Eyvah! Bizim oğlan kolik!

Bebek doğdu. Kırkını atlat sonra düzene girecek, rahat edersin dediler. 40, 80, 100, 120... Vallahi kırkına kadar daha iyiydi. 41. gün çocuğa bir haller oldu. Bir ağlama ama size tarif etmem mümkün değil. Bunu anlamanız için sadece o anları yaşamanız lazım. Bildiğiniz etinden et kopartıyorlar.

Herkes ağlayan bebeğe kolik der. Ama malesef bu pek öyle bir durum değil. Ağlayan bir bebek genelde memede, sallanma yolu ile, duş/masaj ikilisiyle, arabada gezerek susar. Ama kolik bebeğe yalvarın, canınızı verin susturamazsınız. Ben tam 6 ay 15 gün ne yaptıysam susturamadım. Gitmediğim doktor kalmadı. Aklınıza kim gelirse, aldım çocuğu kucağıma kapısına dayandım. Tüm sonuçlar temiz çıktı. Ama yok susmak bilmeyen bir bebek. Özellikle belirlediği saatler vardır bu bebeklerin. Genelde gündüz ve akşam seçtikleri ikişer saat tam krizin zirveye ulaştığı dakikalardır. O anlarda artık sussun diye değil ağlamaktan katılmasın diye uğraşırsınız. Belirlediği saatler dışında sustuğunu düşünmeyin sakın. Günün geri kalan zaman dilimlerinde ise huysuz bebek diye tabir edilen cinsten sürekli ama sürekli ağlarlar. Beyninizi kemirir çığlıkları.

Haberin Devamı

İnternette dolaşan tüm bilgileri yapmış, her yolu denemiş bir kolik bebek annesi olarak yazıyorum size. Yapmayın. Hiç bir şey bu bebeklerin susmasını sağlamayacak malesef. Tek bir yolu var 'Sabır!'...

Yine bir gün delirmiş halde doktor arıyorum. Eşimin çocuk doktoruna götürdüm Ali Mirza'yı. Genel olarak yaşlı doktorlar tecrübeli oldukları için sanırım onların dediklerine biraz daha fazla kulak kabartıyor insan. Şimdi kimse beni yanlış anlamasın ama elimde onlarca tahlil, filmle bir doktora gittiğimde doğal olarak yeni bir araştırma değil artık bir sonuç duymak istiyorum. Zaten küçücük bebeğe kolonoskopi dışında yapılabilecek her şeyi yaptırmışım ve tüm sonuçlar elimde. Her neyse en sonunda eşimin çocukluğunda gittiği Dr. Vehbi bey bana dedi ki 'Bu çocuk susmaz. Paran varsa harca, sabrın varsa uğraş, aklın varsa bekle! Bu kendiliğinden geçecek bir durum!'...

Haberin Devamı

O günden sonra tüm doktor arayışlarıma, koca karı ilaçlarına, belki bu alette susar diye durmaksızın aldığım piyasada dolaşan salıncak türü şeylere veda ettim. Sanırım bizimki 4-5 aylık falan olmuştu tabi ben bu süreçte boğuşurken. Sadece bekledim ve gerçekten doktorumuzun dediği gibi bu durum 6 ayın sonunda azalmaya başladı. Başlarda, gelen büyük ağlama krizlerinin süreleri kısalıyor. Gün içerisinde bebeğiniz normal bebekler gibi zaman zaman susmayı tercih ediyor. Tamamen bitmesi 15-20 günü buldu. Her zaman söylerim 'Üzme kendini çok efendi, hiç ağlamayan bir çocuk olacak. Böyle bebekler sonradan annelerini üzmezler.' diye teselli eden o kadar çok kişi oldu ki. Belki gerçekten denk geldi, belki de bu durum insanların dediği gibi doğru bilmiyorum. Ama çok şükür öyle oldu. Şimdilerde 'Ne kadar efendi.' diyenlere 'Vaktinde ağladıklarına sayıyor bizimki.' diye gülüp geçebiliyorum.

Demem o ki; Eğer bir kolik annesi iseniz sabredin. Benim düştüğüm hataya düşüp kucağınızda ufacık bebekle kapı kapı dolaşmayın. Biliyorum asla susmayacağını ve kesinlikle büyük bir problemi olduğunu düşünüyorsunuz. Biliyorum hayattan bezdiniz. Biliyorum o ağladıkça sizin göğüs kafesiniz sıkışıyor. Biliyorum susması için her şeyinizi verebilirsiniz. Ama sabredin ve bana güvenin bu günler geçtiğinde dünya tatlısı ve çok uslu bir çocuğunuz olacak... Tüm annelere az ağlamalı, bol gülücüklü günler diliyorum.

Haberin Devamı

https://www.instagram.com/elifyetgil/