Gerçekte neyi severiz?

“Seni seviyorum...” Bu, ilişkilerimizde kurmaktan ve duymaktan en çok keyif aldığımız cümledir. Rüya gibi hissedilen bir başlangıç yapılmıştır, midede uçuşan kelebekler ve arka fonda çalan aşk şarkılarıyla her şey muhteşemdir. Bir süre sonra bazılarımızın ilişkileri olağanlaşmaya, normalleşmeye başlar. En baştaki tutku ve aşk, yerini daha dengeli, daha güvenli bir alana bırakır. Uzun soluklu, geliştirici ve besleyici ilişkilerin birbirine benzeyen birçok ortak özellikleri vardır. Peki, ya süreç planlandığı gibi gitmez de evrilme gerçekleşmeden uyumsuzluklar daha fazla gözle görünür olursa? Ya en başta birbiriniz için yaratıldığınızı, hayatınızın aşkı olduğunu düşündüğünüz kişi hayatınızın hayal kırıklığı olursa? Acaba ne değişmiş olabilir? En başta her şey çok güzel görünürken ne olmuştur da koşar adım yanına gittiğiniz kişiden aynı hızla kaçasınız gelmeye başlamıştır? Buradaki aktarım ve bakış açısı iki taraflı değerlendirilmelidir.

Haberin Devamı

Kuvvetle muhtemel ilişkiye başlama sebebiniz, yani sizin gözünüzde onu diğer kişilerden farklı ve sevilmeye değer kılan her neyse ilişki biterken de aynı sebep negatif gündem olabilir. Her ilişki bizleri geliştiren bir okul gibidir. O kişiyle hayatı yeniden deneyimlersiniz. Onunla yeniden keşfedersiniz. Daha önce göremediğiniz yanlarınızı görmeye başlarsınız. İlişkiniz, içinizdeki güzellikleri besliyorsa ve ortaya pozitif bir siz çıkarıyorsa bu alan, aşkı ve sevgiyi de besliyor demektir. Tam tersi oluyorsa bu kez ilişki sürerken dahi eksik bir şeyler varmış gibi hissedersiniz. Akabinde de tartışmalar artar.

Aslında insan, karşısındakinin kim olduğundan çok onun hissettirdiklerini ve onunla beraberken kendisinin olduğu kişiyi daha çok sever. Kendisinin canlı, dinamik, neşeli ve pozitif potansiyelini ortaya çıkaran kişiye karşı güçlü bir çekim hisseder. Bu sebeple ilişkileri sadece karşı tarafı ve koşulları seviyormuşsunuz gibi katılaştırmak ya da genellemek yerine partnerinizle karşılıklı olarak birbirinizin hayatına neler kattığınıza bakarsanız sizin hangi tarafınızı ön plana çıkardığını fark edebilirsiniz.

Haberin Devamı

Romantik ilişkilerde karşı tarafta kendimizin bir parçasının yansımasını görürüz. İlişkilerimiz de hayattaki her şey gibi bizler için birer öğretidir. İlişkilerimizde zihnimiz, bize vermiş olduğu geri bildirimleri kabul etmek konusunda partnerimize karşı yatkınlık gösterir. Bu durum da bir süre sonra ilişki ilerledikçe alınan kararları, hayat akışını, geleceğe yönelik planları etkileyebilir. Süreç içindeyken fark etmesek de geriye dönüp baktığımızda her ilişkide aynı duruşta olmadığımızı, bakış açılarımızın ve olaylara verdiğimiz tepkilerin farklılıklar gösterdiğini görebiliriz. Zaman içinde herkes gibi bizler de değişiriz ve bu değişimde hayatımızı paylaştığımız kişiler yaşamımıza etki ederler. Bu etkiyi farkındalık ve bilinçli yaklaşımla fark edebilir, dönüştürebiliriz. Sağlıklı sınırlar sayesinde de ilişkilerimizi daha besleyici bir alana taşıyabiliriz.

Birinden hoşlandığınızı hissettiğinizde acaba doğrudan kendisinden mi hoşlanıyorsunuz yoksa size hissettirdiği duygulardan ya da potansiyelinizi açığa çıkarmanıza destek olmasından mı? Bunu fark etmeniz bakalım hayatınızda nasıl bir katkı olacak?

Haberin Devamı

 

Sevgi Keleş

Kişisel Gelişim Dersleri Eğitmeni - Yazar