Yaşam Türk gezgin 'Cuf Cuf' tarikatının içine girdi! 'Odaya kapatıp teste soktular'

Türk gezgin 'Cuf Cuf' tarikatının içine girdi! 'Odaya kapatıp teste soktular'

02.03.2024 - 06:50 | Son Güncellenme:

Gezdiği ülkelerin kültürüne dair içerikler oluşturup Youtube kanalında yayınlayan Ali Ertuğrul Öztarsu, Pakistan'a giderek Türkiye'de 'Cuf Cuf Hoca' olarak tanınan sözde şifacının tarikatına girdi. Sosyal medyanın konuştuğu, yüz binlerce üyesi bulunan topluluğu görüntüleyen Türk gezgin, gelen hastaları saniyeler içinde iyileştirdiğini iddia eden hocanın yanında yaşadıklarını ise Milliyet.com.tr'ye anlattı.

Türk gezgin Cuf Cuf tarikatının içine girdi Odaya kapatıp teste soktular

Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Gerçek adı Haq Khatteb Hussain (44) olan Pakistanlı hoca, dünyanın farklı yerlerinden gelen yüz binlerce hastayı sadece dakikalar içinde iyileştirdiğini öne sürmesiyle tanınıyor. Çıkardığı değişik sesler ve hareketlerle Türkiye’de de 'Cuf Cuf Hoca' adıyla kendinden söz ettiren sözde şifacının yanına girebilmek de hiç kolay değil. 7 yıl önce Güney Kore’ye okumak için giden ve orada kendine bir yaşam kuran Ali Ertuğrul Öztarsu, gazetecilik mesleğinin de getirdiği becerilerini kullanarak, bu topluluğun içine girip video çekmeyi ve oradakilerle konuşmayı başardı.

Haberin Devamı

Türk gezgin Cuf Cuf tarikatının içine girdi Odaya kapatıp teste soktular

SOSYAL MEDYADA GÖRÜP VİDEO ÇEKMEK İSTEDİ

Annesiyle birlikte dünyanın farklı ülkelerini gezme ve içerik üretme kararı alan Ali Ertuğrul, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Pakistan’a gitmeye karar verdi. Pakistan’a gitmeden önce sosyal medyada herkesin konuştuğu Pakistanlı hocaya denk geldi. Şifa dağıttığını söyleyen bu kişinin yüz binlerce inananı ve sosyal medyada da milyonlarca izlenmesi olduğunu görünce gitmişken onunla da video çekmek istedi. Yaşadıklarını Milliyet.com.tr'ye anlatan Türk gezgin, "Ben kişisel olarak şifacılığı, enerji kullanmayı kabul ediyorum fakat bir insanın ayağa birden kalkıp iyileştirilmesi gibi olaylara kesinlikle inanmıyorum. Bu duyguyla gidip görmeye karar verdim. Önce mail ve mesaj attım. Kendilerini takip ettiğimi, internetten gördüğümü söyleyerek buluşma teklif ettim, gelmek istediğimi söyledim. Onlar da bana dönüş yaptılar. Dönüş yapmalarında sosyal medyada 1 milyon takipçim olduğunu görmelerinin de etkisi olduğunu düşünüyorum" diyerek ekledi:

Haberin Devamı

"Yurt dışından gelmemiz bence onları etkiledi, bana numaralarını verdiler. Sosyal medya yöneticisiyle görüştük. İletişim kurduktan sonra adreslerini attılar. Burası savaş bölgesine çok yakın Rawalpindi şehrinin bir köyünde bulunuyor. Bölgede liderlerinin adını verdikleri bir cami de var. Açıkçası Atatürk'ün 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir' sözünü benimsemiş bir Türk evladı olarak eğitimini aldığım gazetecilik dürtüsüyle burayı incelemek istedim."

Türk gezgin Cuf Cuf tarikatının içine girdi Odaya kapatıp teste soktular

'KAMERAYI KAPATTIRIP TESTE SOKTULAR'

'Cuf Cuf Hoca'nın tesisinin yer aldığı bölgeye gidebilmek için Ali Ertuğrul, Karachi şehrinden İslamabad’a uçakla geçti. Havanın çok soğuk olduğunu dile getiren Türk gezgin, İslamabad'a indikten sonra 1 saat süren taksi yolculuğu sonrası annesiyle birlikte otele yerleşti. Ertesi gün de otelden bir araçla bölgeye gitmeye çalıştılar. Herkes, buranın çok tehlikeli olduğunu söyleyerek götürmek istemediğini dile getiriyordu. Ancak büyük bir para teklif ederek taksiciyi ikna eden Ali Ertuğrul, “Burası, Keşmir bölgesine çok yakın. Her yerde silahlı askerler var. Eğitim seviyesi maalesef çok kötü. Ben de biraz daha sıcakkanlı hareket ederek girmeyi başardım. Yanımda arkadaşım Tolga Öztürk ve annem de vardı, üçümüz gittik. En başta içeri girdiğimizde çok korktuk çünkü hemen kamerayı kapattırdılar. Hiçbir şey çekmemize izin vermediler. Bizi bir odaya kapattılar ve 2-3 kere teste soktular" şeklinde konuştu.

Türk gezgin Cuf Cuf tarikatının içine girdi Odaya kapatıp teste soktular

'VERDİKLERİ SUYU İÇİP İÇMEDİĞİMİZE BAKTILAR'

Ali Ertuğrul, annesi ve arkadaşı odada saatlerce oturdu. Verilen yemekleri yiyip yemedikleri, sularını içip içmedikleri sürekli kontrol edildi. Art arda sorular sorarak onları hem yakından tanımaya hem de güvenilir olup olmadıklarını kontrol etmeye çalıştılar. Testleri geçtikten sonra da daha fazla iletişim kurmaya başladılar. "Pek çok Türk dizisini severek izlediklerini söylediler. Bu sayede biraz daha güven kazandık" diyen Ali Ertuğrul, “Her yerde hocanın sağ kolu olduğu belirtilen yeşil takkeli kişiler vardı. Güven duyunca video çekmemize izin verdiler. Hoca herkese yaptığı ritüeli bize de yaptı. Ağrılarımızın olup olmadığını sordu, biz de olanı söyledik. İnandığımızdan değil ama yaptırdık ve o anları da videoya çektik" ifadelerini kullanarak şunları söyledi:

Haberin Devamı

"Kesinlikle hiçbir etkisi olmadı. Biz bunu söylediğimizde de 7 hafta sonra her şeyin düzeleceğini söylediler. Yani öyle bir ikinci yol seçmişler. Eğer orada işe yaramıyorsa '7 hafta sonra' diyorlar. Burada gördüklerim hakkında bilgi verecek olursam, sanırım en az bin 500 kişi vardı. Yapılanlar için hiç kimseden ücret almadıklarını söylediler. Gelenlerden biri yürüyemiyordu, ayağında sorun vardı. O teyzeye üflendi, kadın ayağa kalktı fakat yürüyemedi. Yürümeyince hoca hemen oradan ayrıldı. Başka kişilere geçti. Arada yürüyebilenler de vardı. Biz onların oyuncu olduğunu düşündük. Çünkü uzun süre yürüyemeyen bir insan kas kaybı yaşar, koşturabilecek seviyede yürüyorlardı. Çok hızlı hareket ediyorlardı, bu da bize garip geldi."

Türk gezgin Cuf Cuf tarikatının içine girdi Odaya kapatıp teste soktular

'FAKİR İNSANLAR ARASINDA VARLIK İÇİNDE YAŞIYOR'

İçine cin kaçtığı söylenen birinin ağzından kırmızı bir sıvı geldiğini dile getiren Ali Ertuğrul, "Rengi tam olarak kan gibi değildi. Meyve suyu rengiydi. Bunların gerçek olduğunu söyledikten sonra ağzından kan gelen kişinin içinden cin çıktığını söylediler. Köylü bir çocuk ama kıyafetleri çok güzeldi. Gayet iyi giyinmişti. Cini çıkardıktan sonra çocuk yanımıza geldi, çok iyi İngilizce konuşuyordu. Kırsal kesimde yaşayan biri olarak hem aksanı hem de kullandığı kelimeler beni şaşırttı" ifadelerine yer verdi.

Haberin Devamı

"Burada hocaya yakın insanlar da vardı" diyen Ali Ertuğrul, "Benim en çok etkilendiğim durum, o kadar fakir insanın arasında bir adamın bu kadar varlık içerisinde yaşaması. Her şey çok şaşırtıcıydı fakat yine en şaşırdığım şeylerden biri de annemin gözlerinin çok daha iyi görmesi için üzerinde Arapça yazılar yazan kağıtları sabah, öğle, akşam bölerek yemesi gerektiğini söylemeleri oldu. Bunu yaparsa annemin iyileşeceğini, gözlerinin daha iyi göreceğini ilettiler" detaylarını paylaştı.

Yazarlar