Kadınlığın öğrenilmişi de mi olur? İlk kez duyuyorum! Kadının bir olmadığı bu kalmıştı demeyin. Öğrenilmiş kadınlık olur hem de sizin hiç farkında olmadığınız şekilde.
Şimdi gözlerinizi kapayın ve kendinizle ilgili ilk hatıralarınıza gidin. İlk neleri hatırladınız bilmiyorum ama annenizin babanızın ilk tuvalet eğitiminden , yeme eğitimine ve sonraki hayatınızda aldığınız, karşılaştığınız her türlü deneyim, eğitimin en mükemmel halisiniz.
Geriye dönük bütün her şeyin mükemmel halisiniz diyorum. Kızgınlıklarınız, sevgileriniz, hayata bakışınız, kim olduğunuz hepsi ama hepsinin mükemmelini yaşıyorsunuz.
Çoğumuz bu mükemmelliğe dayanamıyoruz. Başımıza gelen her şeyi başkasında, karşımızdan biliyoruz veya öyle olmasaydı böyle olmazdı gibi sadece düşüncemizi rahatlatan teklinlerle gelip geçiyoruz bu dünyadan.
Yazıktır ki genelde bu durumun farkında olan bir çok kişi de; bitin gerçeği bilmesine ve değişebileceğini bilmesine rağmen değişmeden geçip gidiyor.
Hepsinin nedeni aslında genlerimize kadar işlemiş olan bir öğrenilmişlik hali. Pardon! Mükemmel halimiz.
Beynin bu kalıpları kırması o kadar zor mu gerçekten? Her şeyi bilip yapmamak, yapamamak neden?
Sorunun çözümü çok basit. Kendi elimizle kendimizi kapatıyoruz, kilitliyoruz. Sonra da açmak, beynimizdeki düşünce kilitlerini çözmek için terapiler, danışmanlar, seyahatler, çakra açma operasyonları, olumlu düşünme seansları yapıyoruz. Bilip bilmeden öğretilmiş ve bizim de öğrendiğimiz kişiliğin bir upgrade halini yaratıyoruz kendimizce.
Bu farkındalığa ulaşan kişi; sorgulamaya ve kendindeki fazlalık bütün duygu düşünce ve kalıpları bir bir kırmaya başlıyor. Önce kendini hesaba çekiyor sonra davranışlarını.
Öğretilmiş olan tüm kalıpların aslında kişinin kendini kullandırtmasına imkan verdiğini anlıyor. Bugün topluma entegre olmak adına sürü psikolojisiyle hareket ettiğimiz o kadar çok şey var ki…
Elalem ne der’ den tutun kabul görmek için yaptığımız bir sürü ritüele kadar her şey öğrenilmiş. İşin içine kadınlık da girince olayın rengi daha değişiyor. Kadın böyle yapar, kadın şöyle yapmaz, kadın dediğin…
Kadın dediğin ne yapmalı ne yapmamalı bunu hepimiz biliyoruz. Mahalle baskısıyla, toplumsal şartlanmalarla hepimiz öğrendik ve uyguluyoruz.
Peki sizce kadının ne dediği önemli değil mi?
Kadın eğer belli kalıplardan kurtulamazsa ve kendini bulamazsa kadın yine öğrendiğinin bir başla modelini ortaya çıkarıyor.
Diğer türlü kalıpları yıkmak adına yaptığı saçma sapan hareketler de aslında öğrenilmiş davranış modellerine muhalefet olmak için yaptığından aslında yine o öğrenilmişliğin güdümünde bir davranış sergiliyor.
Peki nasıl?
Kendini bilerek. Kendini bilmek zor, meşakkatli ve çetin bir yol. Kendini bilmek için önce nelerin hayatında yer ettiğini biliyor olmak gerekiyor ve en önemlisi her şeyin kendinden kendine olduğunu anlamak ve bu aleti kullanmak gerekiyor.
Yaptığınız her şeyin aslında beyninizden, öğrenilmişliğinizden ve genlerinizden çıktığını fark ederseniz ters mühendislikle yavaş yavaş değiştirme ve kendiniz olma yolunda adımlar atmaya başlarsınız.
Yaptığınız her şeyin dönüp dolaşıp sizi bulduğunu ve sizi şekillendirdiğini fark eden kişi hasta olduğunu kabul eden kişi gibidir. Tedavi başlayabilir.
Kendini keşif yoluna çıkar.
Hande Özmert
iletişim@disitalmedya.com
