Yaşam Garip ama gerçek bir gasp vakası!

Garip ama gerçek bir gasp vakası!

24.11.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bıçağını gösterdi ve çantamı istedi. Normalde korkutucu bir gasp... Ancak hırsızın tavrı itibariyle 101 Dalmaçyalı ve Evde Tek Başına filmlerindeki soygunları hatırlatıyor!

Garip ama gerçek bir gasp vakası

Çarşamba akşamı soyuldum! Her zaman hırsızların cazibe odağı olacak en son insanlardan olduğumu düşünmüşümdür... Patrick Süskindin Kokusunu okuyanlar bilir, romanın kahramanı insan kokusu taşımadığı için hiçbir insanın dikkatini çekmez ya... Ben de paralı görüntüsü vermediğimi düşünür, rahat gezinirim... Sivri topuklu ayakkabılar dükkânına girdiğimde hiçbir tezgâhtar, ben seslenmeden gelip nasıl bir şey istediğimi sormaz mesela! Ve ben bunu sever, sakız satıcılara görünmeden istediğim modeli seçerim... Neyse konumuza dönelim... O gerçek bıçak mı? Elimde iki koccaman oyuncakçı, bir de market poşeti, gece geçmemem gereken bir kestirmenin duvarını atlarken yakalandım hırsıza... Ve bıçağın soğuk nefesini hisset(me)dim; çünkü üzerimde hırka vardı!Başında, bozuk paralarını değerlendirmek için Fener maçına girerken alınmışa benzeyen sarı kar maskesiyle öyle acemi görünüyordu ki, "O gerçek bıçak mı?" diye sormak cesaretini bile gösterdim... Ve neyse ki "Evet gerçek" diyerek saplamak yerine göstermeyi tercih etti!!! Nasıl bir hırsız, 29 renkli bir külotlu çorap ile askılı (bahçıvan tarzı) etek giymiş, saçlarını örmüş, sırt çantalı birini soymak ister ki? Hırsızla -gereksiz- muhabbet Çantanı ver İçinde işinize yarayacak bir şey yok ki (Ne gereği varsa hırsızla sizli bizli konuşuluyor) Ver dedim (Verdim) Elindeki torbalarda ne var? Cips. Tabii, ben de yedim! Yalan söyleme, niye o kadar büyük? 8 cips paketi var, 4lü paketlerde satıyorlar. Hem indirimli hem de "içinde boş yokmuş"! İyi ver! (Nasıl yani? Adam, içinde "15 gramlık cips kazandınız" yazısını görmek için koca paketi alıyor!!! Ne biçim hırsız ya bu!) Onda ne var? Kulaklı şemsiye ve Go! O ne ya? Bir oyun, Şibumide vardı ya?! Delirtcek misin kızım sen beni, kâbus musun nesin? Çattık ya! Ver. (Migros poşetini işaret ederek) Onda ne var? Pudra şekeri, salam ve süt. Kalsın... Bundan sonra aramızda -sonradan benim bile inanamadığım- şöyle bir dizi diyalog geçti... Koşarak uzaklaştı! Ben şaşkın, hırsızımın arkasından bir "inek-tren bakışı" tuttururken dönüp "Şemsiyenin niye kulağı var ya?" dedi!!! Sonra okkalı bir küfür etti ve koşmayı sürdürdü...Elinde kocaman iki oyuncakçı poşeti ve bir sırt çantasıyla eciş bücüş genç bir adam... Ama öyle bir adam ki, elbisemin kanguru cebindeki cep telefonunu ve tembelliğimden Migros poşetine atmış olduğum cüzdanı bırakan bir hırsız!!! Uzmanlar "Muhtemelen ilk işiydi" diyor; olayı anlattıklarım ise "Muhtemelen de son..." yorumunu yapıyor.Ve şu anda büyük olasılıkla saçını başını yoluyor. Ama -eğer varsa- kardeş ya da çocukları mutlu...Çünkü aldıklarının listesi şöyle: İçinde, 10-15 renkli saç tokası, Bir Milan Kundera kitabı, İngilizce Tom Sawyer, Lombakın son sayısı, İçinde 4 tane kalmış bir paket acıbadem kurabiyesi, Chicago Bulls anahtarlığım ve anahtarlarım, Hiç açılmamış bir bayıltıcı sprey dolu bir sırt çantası..... İle üzerine panda suratı çizilmiş kırmızı bir şemsiye ve oyun arkadaşı bulmakta bir hayli zorlanacağı Go oyunu!!!

Yazarlar