Genel Sağlık Her 8 kadından 1’inin kapısını çalıyor! Sadece 10 dakikada kendinizi test edin

Her 8 kadından 1’inin kapısını çalıyor! Sadece 10 dakikada kendinizi test edin

28.09.2023 - 12:51 | Son Güncellenme:

Son yıllarda genç yaşlarda da çok sık görülür hale gelen meme kanserinde erken teşhisin hayat kurtardığını söyleyen Prof. Dr. Cihan Uras, meme kanseri hakkında bilinmesi gerekenleri açıkladı.

Her 8 kadından 1’inin kapısını çalıyor Sadece 10 dakikada kendinizi test edin

Meme kanseri bilim dünyasının üzerinde en çok araştırma yaptığı, tanı ve tedavide çok hızlı ilerlemeler kaydettiği bir kanser türü. Ancak kadınlara düşen görevler de var. Son yıllarda genç yaşlarda da çok sık görülür hale gelen meme kanserinde erken teşhisin hayat kurtardığını vurgulayan Prof. Dr. Cihan Uras, erken teşhiste gerek düzenli taramaların gerekse kişinin kendini elle muayenesinin kritik rol oynadığını söyledi. 20 yaş üzerindeki kadınların ve risk grubundaki erkeklerin (ailesinde yumurtalık, bağırsak ve meme kanseri öyküsü olanlar) ayna karşısında, ayda sadece 10 dakikalarını ayırarak meme kanseri testi yapmalarını tavsiye eden Prof. Dr. Cihan Uras, hem kendi kendini muayenenin inceliklerini hem de meme kanserine yönelik mutlaka bilinmesi gerekenleri anlatarak önemli uyarı ve önerilerde bulundu.

Haberin Devamı

Her 8 kadından 1’inin kapısını çalıyor Sadece 10 dakikada kendinizi test edin

HER GÜN EN AZ 30 DAKİKA TEMPOLU YÜRÜYÜŞ ŞART!

Son yıllarda sağlıksız beslenmeden tütün ürünleri ve alkole, aşırı kilo ve aşırı stresten menopoz döneminde uzun süreli kontrolsüz hormon kullanımına dek birçok etkenin meme kanserine zemin hazırladığını belirten Prof. Dr. Cihan Uras, "Her gün düzenli olarak alkol tüketenlerde meme kanseri riski, alkol tüketmeyenlere oranla yüzde 40 daha fazla oluyor. Şişmanlık da meme kanserine davetiye çıkarıyor. Vücutta yağ oranı arttığında kanserin yayılma ihtimali yükseldiği için şişman kişilerin mutlaka kilo vermesi, şeker, pirinç ve beyaz undan kaçınılması, sebze ve meyve tüketilmesi, kırmızı et yerine beyaz et tercih edilmesi gerekiyor” dedi.

Hareketsiz bir yaşam tarzının da tehlikeye davetiye çıkardığını belirten Prof. Dr. Cihan Uras, her gün en az 30 dakika tempolu yürüyüşün şart olduğunu, temizlik malzemelerine de aşırı maruz kalmamak gerektiğini sözlerine ekledi.

Haberin Devamı

HANGİ BELİRTİLERE DİKKAT EDİLMELİ?

Meme kanserlerinin bazıları belirti verebilirken bazıları hiçbir belirti vermeden ilerliyor. Prof. Dr. Cihan Uras, görülebilecek bazı belirtileri şöyle sıraladı: Memede ele gelen kitle, meme başından akıntı, meme cildinde portakal kabuğu görünümü, meme cildinde çekinti, memede ağrı kızarıklık ve şişme olabilir. En sık bulgu ise ele gelen ağrısız kitle olarak karşımıza çıkar. Her ele gelen kitle meme kanseri anlamına gelmese de ihmal edilmemeli ve mutlaka hekime danışılmalı.”  

'YILDA BİR KEZ MAMOGRAFİ YAPTIRMAK GEREKİYOR'

Ülkemizde meme kanseri 50 yaşın altında da sık görülür hale geldi. Dünyada bu oran yüzde 20’lerde seyrederken, ülkemizde özellikle son yıllarda hızla artarak yüzde 40’a ulaştı. Yılda bir kez düzenli olarak hekim muayenesine gitmenin şart olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Cihan Uras, “Genç yaşta kanser hücreleri çok daha saldırgan olup çok daha hızlı ilerlediği için 30 yaşından itibaren meme ultrasonu, 40 yaşından itibaren ise yılda bir kez mamografi yaptırmak gerekiyor. Ailede risk faktörüne göre 20 yaşından itibaren 1-3 yılda bir hekime görünmek çok önemli” dedi.

Haberin Devamı

Meme dokusu yoğun olanlarda memenin ultrasonla incelendiğini ancak teşhiste mamografinin ‘altın standart’ olduğunu belirten Prof. Dr. Uras, bu tetkiklerin birbirinin yerine geçmediğini, hekimin gerekli gördüğü tetkiklerin yaptırılması gerektiğini söyledi.

RİSK FAKTÖRLERİ İKİYE AYRILIYOR

Meme kanserinde risk faktörleri ‘değiştirilebilen’ ve ‘değiştirilemeyen’ler olmak üzere ikiye ayrılıyor. Genetik yatkınlık, aile hikayesi, erken ergenliğe giriş, geç menopoz, ırk ve yaş gibi faktörler ‘değiştirilemeyen risk faktörleri’ olarak karşımıza çıkıyor.

Prof. Dr. Cihan Uras, "Değiştirilebilen risk faktörleri arasında geç doğum yapma veya doğum yapmama, az emzirme veya emzirmeme, sigara ve alkol tüketimi, kadınlık hormonu kullanımı, beslenme gibi faktörler yer alıyor. Değiştirilebilen risk faktörlerine karşı yaşam tarzınızda sağlıklı değişiklikler yaparak önlem alabilirsiniz" diye konuştu.

Her 8 kadından 1’inin kapısını çalıyor Sadece 10 dakikada kendinizi test edin

'SOSYAL MEDYADAKİ HER BİLGİYE İNANMAYIN'

Meme kanserinde erken teşhis hayat kurtarsa da, ülkemizde çoğunlukla ‘hurafeler’ nedeniyle ileri evrede teşhis konulabildiğini belirten Prof. Dr. Cihan Uras, şu uyarılarda bulundu:

Haberin Devamı

"Ülkemizde ne yazık ki doktora başvurmak yerine arkadaş çevresi, akrabalar, internet ve sosyal medyadaki yanlış bilgilere inanılarak teşhis ve tedavide gecikildiğini görüyoruz. Örneğin bir kadının eline kitle geliyorsa 'Süt bezesidir' dememeli, kesinlikle hekime görünmeli. Mamografideki radyasyonun kanser yaptığı ya da biyopsi veya cerrahinin kanserin yayılımını hızlandırdığı şeklindeki yanlış inanışlar terk edilmeli. Meme kanserinin erkeklerde de görüldüğü bilinmeli. Bitkisel tedavi denilen yöntemlere başvurulması tıbbi tedaviyi geciktirdiğinden çok geç kalınmasına neden olabilirken, tedavi esnasında ise ilaçlarla etkileşime girerek fayda yerine zarara yol açıyor. Bu nedenle hekime danışmadan kesinlikle bu yöntemlerden kaçınılmalı."

'KİŞİYE ÖZEL' TEDAVİLER

Prof. Dr. Cihan Uras, meme kanseri tedavisinde son yıllarda çok önemli gelişmeler olduğunu, artık cerrahinin ilk yöntem olmaktan çıktığını belirterek, “Günümüzde meme kanserinin moleküler özelliklerini çok daha iyi bildiğimizden artık ‘kişiye özel’ çok daha etkili tedavi yapabiliyoruz. Cerrahi öncesi kemoterapi ile memedeki kitleyi küçültebiliyor, koltuk altındaki lenf nodlarının tümörden temizlenmesini sağlayıp lenfödem gelişmesini engelleyerek yaşam kalitesini artırabiliyoruz dedi.

Günümüzde artık ‘akıllı’ ilaçlarla normal hücreleri olabildiğince koruyarak kanser hücrelerini yok edebildiklerini söyleyen Prof. Dr. Uras, her 3 kadından 2’sinin memesinin korunabildiğini, robotik cerrahinin de desteği ile koltuk altından 5 santimetrelik bir kesi ile iz kalmadan meme kanseri ameliyatı yapmanın mümkün hale geldiğini, memenin tümüyle alınması gerektiğinde ise plastik cerrah ile eşzamanlı rekonstrüktif işlemler sayesinde eski halinden daha güzel meme yapılabildiğini vurguladı. 

Haberin Devamı

'AYDA 1 KEZ AYNA KARŞISINDA ELLE MUAYENE YAPILMALI'

Günümüzde meme kanseri 40 yaşın altındaki kişilerde de çok sık görülüyor hale geldi. Öyle ki Avrupa’da yüzde 5-6’yı geçmezken, ülkemizde yüzde 20’lere ulaştı. Bu nedenle 20 yaş üzerindeki kadınların ve risk grubundaki erkeklerin (ailesinde yumurtalık, bağırsak ve meme kanseri öyküsü olanlar) düzenli olarak ayda 1 kez, sadece 10 dakika ayna karşısında elle muayene yapmalarının son derece önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Cihan Uras, kendi kendini muayenenin erken teşhis ve tedavide kritik rol oynadığını söyledi.

4 ADIMDA BASİT AMA ETKİLİ BİR TEST

Prof. Dr. Cihan Uras, her ay düzenli olarak yapacağınız elle meme muayenesi sayesinde belli bir süre sonra normal meme dokunuzun özelliklerini öğreneceğinizi ve böylece yeni ortaya çıkan kitleleri erken dönemde fark edebileceğinizi söyledi. Peki 4 adımda basit ama hayati önem taşıyan meme testi nasıl yapılır? Prof. Dr. Cihan Uras adım adım anlattı; 

  1. Ayna karşısına geçin ve iki elinizi belinize koyun. Her iki memeniz simetrik mi? Görünür bir kitle var mı iyice bakın. Deride ve meme başında bir çöküntü ya da renk değişikliği var mı inceleyin.
  2. Kollarınızı yukarı kaldırın ve aynı işlemleri tekrarlayın.
  3. Yere uzanın ve sağa dönün. Başınızın altına küçük bir yastık koyun. Sağ elinizi başınızın arkasına yerleştirip sol elinizin 2. ve 3. parmaklarının iç kısmıyla muayeneyi gerçekleştirin. Meme başı çevresinden başlayarak ve meme dokusunu parmaklarınızla göğüs duvarı arasında hafifçe ezerek saat yönünde halkasal hareketlerle herhangi bir duyarlılık ya da kitle olup olmadığını kontrol edin. Ardından sola uzanarak aynı işlemi tekrarlayın.
  4. Son olarak koltuk altına bakın. Sağ koltuk altının ardından sol koltuk altınızı muayene ederek muayeneyi tamamlayın. 
Yazarlar