemek, meditasyon gibi rahatlama tekniklerini uygulamak, sevdiklerinizle bağlarınızı güçlendirmek, keyif aldığınız aktivitelere yönelmek göz korkutucu ve aşina olmadığınız durumlarda kendinize destek sağlayabileceğiniz yollardan sadece birkaçıdır. Bedende ve zihinde güçlü olursanız konfor alanınızın dışına adım atmak hem daha az anksiyete yaratacak hem de daha keyifli olacaktır.

Thıbaut Meurısse "Duyguların Doğası" kitabından korkuya dair bölümü sizler için özetledim.

"Hayat her zaman konfor alanınızın dışına bir adım atmakla başlar." demiş Shannon L. Alder

Ne zaman yeni bir şey denesek, kaygı yaşarız. Bilinmeyenden korkarız. Bu nedenle günlük rutinimizi sürdürmeyi ve konfor alanımız da kalmayı seçiyoruz.

Haberin Devamı

Konfor alanlarımızın ötesine geçmeye çalıştığımızda korku ve sıkıntı yaşarız. Bu durumda hayatımızın çoğunda aynı yerde kalmak bir risk almaktan kaçınmak mı istiyoruz, yoksa hayallerimizin peşinden gitmek ve gerçekten ne olabileceğimizi mi görmek istiyoruz? Unutmamalıyız; korkularımızın çoğu hayatta kalmamız için değil sadece egomuz için bir tehdittir.

Korkulara örnek olarak;

Reddedilme korkusu:
Bir yorum yapmak, birine dışarı çıkmayı teklif edip geri çevrilmek veya çalışmanızı paylaşmak ve bunun için eleştirilmek bu duruma örnek olabilir.

Başarısızlık korkusu:
Bu genellikle yeterince iyi olmamanın en derin korkusundan gelir, yani alay edilmekten korkarsınız ve başarısızlığın öz saygınızı aşındıracağına inanırsınız.

Kaybetme korkusu:
Genellikle bir kazancı güvence altına almaktan çok bir kaybı önlemek için motive oluruz.

Rahatsız etme korkusu:
İnsanları rahatsız etmekten korkarsınız. Belki de yeterince önemli olmadığına inandığınız içindir. Bencil görünmekten korktuğumuz için bu duyguyu yaşarız.

Haberin Devamı

Başarı korkusu:
Başarıdan korkarsınız. Omuzlarınızdaki tüm ilave baskı ile böyle bir şeyi sürdüremeyeceğinizden endişelenebilirsiniz.

Korku kendinizi geliştirmek için nasıl kullanılır?

Yeni bir şey yapma korkusu, genellikle devam etmeniz ve yine de yapmanız gerektiğinin bir işaretidir. Bu durumun kişisel gelişiminiz için büyük bir fırsat olduğunun göstergesidir.
Korku diğer duygularda olduğu gibi, yalnızca zihninizde var olur. Sonunda en çılgın hedefine ulaşan insanlar bunu genellikle rahatlık alanlarından ayrılmaya istekli oldukları için yaparlar. Zamanla rahatsız hissettikleri şeyle rahat olmayı öğrenirler. Bir zamanlar yapmaktan korktuğunuz bir şeyi hayal edin, o artık sizin için önemli değildir.

Korkularınızla yüzleşin!

Korkularınızla düzenli olarak yüzleşmeyerek gelişme potansiyelinizi büyük ölçüde sınırlamış olursunuz. Konfor bölgenizde kalmak, Aklınızın bir köşesinde, yapmanız gerekeni yapmadığınızı bildiğiniz için özsaygı duygunuzu da aşındırabilir. İnsanlar konfor alanlarının dışına çıkmadığında içlerinde ölmeye başlarlar. Bunun size olmasına izin vermeyin.

Konfor alanımızdan nasıl çıkarız?

Dünyadaki en başarılı insanların bile korku hissettiğini biliyor olmaktır. Cesaret korkunun olmaması değil, korkuya rağmen harekete geçmektir. Cesaret, korkunun gitmeyeceğini anlamak ve yine de yapmak istediğini yapmaktır. Korku yoksa zaten cesaret de yoktur. Korkuyla düzenli olarak yüzleşirken, cesareti geliştirir ve onu bir alışkanlığa dönüştürürsünüz.

Harekete geçmeden önce korkudan kaçınmanız veya kendinizi buna karşı hissizleştirmeniz gerekmez. Bunun yerine, korkunun geçmeyeceği gerçeğini kabul etmeli ve ona alışmalısınız. Ardından da harekete geçmeye karar vermelisiniz.

Konfor alanına çıkma alıştırması:

Konfor alanınızdan çıkmaya başlamak için kendinize şunu sorabilirsiniz: "Yapmam gereken tek şey neydi de korku beni onu ertelemeye itti?" Bunu bir kez yaptığınızda muhtemelen, bir gurur ve kendinizi capcanlı hissetme duygusu yaşayacaksınız. Bu doğru yolda olduğunuzun bir işaretidir.

Bir başka kaynakta ise;

Erteleme!

Uzmanlar, o ilk adımı mutlaka atmayı öneriyor. İçinde çok rahat etmeyeceğinizden endişelendiğiniz o sosyal aktiviteye katılmayı, yazıldığınız spor salonuna törensel bir ilk gün beklemeden adım atmayı, ilk ne yazacağınızı düşünürken yazmayı ertelememeyi… Beğenilmeme, onaylanmama korkusuyla hareketsiz kalmayı reddetmek, göze almamız gereken en önemli risklerden biri.
Eve giderken yeni yollar izlemek, tek başımıza yemeğe çıkmak ya da çok alışkın olmadığımız şekilde hızlı kararlar vermeyi denemek gibi basit adımlar bile konfor alanımızdan çıkmanın yollarından. Bu tip eylemler uzun vadede kişinin öz güvenini artırıyor, bilinmezlikle daha rahat başa çıkabilmesine yardımcı oluyor.

Korkudan nasıl kurtuluruz?

Korkudan düşünme yoluyla kurtulamazsınız. Bütün gücünüzle cesur olduğunuzu düşünebilirsiniz, fakat korkulardan özgürleşmenin tek gerçek yolu onlara maruz kalmaktır. Bir diğer değişle, onlarla başa çıkmanın yolu onları deneyimlemekten geçer.

Korkup kaçındığımız deneyimleri yaşamak için neler yapmalıyız?

-Ortaya Çıkın
Kendinizi bu kadar baskılamadan şansınızı denemenin ne kadar kolay olacağını düşünün. Ya hedefiniz sadece ortaya çıkmak ve zorlukların sizi nereye götüreceğini görmek olsaydı? Beklenti yok, sadece eylem.


-Ufaktan Başlayın
Güvenli alanınızın dışında bir hedef seçin ve bu hedefe ulaşmak için daha küçük hedefler oluşturun. Unutmayın, bunu yaptıkça işiniz gittikçe daha da kolaylaşacak!


-Bir Şeyi Değiştirin
Kendinize yeni bir şey eklemek, beyninize şu mesajı verecektir: “Değişmeye çalışıyorum ve bu tehlikeli değil.”. İşinize farklı bir yoldan gidin, rastgele bir kişiyle sohbet açın (sabah kahvenizi hazırlayan bir barista ile örneğin) veya yeni bir yemek tarifi deneyin. Beyniniz, büyük ya da küçük yeni şeylere açlık duyar. Onu ne kadar yeni deneyimle beslerseniz, bu deneyimleri edinmek de bir o kadar kolay ve eğlenceli hale gelecektir. Güvenli alanınızı genişlettikçe, sizi götüreceği yerlerin keyfini sürebilirsiniz.


-İçinizdeki Eleştirmeni Sorgulayın
Doğruyu mu söylüyor, yoksa konuşan anksiyeteniz mi? Bu sadece kendinizle kibarca konuşmanızda yardımcı olmayacak, aynı zamanda yeteneklerinize olan güveninizi artıracaktır (meditasyon teknikleri içinizdeki eleştirmenin farkına varmak için müthiş bir yöntemdir).


-Kendinize İyi Bakın
Egzersiz yapmak, sağlıklı yemek, meditasyon gibi rahatlama tekniklerini uygulamak, sevdiklerinizle bağlarınızı güçlendirmek, keyif aldığınız aktivitelere yönelmek göz korkutucu ve aşina olmadığınız durumlarda kendinize destek sağlayabileceğiniz yollardan sadece birkaçıdır. Bedende ve zihinde güçlü olursanız konfor alanınızın dışına adım atmak hem daha az anksiyete yaratacak hem de daha keyifli olacaktır.

Belirsizliğin korkusundan uzak bir hayat sürme arzunuz sadece anksiyetenizi ve memnuniyetsizliğinizin süresini uzatacaktır. Bu yüzden küçük adımlarla başlayın, kendinize karşı nazik olun ve yardımcı olacaksa korktuğunuz bir deneyimle yüzleştikten sonra kendinizi ödüllendirin.

Kaynak:
Yazar: Emily Holland Düzenleme: Birlik Bilinci
Thıbaut Meurısse "Duyguların Doğası"