Pirelli Takvimi 2012
15.02.2012 - 00:00 | Son Güncellenme:
Her yıl merakla beklenen Pirelli takviminin 2012 yılı sayısı ile gün ışığına çıktı!..
Dünyanın en güzel modelleri ile en yetenekli fotoğrafçılarını özgün ve etkileyici bir temada bir araya getirerek her yıla damgasını vuran Pirelli Takvimi, 2012 sayısı ile meraklılarını yeni bir serüvenle buluşturuyor. Korsika tepelerinde çekimleri gerçekleştiren Mario Sorrenti, Pirelli Takvimi’ne imza atan ilk İtalyan fotoğrafçı olma özelliğiyle de öne çıkıyor...
Bir süre önce kamera arkası çekimlerinin internette yayınlanması ile yayın yaptığımız Pirelli takvimi 39. sayısı ile yine sanat ve moda dünyasına damgasını vurmayı başardı!.. Takvimin bu sayısında Sorrenti objektifine poz veren modeller;
Guinevere Van Seenus, Malgosia, Edita Vilkeviciute, Isabellı Fontana, Natasha Posy, Lara Stone, Rinko Kikuchi, Milla Jovovich, Margareth Made, Joan Smalls ve Kate Moss oluyor!..
Merakla beklenen 2012 Pirelli Takvimi, New York’un 19. yüzyıla ait askeri binası ve kentin tarihi simgesi haline gelmiş olan “The Armory”de tanıtıldı. 45 yılı aşkın süredir kültürel evrim, güzellik ve fotoğraf uzmanlarının kült objesi haline gelen ve kısaca “The Cal™” olarak adlandırılan Pirelli Takvimi’nin 39. sayısı, takvimin tarihindeki ilk İtalyan fotoğrafçı olan ve New York’ta yaşayan Mario Sorrenti imzasını taşıyor. Sanatçı, “Swoon” (“Kendinden Geçiş”) adını verdiği çalışmasında “mest olma” halini ölümsüzleştirmek için Güney Korsika’nın Murtoli bölgesine 60 km uzaklıkta bulunan Bonifacio’nun sarp ve engebeli tabiatını tercih etti.
Nü fotoğraflardaki olağanüstü ustalığıyla ünlenen fotoğraf sanatçısı Mario Sorrenti, “Bence, fotoğrafçıyla ilham perisi arasındaki kuvvetli ve özel ilişki, doğal güzelliği yücelten güçlü bir estetikle pekişiyor. ‘The Cal™’ için çalışırken fotoğraflarıma dolaysız, yalın ve gerçek bir ilişki inşa ederek yaklaştım. Görüntülerdeki saflığı da böyle yakalayabildim. “Swoon”da (“Kendinden Geçiş’te) bedenleri, kendisinin uzantısıymış gibi kucaklayan doğayla doğrudan temas halinde konumlandırdım; böylece kayalar, ağaç gövdeleri, gökyüzü ve deniz, bedenler için eşsiz bir arka plana dönüştü” diyerek duygularını dile getiriyor.
