Bugünlerde en çok karşılaştığımız soru: Aşı sırası gelen yakınım hangi aşıyı olsun?
Bir yıl öncesine baktığımızda Kovid-19 ile mücadelede ciddi yol almış olduğumuzu görebiliyoruz. Geçen yıl bu zamanlarda hastalığı nasıl tedavi edebileceğimiz konusunda bile kafalarımız karışıkken günümüzde ülkemizde uygulanmaya başlanan aşıya ek olarak ikinci aşı uygulamaya giriyor ve vatandaşa tercih soruluyor. İşin içinde tercih söz konusu olunca da ister istemez kafa karışıklığı, tereddütler olabiliyor.
Kısa bir hatırlatma yaparsak; ilk uygulanmaya başlanan Sinovac aşısı inaktif aşıdır. Yani kimyasal ya da fiziksel yöntemlerle öldürülmüş bütün virüsü içerir. Enfeksiyon oluşturmadan etkenin tüm proteinlerini içerdiği için bağışıklık sistemini oldukça iyi uyarır. Nitekim hastalığı ağır geçirmede %100 etkili iken genel koruyuculuğunun ise %83,5 olduğu tespit edilmiştir. Ancak yaşla birlikte ve bağışıklık sistemini etkileyen diğer hastalıkların varlığında bu koruyuculuk oranlarında bir miktar azalma söz konusudur. Hem daha önce yayınlanmış çalışmalarda hem ülkemizdeki uygulamalar sırasında ciddi bir yan etki ile karşılaşılmadı.
Yeni uygulanmaya başlanacak olan Pfizer-BioNTech aşısı ise yeni teknolojilerle üretilmiş bir mRNA aşısıdır. Bu mRNA, virüsün yüzeyinde bulunan virüse özel “spike” proteininin vücutta sentezlenmesini sağlayacak genetik koddur. mRNA’nın verilmesi ile virüsün kendisi olmadan sadece bu özel proteinin sentezi sonucunda bağışıklık sistemi uyarılarak koruyuculuk sağlanır. Bu aşı ile ağır hastalıktan korunma %95’in üzerindeyken 6 aylık süre boyunca semptomatik hastalıktan koruma oranı da %91 olarak bildirilmiştir. Güney Afrika varyantına karşı da %100 etkinlik gösterilmiştir. Etkinliği tek doz uygulamadan sonra bile yaklaşık %90 olarak saptanmıştır. 16 yaş üzerinde acil kullanım onayı almasına rağmen 12-16 yaş grubunda yapılan çalışmada %100 etkin %100 güvenli bulundu. Bağışıklığı etkileyen durumların varlığında da güçlü bağışık yanıt oluşturduğu gösterilmiştir. Ancak mezoterapi ve botoks uygulamaları yapılan kişilerde kullanımı önerilmemektedir. İçindeki koruyucu madde nedeniyle alerjik reaksiyon gelişme ihtimali inaktif aşıdan biraz daha fazla saptanmıştır. Daha uzun süreli ve güçlü antikor yanıtı oluşturmaktadır. Ayrıca bu aşının –70 derecede saklaması gerektiği için taşıma ve uygulama aşaması daha zordur. Ancak Sağlık Bakanlığımız tarafından bu koşullar sağlanacak şekilde Şehir Hastaneleri ve Eğitim Araştırma hastanelerinde Pfizer-BioNTech aşısı da uygulanmaya başlıyor.
Bu nedenlerle özellikle eşlik eden şeker hastalığı, kanser hastalığı gibi bağışıklık sistemini etkileyecek bir durumu olanlara BioNTech, hayati tehdit eden alerji öyküsü olanlara ise Sinovac aşısını olmalarını tavsiye ediyoruz. Ancak vaka sayılarının çok arttığı şu günlerde, farklı sebeplerle aşıya ulaşmada sorun yaşayanlara ise hangi aşıya ulaşılabiliyorsa vakit kaybetmeden aşı olmasını tavsiye ediyoruz.
Sonuçta her iki aşının da özellikle ağır hastalıktan koruduğunu, kişi hasta olsa bile daha hafif belirtilerde evde hastalığı atlatmayı sağladığını vurgularken bulaşmayı tamamen engellemediği için başkalarına yayılmasını engellemek adına, hem kendimiz hem sevdiklerimiz için maske ve mesafe kurallarına uymaya devam etmemiz gerektiğini unutmuyoruz…
Doç.Dr. Yasemin Akkoyunlu
Bezmialem Vakıf Üniversitesi
Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı
Oğuz Kara
Çalışanlar ve rekabet yasağı
10 Mayıs 2024
Astrolog Aslıhan Doktoroğlu
6 Mayıs Haftası burç yorumları - Haftalık burç yorumları
6 Mayıs 2024
R.Hakan Kırkoğlu
Heyecan ve sürpriz içeren bir yeniay geliyor
4 Mayıs 2024
Dt. Pertev Kökdemir
Porselen lamina diş nedir ve nasıl yapılır?
3 Mayıs 2024
Oğuz Kara
Çalışanlarla gizlilik sözleşmesi
3 Mayıs 2024