Ayakların, sen ve yerçekimi arasında eziliyor!

Dün gece ayak kelimesinin tersten okunuşunun kaya olduğunu fark ettim; eminim yeni bir fark ediş değildir.

Kahrımızı çekenin ayaklar olduğuyla ilgili atasözleri konumuzu oldukça pekiştiriyor. Beş parmak, bir yığın kemik, kas, bağ ve eklem dizini, bazılarımız için fetişlik derecesinde olurken bazılarımız için uzmanlık alanı da olabiliyor, refleksoloji gibi. Bazılarımız kötü kokan iki gereksiz parça gibi de görebilir tabii ki…

Her birimiz için yaratılışla gelen bu uzvumuzun görevi nedir?

Ayakta durmak, kovalamak, kaçmak, kendimizi savunmak gibi yaşamsal faaliyetlerimizi, yeryüzü ile birleştirdiğimiz bir uzuv bence. Duruşumuzun psikolojik bir yansıtıcı olduğunu biliyoruz; nasıl durursak öyle görünürüz değil mi?

Ayakların, sen ve yerçekimi arasında eziliyor
Ayakların ne hale gelebileceğine bir bakalım

Ayak sağlığını koruyacak tabanlık ve topukluk ile şekil bozukluklarının önüne geçin! Nasıl mı? Tıklayınız…


Ayakların, sen ve yerçekimi arasında eziliyor

Pek de kayaya benzemiyorlar değil mi?

“Ayakların, sen ve yer çekimi arasında devamlı eziliyor”.

Milimetrik basış hatasının omurgandaki etkisi bugünkü konum değil, ancak her şey ayakla başlıyor; bunu anımsamaya ihtiyacın var…

Çözüm: fark et ve iste, sonra da harekete geç; hepsi bu… Ameliyat senin için bir fark ediş ise o kadar bekleyebilirsin, bunlar senin ayakların. Ama ayaklarınla ilgili yolunda gitmeyen birşeyler varsa bunu ameliyat noktasına gelmeden kendin de farkedebilirsin.
Ayaklarına benzer bir ayakkabı giy, topuklu ayakkabını giydiğinde yanında ayaklarına benzeyen bir ayakkabı taşı, tırnaklarını ve parmak aralarını ve topuklarını yüzünmüş gibi sev ve ilgi göster, onlara dokun ve yere basarken ayak tabanının her noktasının temas ettiğinden emin ol, hepsi bu.

Haberin Devamı

Ayakların ne hale geleceğine bir bakalım mı?

Ayakların, sen ve yerçekimi arasında eziliyor