Pazar meydanı gibi

SİNA KOLOĞLU


       Son zamanlarda elektronik gazetecilik terimi pek bir kullanılır oldu. Bunun yazılı basından farkı hem de çok önemli bir farkı var. Anlık yaşamanın en güzel tarifi bu sayfalarda kendini buluyor. Ben çok sevdim. Zaten anlık yaşamaya pek bir meyilli olduğum için bu iş benim için biçilmiş kaftan...
       “Reyting Canavarı On Air" köşemizde hayata dair her şey var. Sınır yok. Önce sorular sorarak işe başladım ama baktım günümüz sorular ve cevaplarla geçiyor kaldırdım onları hadi bakalım gelin ortaya dedim. Burası bir forum ortamına dönüştü. Ben sadece yolun çizilmesine yardımcı oluyorum.

Aşık olanlar burada

      

“Bir gün elbette benim olacaksın. Sen üzülme inci tanem. Kıyamam gözlerine. Ben Sina Abi aşığım ben. Ama sevgilim çok uzaklarda biçare abi seviyorum onu . Seni çok seviyorum Esra"

“Fork seninle evlendiğim için çok mutluyum. Sen benim bitanemsin. Yalova Dağları’nda hiç çivi kullanmadan bir ev yapıcaz. Bir ömür boyu mutlu olacağız. Seni çok seviyorum. Esmer aşkım benim"

Odunlara yazılan soru

      

“Hayatını kazan gerisi önemli değil ideolojisinin odunlar için yazıldığını biliyor musunuz?"

“Ben hayata sıfırdan tekrar başlamak istiyorum. Kaçırdığım çok şey var gibime geliyor da. Ne yapacağım şimdi?" (Cancan)

“Hayat niye böyle yaa. Her şeyden çok sıkıldım ve bunaldım. Hayatıma biraz renk katmak istiyorum. Sizce ne yapmalıyım? Bana yardım edin? (Hande)

“Yaşamayı çok sevmeme rağmen bazen kafama niye varız, yaratılış amacımız gibi şeyler takılıyor. Her şey boş mu?"

Geyik demetleri

      

“Joennes Rau ve plastik sanatlar sergisinden nefret ediyorum. Kimse beni durduramaz" (Metü)

“Tuvaletteyken deprem oldu. Arka tamponlar bi gitti bi geldi"...

Güzelim ya da kestaneci

       Kendinin ne kadar güzel olduğunu değişik bir tarzda anlatanlar da vardı; “Balık eti bile değilim sevgili Sina. Sorun zaten benim kilom değil. Kilo ile ilgili haberler. Zaten eğer şişman olsaydım kilolarımı da bu haberler yüzünden hatırlamazdım. Bunu hatırlamak için aynaya bakmam yeterli"...
       Bazı programlar ve reklamlar ile ilgili tartışmalar da oldu bu sayfada. Ünlü iksir reklamı; “Bu ülkede kimin cebinde kaç para var belli mi olur? İnanın bazıları sizden çok kazanıyordur. Çin’de yer, Meksika’da yer"/öBir küçük paket kestane ne kadar biliyor musunuz?"(blondy). Bir de kestanecinin internet bilgisi dikkat çekmiş(!); “Adam kestaneci falan ama net hakkında her bişeyi biliyon. Yalan mı? Kaç tane kestaneci bir internet paketi hakkında bu kadar fazla bilgiye sahip olur? Bi de adamın yanında mis gibi kokoreç dururken kim kalkıp da Çin yemeği yer?" (Duvar 22)

Televole mi porno mu?

       “RTÜK yeter artık şu filmleri kesmesee.. Ya da Televoleleri kes. Ordaki bayanlar namuslu da Sharon Stone, Elizabeth Shue mu namussuz?"
      

“Her gece primetime’da yayınlanan action filmlerde işkence katliam görüntülerinin yanında hard porno zemzem suyuyla yıkanmış gibi kalır. Çünkü porno filmler insan hayatına zarar vermeyi değil doğal olanı görüntülüyor." (Indepentend)

Gözleri görmeyen kemancı

       Bu arada bizimle ilgili de ilginç(!) yorumlar geldi; “Sina aslında gözleri görmeyen bir kemancı. Piyano çalıyor gibi yapıp kendini acındırıyor. Bulutsuzluk Özlemi yüzünden İstanbul ve Marmara bu yazı susuz geçirecek." (Sevil)