Düşmanımız kolesterol

Mutfak / ŞULE ŞENTARLI


       Uzmanların tanımladığı biçimle kolesterol, hücrelerin ve bazı hormonların oluşumunda yer alan, temeli yağ olan bir madde. Hayvansal gıdalar kanda kolesterol oluşturduğu gibi vücudun kendisi de üretiyor. Bu görev de karaciğerin ve günde 2000 mg kadar üretebiliyor. Metabolizmamız da bunu safra, hormon ve D vitamini yapımında kullanıyor. Kolesterolün fazlası damarlara yerleşerek korktuğumuz kalp ve damar hastalıklarına yol açıyor. Doymuş yağ barındıran hayvansal gıdalar veya hindistancevizi gibi bazı tropik meyvelerin kan kolesterolünü arttırıcı bir etkisi var. Bu nedenle beslenme biçimimizi belirlerken soya, ayçiçek gibi doymamış yağların önemini bilmemiz gerekiyor. Kan kolesterolü ölçüldüğünde 200 mg’ı geçmemeli. Sınır bu.
       Fazla kilolar, sigara, hareketsizlik, alkol gibi etkenler ve tabii ki beslenme biçimi bu sınırı aşmanın nedenleri. Kolesterol korkusundan kurtulmak için önce beslenme biçiminizi gözden geçirmek gerek. Öncelikle kullanılan yağ önemli. Tereyağı ve diğer katı yağlar, doymuş yağlar. Kırmızı et, salam, sucuk, sosis gibi et ürünlerinin yerine tavuk ve balık tercihleriniz arasına girmeli. Sebze, meyve ve tahılları gerektiği kadar tüketmelisiniz. Sakatatlar ve kalamar, karides gibi deniz ürünlerini de az tüketilecekler arasına koyun. Elbette en önemli noktalardan biri de pişirme yöntemi. Kızartmalar her zaman için çok lezzetli olabilir ama sonucu pek sevimli değil. Buğulama, ızgara veya başka yağsız pişirme tekniklerini uygulamalısınız. Ve tabii ki tuz! Yüksek tansiyon için uzaklaşmanız gereken başka bir çeşni. Kepek, çavdar ekmekleri, yulaf ezmesi, makarna, pirinç, bulgur yiyebilirsiniz ama açma ve poğaçadan uzak durmanız gerek. Bütün meyve ve sebzeleri yiyebilirsiniz ama patatesin kızartma ve cipsini unutun. Kuruyemişler, yağsız sütlerle yapılan tatlılar da tatlı ihtiyacınızı karşılamalı. Baklava, kremalı pastalar, çikolatalı ürünler sadece vitrinlerde ilginizi çekmeli. Sigara, alkol yok, pastalar, soslar yok. Yani belki birçokları için bunları saydıktan sonra hayatın tadı da yok. Doğrudur. Ama yaş ilerleyip, eski direnç kalmayınca olacakları düşünün. Sürekli şikayetçi ve doktor kapılarını aşındıran bir “ihtiyar" olmak ister misiniz? Bugünü çok keyif alıp yaşamaktansa yarını düşünüp biraz kendimizi kısıtlamak yerinde olacak.

       GÜNÜN YEMEĞİ
       Sebzeli dolma, 4 kişilik / Hazırlama süresi: 1 saat
       Malzemeler
       8 dolmalık biber, 1 patlıcan, 1 kabak, 1 su bardağı makarna, , 3 diş sarımsak, 3-4 domates, 12 yeşil zeytin, taze fesleğen, zeytinyağı, tuz, karabiber
       Hazırlanışı
       Patlıcan ve kabağı küp şeklinde kesip zeytinyağında kızartın. Makarnayı haşlayıp süzün. Dolmalık biberlerin çekirdeklerini temizleyip yüzeylerini zeytinyağlayıp fırın ızgarasında çevirerek kızartın. Üç yemek kaşığı zeytinyağında önce, kıyılmış sarmısakları sonra da rende domatesleri soteleyin. Suyunu çekince, makarnayı, kabak ve patlıcanı, kıyılmış zeytinleri ve fesleğeni, karabiber ve tuzunu ekleyin. Bu harcı biberlere doldurup servis yapın.

       GÜNÜN MÖNÜSÜ
      

Sebzeli dolma

Izgara köfte

Piyaz

Sütlaç