Plaza insanının gönüllülüğü keşfedişi

Haberin Devamı

Her Turk genci gibi okullari birbirini izleyerek bitirdik ve hayatimizin daha ne oldugunu anlamadan duzene uymak kuraliyla basladik plazalarda calismaya. Onceleri cok ilgi cekiciydi, takim elbiseler icinde onemli kisilerdik sonra sabah 7`de kalkip aksam 7`de evde olmak sansli olmayi gerektirdiginde sorular sormaya basladik kendimize, henuz sorgulamaya baslamayanlar icin kendime diyeyim.

Ne yapiyorduk hayatimizla ? Mutlu muyduk icinde oldugumuz bu plaza hayatinin? Dogal hayata dondugumuzde hicbir anlami olmayan cok suslu etiketlerimizle mutlu olmamiz asilaniyordu gun be gun ama aksam yataga girdigimizde icimizde bir bosluk buyuyordu.
Bu oyle bir bosluktu ki onu kapatmak icin calistigimiz onca saatin sozde urettigimiz islerin gunun sonunda hicbir manevi doyumu yoktu onumuze koydugumuzda. Iste boyle baslamisti doyumsuzlugum ve hep bir gozumun dogaya donmesi. Sonra o plaza hayatinda bunu benim gibi goren iletisim ekibimin actigi cevre gonullulugu ekibine katilarak hali hazirda icinde bulundugum plaza hayatina tumuyle nefret etmeden aksine onunla beraber de manevi acligimi doyuracak gercek bir kanal bulmustum kendime. Bu cevre ekibiyle iki gozumde acilmis, deli gibi icimdeki enerjiyi nasil akitacagima dair olan butun sorularima tek tek cevap buluyordum bu alanda tecrubeli arkadaslarimizin kocluguyla.

Once ekip olarak kurum calisanlarinin dahil olabilecegi ne gibi aktiviteler yapabilecegimize karar verdik; kiyi temizligi ile agac dikimi en etkili ve en kisa surede isteyen herkesin katkisiyla gerceklestirilebilecek aktivitelerdi. Bunlari hayata gecirdigimizde gordugum yalniz olmadigimdi ve bir kiyi temizliginde katilimci sayimiz 300`e kadar cikiyordu ki mutluluktan ucuyordum. Yaptigim cok basit bir eylemdi ve manevi olarak tika basa doyuyordum. Yil icinde en az 10 aktivite planlayarak iki yili gecirdik gonullu ekibiyle ve toplamda 3000 katilimciya ulasiyorduk

Bu inanilmaz bir enerjiydi ve farkina vardik ki biz bu isi surdurulebilir hale getirmeliydik. Iste tam bu ihtiyacimiza vakiflar cevap oluyordu. O vakit daha iyi anladim yardim kuruluslarinin onemini ve kucuk bir miktar bagisin bile bireysel bir aktiviteden ne kadar daha cok katkisi oldugunun dogaya. Iletisime gectigimiz ve bizi buyuleyen Turmepa, Tema ve Bugday derneklerinin tecrubeleri, katkilari ve onlarla yaptigimiz her gorusmemizde bizi kendilerine hayran birakan o essiz gonullu arkadaslarimiz karsisinda saygiyla egiliyorum.

Turmepa; Koc`un destegiyle kurulmus bir vakif, denizlerimizin kalici olarak temizligine iliskin cok ciddi ar-ge calismalari yapiyor ve icat ettikleri temizleme cihazlariyla kiyilarimizin temizligi icin devlet kurumlariyla birlikte hareket ediyor, bizim gibi kurumlara seminer, tasinabilir muze aktiviteleriyle calisanlarimizi egitmemize destek oluyor. Bugday dernegi ise `TATUTA` ciftlikleriyle ve tohum degis tokus pazarlari gibi daha bir cok projesiyle organik uretimin yayilip korunmasina ve ciftliklerde gonullu calismaya firsat vererek bireysel olarak ne kadar dogal yasayabilecegimiz konusunda egitim firsati olusturuyor. Tema, adini hepimizin en fazla duydugu ve bu sayede cok etkili projelere imza atan belki de en buyuk vakiflarimizdan biri.

Her ne kadar anlatsam da yukaridaki ve daha nice vakiflarimizin yaptigi cok guzel baska projeler de var ve bu projelere her turlu anlamda maddi ve manevi olarak destek verecek
biz gonullulere ihtiyaclari var. Inaniyorum bir kez icine girseniz bir daha asla cikmak istemeyeceginiz cok guzel bir dunya, gonulluluk. Bir adim atmaniza vesile olabilirsem ne mutlu bana.

Su an ne mi yapiyorum ?

Bulundugum yerde universite ogrencilerinin inovasyonu algilamasi ve temiz-surdurulebilir enerjiyle nasil inovatif projeler uretebilecekleri konusunda gonulluluk yapiyorum ve cok egleniyorum gelecegin meslektaslariyla :)