Giovanna Battaglia

 Modazon stil ikonları serisinin yeni konuğu; Giovanna Battaglia.

“Sanatçı bir aileden gelmek her zaman avantaj sağlar. Teknik konularda, entellektüel konularda siz istemeseniz de bilgi sahibi olursunuz. Renkler, resim, çizim ve çeşitli sanat dallarında yeteneğinizi geliştireceğiniz başarıya küçük yaşlardan itibaren sahip olursunuz.”

Sanatın en önemli merkezlerinden Milano’da doğan 29 yaşındaki Giovanna Battaglia, sanatçı kişiliğini ve entellektüel zekasının alt yapısını bu sözleriyle açıklıyor. İtalyan kökenli aile bireyleri ile dünyanın değişik ülkelerinde ve kültürlerinde çocukluk ve gençlik yıllarını geçiren Battaglia, İtalyan kökenlerini ve aristokrat tarzını korumasını annesinin kendisini yetiştirme tarzına bağlıyor. 

Farklı kültürlerin hayatını olumlu yönde etkilediğine şüphe olmayan Battaglia, İtalyan şıklığının kuşkusuz bilinen en iyi temsilcileri arasında yer alıyor. Dolce&Gabbana markasının ilham perisi olarak adlandırılan Battaglia, 2003 yılında yayın hayatına başlamadan önce modellik çalışmaları yapıyordu. Basında var olan dergilerde styling çalışmaları yaptığı sırada, L’uomo Vogue dergisi tarafından gelen editörlük teklifini geri çevirmedi ve beş modelle yaptığı çekim sonrasında derginin editörü olarak yerini sağlamlaştırdı. Modellik yaptığı dönemde çevresinin genişlemesini sağlayan Battaglia’nın Vogue dergisine editör olması, bu dönemde editörlük kariyeri için önemli adımlar attığı anlamına geliyor. 

Değişen çalışma şartlarına ve dünyanın çeşitli ülkerinin kültürlerine alışık olduğu bilinen Battaglia, Vogue dergisinin efsanevi editörü Carine Roitfeld’in görevinden ayrılmasının ardından, Vogue Almanya için çalışmaya başlıyor. Ayrıca Vogue Çin, Vainty Fair gibi diğer Conde Nast dergileri için stil editörlüğü yaparak, yaratıcılığını ve vizyonunu genişletiyor.

Moda dünyasının içine hızla giriş yapan, editörlük ve styling konusunda sektörün en önemli yayın organlarında kendisini kanıtlayan Battaglia, sezon defilelerinin, partilerin istinasız aranan yüzü. 

Scott Schuman’ın The Sartorialist adlı blogunda neredeyse her hafta onu başka bir şekilde yorumladığı giysileri, seksi stilettoları ve vazgeçemediği Fendi Peekaboo çantası ile Milano caddelerinde yürürken görmek mümkün. Fotoğrafçılardan çekinmeyen ve farklı tarzlar deneyerek fotoğraf çektirmeyi sevdiğini her defasında tekrarlayan Battaglia, çok geçmeden tarzına güvenilen bir stil ikonu olarak anılır oldu. 

Takı tasarımcısı Eddie Borgo’nun 2011 Bahar yüzü olan Battaglia, aynı ceket, pantolon ve etekleri farklı formlarda, düzenlerde ve dokularda kullanıp farklı ayakkabılarla kombine etme konusunda püf noktalara sahip olan avandgard bir kişilik olarak tanınıyor. Birçok profesyonel gibi kendine ait, üstüne ‘üniforma’ gibi yapışan bir kalıbı olmasa da Battaglia, çoğunlukla gri ve siyah renkte giysileri tercih edip, basit formlu aksesuarları seçerek, saç ve makyajını ‘basic’ seviyede tutuyor. 

Tarzının dışına çıkmadan Battaglia’nın klasik kombinine en vurucu hareketi, kesinlikle Birkin çantası ve yüksek topuklu ayakkabıları ile yaptığı kombinler oluyor. Siluet olarak Marni ve Prada gibi seksi olmayıp daha çok minimal bir tarzda karşımıza çıkıyor. Birçok editör ve stil eleştirmenlerince hakkında ‘çekici, eğlenceli ve şık’ yorumları yapılan olan Battaglia, farklı tarzları deneme konusunda cesaretli olsa da, kendine has tarzından ödün vermiyor. 

Dünyada sayısı gün geçtikçe artan moda takipçilerinin kendisini her gün takip ettiği ve tarzından etkilendiği düşünülürse, Battaglia uzun zaman daha farklı silüetlerle karşımıza çıkacak ve adından sıkça söz ettirecek gibi gözüküyor.