Yaşam Otlardan gelen doğal şifa

Otlardan gelen doğal şifa

10.08.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Şifalı otların sırlarını Lokman Hekime ağaçlar fısıldamıştı.. İşte, o sırlar...

Otlardan gelen doğal şifa

Pervin Metin Efsanelere konu olan Lokman Hekimin hikayesi bu. İnsanların ayakları henüz topraktan kesilmemiş, yüzleri kanlı canlı, ruhları dingindi. Doğaya sığındıkları, onunla dost oldukları dönemdi. Hangi bitkinin hangi hastalığı iyileştireceğini ağaçlar ona fısıldadı. O, değişik bitkiler bulabilmek, ölüme çare aramak için kendini yollara vurdu. Dünyanın dört bir yanını dolaşıp ölümsüzlük otunu aradı. Sonunda buldu ve ölümsüzlüğün büyüsünü çözdü. Ne var ki, tüm bilgileri yazdığı kağıtlar, Ceyhan Nehrinin (bazı kaynaklara göre de Asi Nehri) sularıyla akıp gitti. İşte bu nedenledir ki; insanoğlu sadece masallarda yaşayabildi ölümsüzlüğü... Prof. Özerin hayatı otlar Örneğin, Prof. Dr. Zeki Özer 65 yaşında, hayatının 35 yılını yabancı otlara adamış. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölüm Başkanı Özer, otların ucuz ve kaliteli beslenmeye imkan sağladığını düşünüyor. O, kendi payına düşen sorumluluğu yazdığı kitapla yerine getirmiş. Dr. Nihat Tursun ile Dr. Hüseyin Önenin de imzasını taşıyan Yabancı Otlarla Sağlıklı Yaşam kitabı, öğrencilerin katkılarıyla oluşmuş. Çocuğun dişleri çıkmaya başladığında yeşil soğan çiğnetilir, diş etleri tavşan beyni ya da horoz yağıyla ovulur, kadınlar daha alımlı görünmenin formülünü otlarda arardı. Şimdilerde ise deva, şişeciklere sığdırılmış rengarenk haplarda aranıyor. Buna rağmen Lokman Hekimin yolundan yürümeyi tercih edenler de yok değil. Kara sevdaya bile deva oluyorlar Özere göre; bitkisel gıdaların yiyecek, çay veya baharat olarak alınması hastalıkları önlüyor. Bitkilerle tedavinin yavaş ancak garantili olduğuna inanan Prof. Özer, Öyle ki, bu otlar kara sevdaya bile deva olur. Kalp yanığına ısırgan otu, aslan dişi, yabani marul iyi gelir, insanı rahatlatır diyor. Özerin kitabında, kanserden sivilceye, baş ağrısından gönül yarasına dek 34 familyaya ait 78 tür ottan 211 yemek, 44 salata, 31 çay, 6 tatlı ve 3 turşu tarifi bulunuyor. İşte örnekler: CİNSEL GÜCÜ ARTIRAN OTLAR Cyperus esculentus: Topalak ya da çoban sarmısağı olarak bilinir. Çanakkale, Balıkesir, Gümüşhane, Tokat, Isparta yörelerinde yetişir. Topalaklı cacık Hazırlanışı: Soyulan salatalıklar küçük küçük doğranır. Yoğurt, tuz, nane, ilave edilir. Temizlenerek dövülen topalak kökü ve su katılır. Malzeme: 1 kg salatalık, 400 gr topalak kökü, 1 kg yoğurt, 4 tatlı kaşığı nane, 2 litre su, tuz. Topalak çayı Hazırlanışı: Yıkandıktan sonra gölgede kurutulan yumru dövülür. İyice kaynatılmış suya, 1 çorba kaşığı ilave edilir. 5 - 10 dakika bekletildikten sonra şeker ve limon ilavesiyle içilir.Daucus carota: Yabani havuç, kenniç, kürdan otu olarak bilinir. Kastamonu, Çorum, Aydın, Antalya ve Mardin yörelerinde yetişir. Malzeme: 1 litre su, 1 çorba kaşığı kurutulmuş bitki yumrusu, limon ve şeker. Kenniç Kavurması Hazırlanışı: Yabani havuç kökleri ince ince doğranır. Orta boy soğan margarinde kıymayla kavrulur. Tuz, kırmızı biber, yabani havuç eklenir. Pirinç ve su ilave edilerek bir süre daha pişirilir.Eryngium campestre: Deve elması, boğa dikeni, çoban şırası, devedikeni, gözdikeni, kazayağı olarak bilinir. Kırşehir, Konya, Batman, Adana ve Muğla yörelerinde yetişir. Malzeme: 1 kg yabani havuç, 250 gr kıyma, 1 orta boy kuru soğan, 1 su bardağı pirinç, 1 yemek kaşığı margarin, tuz ve kırmızı biber. Kazayağı böreği Hazırlanışı: Yapraklar temizlenip doğranır. İnce doğranmış soğan, yağ, çökelek, tuz eklenir ve karıştırılır. Karışımın dörtte biri yufkanın yarısına döşenir, diğer yarısı üzerine kapatılır. Diğer üç yufkaya aynı işlem yapılır. Kızgın saçta pişirilip, iki yüzüne margarin sürülür.(Bu bitkilerin tümünü aktarlarda, 50 gramlık poşetlerde 3 ila 5 milyon liraya bulabilirsiniz.) Malzeme: 800 gr bitkinin körpe yaprakları, 250 gr çökelek, 2 adet orta boy soğan, yarım çay bardağı sıvı yağ, 100 gr margarin, 4 adet yufka, tuz. KUVVET VEREN OTLAR Artemisa Vulgaris: Yabani pelin, koyun otu ya da misk otu olarak bilinir. Artvin, Bilecik, Hakkari, Elazığ ve Malatya yörelerinde yetişir. Yabani pelin çayı Hazırlanışı: Kaynatılan su küçük bir demlikteki çay ve peline dökülür. Demlendikten sonra servis yapılır. Malzeme: 1 tatlı kaşığı pelin, 3 tatlı kaşığı çay, su. Pelinli mantar sote Hazırlanışı: Genişçe bir tavadaki suya küçük küçük doğranmış halde atılan mantarlar suyunu bırakıncaya kadar pişirilir. Ardından kabuğu soyulmuş ve doğranmış domatesler ölünceye kadar pişirilir. Domates ve maydanozlar iyice öldükten sonra kurutulmuş ve ufalanmış pelin, baharat yemeğe katılır. Kısa süre pişirilir.Cirsium arvense: Köygöçüren olarak bilinir. Bolu, Bartın, Eskişehir, Edirne ve Muş yörelerinde yetişir. Malzeme: 200 gr mantar, yarım çay bardağı sıvı yağ, 1 domates, maydanoz, 2 çay kaşığı pelin, baharat. Köygöçüren yemeği Hazırlanışı: Tencerede eritilen yağa, soğan doğranır. Kıyma, tuz, baharat eklenerek pembeleşinceye kadar kavrulur. Bitkiler de eklenerek pişirildikten sonra süt ve iki bardak su ilavesiyle kaynamaya bırakılır. Kaynadıktan sonra üzerine pirinç ilave edilir.Salvia officinalis: Adaçayı ya da şalba olarak bilinir. Samsun, Sivas ve Denizli yörelerinde yetişir. Çayı neredeyse yeşil çay kadar yaygındır. Malzemeler: 500 gr köygöçüren, 150 gr süt, 150 gr kıyma, 1 çay bardağı pirinç, 1 orta boy soğan, 1 kaşık tereyağı, tuz, baharat. Adaçayı salatası Hazırlanışı: Bitki yıkandıktan sonra normal büyüklükte doğranır. İçine soğan, domates, biber konduktan sonra zeytinyağı ve limon ilave edilir.Sonchus oleraceus: Eşek marulu ya da yalancı marul olarak bilinir. Bursa, Kocaeli, Isparta ve Antalya yörelerinde yetişir. Malzeme: 500 gr taze adaçayı bitkisi, 2 baş soğan, 3 adet domates, 5 adet yeşil biber, 1 adet limon. Yalancı marul kavurması Hazırlanışı: Yaprakları ince ince doğrandıktan sonra kaynar suda haşlanır. Suyu süzüldükten sonra yağ, soğan, kıyma, salça, pastırma ve pirinç ile kavrulur. Baharat eklenerek yenir.(Bu bitkilerin tümünü aktarlarda 40-100 gramlık paketlerde 2-6.5 milyon liraya bulabilirsiniz.) Malzeme: 1 kg bitki, 50 gr margarin, 2 baş soğan, 500 gr kıyma, 100 gr pastırma, 1 yemek kaşığı salça, 1 çay bardağı pirinç, su ve tuz, 1 çay kaşığı karabiber. Yıllardır nezle bile olmadım Billur Kalkavan, yıllardır nezle dahi olmamasının nedenini şifayı bitkilerde aramasınana bağlıyor. İşte onun doğal sırları: Sizi bitkiler mi koruyor? Alternatif tıbba inanırım. Cildime iyi geldiği için susam yağı kullanırım. Bitki ve şifalı otlarla ilgili kitapları okuyarak tanımaya çalışıyorum. Birgün doktorlara ihtiyaç duyarsam bitkilerle tedaviden anlayanını tercih ederim. Ya da aktarları... Aktarlara giderim çünkü onlar bu işin uzmanı. Şanlıurfaya bir belgesel çekimine gittiğimde Aktar İsa denen birini tanıdım. Başı ağrıyan, hamile olan herkes ona giderdi. O kadar insan gidiyorsa bir bildikleri vardır. Modern tıbbın bitkilerle tedaviye yaklaşımına nasıl bakıyorsunuz? Kansere bitkilerle çare bulduğunu söyleyenlere önyargıyla bakmamak gerek. Zakkumun kansere çare olduğunu söyleyen kişi, araştırmalarını alıp ABDye gitti. Sonucu göreceğiz. Şifalı bitki arıyorlar Prof. Özerin (sağda), Yabancı Otlarla Sağlıklı Yaşam adlı kitabını, aslında öğrencileri sayesinde hazırlamış. 1994te birinci sınıf öğrencilerine yaz tatili için kendi yörelerinde bilinen otları ve nasıl yemekler yapıldığını tarifleriyle öğrenme ödevi vermiş.. Sonuçta, kitap çıkmış.. Dünya nüfusunun yüzde 80ini şifalı otların gücüne inanıyor. Yorgunluk giderici, ağrı kesici yemekler, çaylar. Mucize diyet otlar. Kanser tedavisinde kullanılar bitkiler. Prof. Dr. Nergis Yüzbaşıoğlu; "Kanserli babam için şifalı ot aradım.." YARIN

Yazarlar