Genel Sağlık Güneşe maruz kalmak cilt hasarını yüzde 90 artırıyor

Güneşe maruz kalmak cilt hasarını yüzde 90 artırıyor

27.07.2022 - 11:03 | Son Güncellenme:

Güneş ışınlarının cilt hasarını ciddi anlamda artırdığını söyleyen Medikal Estetik Uzmanı Dr. Nihat Mustafayev, “Kırışıklıklar, ince çizgiler ve pigmentasyon ciltte oluşan hasarın sonucudur. Yaşamsal döngünün kaçınılmaz bir sonucu olan yaşlanma faktörü bu hasarın oluşumuna neden olabiliyor fakat yaşlanma, cilt hasarının oluşumunda güneş ışınlarından daha masumdur. Ciltteki hasarı artıran temel faktör, bilinenin aksine yaşlanma değil, yüzde 90 oranında güneş ışınları” dedi.

Güneşe maruz kalmak cilt hasarını yüzde 90 artırıyor

Güneş ışınlarına ve ultraviyole (UV) ışınlarına maruz kalmanın neden olduğu cilt hasarına foto-yaşlanma denildiğini ve yaşlı görünümün altında yatan en önemli neden olduğunu belirten Dr. Nihat Mustafayev, “Ciltteki gözle görülür değişikliklerin yüzde 90'ından sorumlu olan foto-yaşlanma, yaşamınız boyunca maruz kaldığınız kümülatif güneş hasarının doğrudan bir sonucudur. Cildin erken yaşlanmasına, güneş ışınlarına maruz kalma neden olur. Kronolojik cilt yaşlanmasına engel olunamaz fakat sağlıklı bir yaşam sürmek bu süreci geciktirebilir. Öte yandan foto-yaşlanma dediğimiz güneş maruziyeti sonrası oluşan cilt hasarı tamamen önlenebilir” dedi.

Haberin Devamı

'UV ışınları cildin DNA’sına zarar veriyor'

Derinin dış katman (epidermis), orta katman (dermis) ve alt katman olmak üzere 3 katmandan oluştuğunu belirten Dr. Nihat Mustafayev, ciltteki katmanların özelliklerini şöyle özetledi: "Dermis dediğimiz orta katman cildin yapısını destekleyen kolajen, elastin ve diğer lifleri içerir. Bu elementler sayesinde cilt çok daha pürüzsüz ve genç bir görünüme sahip olmaktadır. Cildi etkileyen UV radyasyonu, UVA ve UVB olmak üzere iki farklı dalga türünden oluşur. UV ışınları cilde çarptığında, cildin DNA'sına zarar verir ve orta katmandaki hücreler, daha fazla hasarı önlemek için dış katmanda melanin üretmeye çalışır. Bu kişinin deri renginin koyulaşması yani bronzlaşması sürecidir. Bu döngüde vücudun temel bağışıklık sistemi devrededir ve UV ışınlarının taşıdığı radyasyonun cilde nüfuz etmesini engellemeye çalışmaktadır."

Haberin Devamı

"UVB ışınları, UVA ışınlarından daha kısadır ve güneş yanığınından sorumlu ana ajandır. UVA ışınları, daha uzun dalga boyları ile foto-yaşlanma ile ilişkilendirdiğimiz hasarın çoğundan sorumludur. UVA ışınları derinin orta katmanına derinlemesine nüfuz ederek kolajen liflerine zarar verir. Bu hasar anormal elastin üretiminin artmasına neden olur. Olağandışı miktarlarda elastin, metalloproteinazlar adı verilen enzimlerin üretimine neden olur. Hasarlı kolajenin  oluşumunu artırır. Bu işlem günlük UVA maruziyeti ile tekrarlandığında, kuru ve kırışık bir cilt görünümü ortaya çıkar. Ayrıca melasma (yüz bölgesindeki kahverengi lekeler), çiller, halk arasında yaşlılık lekesi olarak bilinen aktinik keratoz ve doku değişikliklerinin tümü foto-yaşlanma semptomları arasında yer almaktadır.”

Güneşe maruz kalmak cilt hasarını yüzde 90 artırıyor

'DNA onarım özelliği olan güneş kremi tercih edin'

Güneş kremi kullanmanın gerekliliğini vurgulayan Dr. Nihat Mustafayev, “Sadece yaz aylarında değil her mevsimde güneş kremi kullanmak gerekli. Çünkü gözümüzle görmesek bile güneş ışınlarına her zaman maruz kalırız. Düzenli olarak güneş kremi kullanmak sadece cilt kanserini önlemekle kalmaz, foto-yaşlanma belirtilerini de önler” dedi ve güneş kreminin hangi özelliklere sahip olması gerektiğini şu sözlerle anlattı:

“UVA ışınları için daha geniş içeriğe sahip bir güneş kremi (çinko oksit ve/veya titanyum dioksit içeren) kullanılmalı. En az SPF-30 (30 faktörlü) olmalıdır. Hatta mümkünse oluşan cilt hasarını onarmak üzere formüle edilmiş, DNA onarım enzimleri içeren güneş koruyucular tercih edilmeli."

Foto-yaşlanma sonucu cilt hasarı yaşayanlar için önerilerde bulunan Dr. Nihat Mustafayev, “Foto-yaşlanma süreci başlamış ve semptomları ortaya çıkmış kişiler, bu hasarı tersine çevirmek için tasarlanan cilt bakım ürünlerini tercih edebilirler. Tabii bu konuda uzman hekim tavsiyesi çok önemli. C ve E vitamini, cilt onarımı konusunda oldukça etkilidir. Cildi stabilize eden ve koyu lekelerin aydınlatılmasına yardımcı olan antioksidanlar da kullanılabilir. Her gece kullanılan yaşlanma karşıtı retinol (A vitamini), sağlıklı ve genç bir görünüm için hücre döngüsünü hızlandırmaktadır. Ayrıca yeşil çay tüketimi cilt sağlığı için destekleyicidir" açıklamasını yaptı.

Yazarlar