Editörün Seçtikleri Tropikal bir mutfak: Malezya

Tropikal bir mutfak: Malezya

08.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Tropikal bir mutfak: Malezya

Tropikal bir mutfak: Malezya


Mutfak / ŞULE ŞENTARLI


       Ekvator’a yakınlığından dolayı tropik bir iklim ve nemin hüküm sürdüğü Malezya, 1963’de bağımsızlığını kazanmış bir ülke. Ülkenin büyük bir bölümü sürekli yeşil kalan tropik yağmur ormanları ile örtülü. Bu ormanlar bitki ve hayvan çeşitliliğini de beraberinde getirmiş. Doğal yaşamı pek zengin olmasına rağmen bu zenginliği yaşam standardına taşıyamamış Malezyalılar. Mesela ülkedeki İlban yerlileri neredeyse taş devri dönemine benzer bir ilkellikte yaşıyorlar. Halk değişik etnik kökenlerden oluşuyor. Bu, Çin, Hint, Ortadoğu ve Batı kökenli kültürlerin karıştığı bir mozaik demek. Yaklaşık bin yıl süreyle hüküm sürmüş Hint kültürü yerini zamanla İslam’a bırakıyor.
       Malezyalılar yemek yemeye çok düşkünler. Sebze ve pirincin de dahil olduğu dört beş çeşit yemek her öğün mutlaka tüketiliyor. Mutfağın en belirgin özelliği bol baharatlı olması. Fakat bunların çoğu yerel olduğu için Türkiye’de tanınmıyor. Sos yerine körili birkaç karışım ve ketçap tercih ediliyor. Soğan, sarmısak, patates ve hindistancevizi sütü mutfaklarında kullanılan bizim tanıyabildiğimiz malzemeler. Çoğu şey tropik iklime ait ürünler olduğunu hatırlatalım. Mutfaklarında basil adı verdikleri aromatik bir bitkiyi çok kullanıyorlar. Ayrıca ham limon önemli bir katkı maddesi. Bizdeki yeşil soğana benzer galangal isimli bir besin de mutfaklarının önemli maddelerinden sayılıyor.
       Elbette pirinç, diğer Asya ülkelerinde olduğu gibi Malezya’da da çok önemli. Her öğünlerinde farklı usullerle de yapılmış olsa mutlaka pilav yiyorlar. Noddle ismi verilen pirinç makarnası çok yaygın. En geleneksel yemekleri ise bizim çöp şişe benzeyen satay. Bu, ana baharatı kakule, zencefil ve bol acı olan etli tavuklu bir şiş. Denize uzun kıyıları olmasına rağmen balıkçılık çok gelişmemiş. Hatta ithal edildiğinden çok pahalı. En çok kırmızı et ve tavuk tüketiliyor bu durumda. Uzun uzun pişirilen yemeklerin tadı damak zevkinize çok aykırı gelmeyecektir. Bu yönüyle diğer Uzakdoğu mutfaklarından da ayrılıyor. Ancak tropik meyveleri, özellikle mangoyu kullanmalarını yadırgayabilirsiniz. Bizim alıştığımız türden zeytinli peynirli kahvaltılar yerine sabahın ilk öğününde çorba veya diğer yemekleri yiyorlar. Margarin az bulunan değerli bir yağ türü, bu nedenle yemeklerini mümkün olduğunca az yağlı yapıyorlar. Ülkede alkolün yasak olması nedeniyle en çok Çin çayı içiliyor.

GÜNÜN YEMEĞİ

       Sıkma köfte
       Malzemeler:
       2 su bardağı ince bulgur, 1 küçük soğan, 2 sivribiber, tuz,
       Harç malzemesi: 3 soğan, 5 sivribiber, 4 domates, 2 yemek kaşığı tereyağı, maydanoz, tuz, karabiber

       Hazırlanışı:
       Su, bulgur, tuz, küçük doğranmış soğan ve biberi yoğurarak hamur haline getirin. Bu hamurdan misket büyüklüğünde parçalar hazırlayıp, tuzlu suda makarna gibi haşlayıp süzün. Diğer tarafta küçük doğranmış soğan ve biberi tereyağında kavurun. Küp halinde doğranmış domatesleri ekleyip soteleyin. Hazırladığınız bu harcı haşlanmış bulgur köftelerine ekleyip, birkaç dakika birlikte pişirin. Üzerine maydanoz serpiştirdikten sonra servis yapın.

GÜNÜN MÖNÜSÜ

      
  • Sıkma köfte
  • Etli bezelye
  • Salata
  • Yoğurt
  • Yazarlar