Seçme sınavı neden olmalı?

Seçme sınavı neden olmalı?

Malum gündemimiz bu ara TEOG ..

Kalksın mı kalkmasın mı derken kalktı. Lakin yeni bir belirsizlik sürecine de bizleri sürüklemiş oldu. Sınav konusundaki görüşüm şu: insan eş seçerken bile kendisi sınav yapar. Kriter belirler, düşünür, eler ve sonra karar verir. Peki yaşamsal beceri kazanmanın kaynağı olan eğitim-öğretimde seçme sınavının olmaması mümkün mü?, başka ülkeler nasıl yapıyor ? Bunun üzerinden konuşalım.

2017 de teoga giren öğrenci sayısı, sadece 8.sınıf öğrencilerde 1milyon 2 yüz bine yakın. İyi bir okula yerleşmek için ortalama % 5 e, girilmesi gerekiyor. Peki bu % 5 i nasıl belirleyeceğiz?

Haberin Devamı

İşte sorun burada başlıyor. Herkesi Fen lisesine alamazsınız. Mesela İstanbulda 8 fen lisesi var. İstanbulda son sınıfta teoga giren öğrenci sayısı ortalama 230 bin. Artık yerleşmenin sınavsız nasıl olacağını siz düşünün.

Peki dünyada nasıl oluyor bu sınavlar? PISA 2015 sonuçlarına göre dünyanın en başarılı öğrencilerini yetiştiren ilk 10 eğitim sistemine bakalım.(eğitimpedia sitesinden aldım)

1.Singapur

Singapurlu öğrenciler, ilkokul 6. sınıfın sonunda yani 13 yaşındayken İlköğretim Okul Bitirme Sınavına (PSLE) giriyor. Bu sınav, öğrencilerin altı yıllık ilköğretimde neler öğrendiğini ve ortaöğretime geçmek ve ondan fayda sağlamak için yeterli bir temel kazanıp kazanmadıklarını değerlendiriyor. Ayrıca öğrencilerin, ebeveynlerin ve öğretmenlerin, her çocuğun güçlü yanlarının neler olduğunu belirlemelerini, ortaöğrenimini çocuğun öğrenme ihtiyaçlarına uygun hale getirmeyi ve böylece öğrencilerin gerekli desteği alabilmelerini sağlıyor.

Sınav sonucuna göre öğrenciler öğrenme hızlarına, yeteneklerine ve eğilimlerine uyan bir orta dereceli okula yerleştiriliyor. Öğrenciler aynı zamanda sanat ya da spor gibi alanlardaki güçlü yönlerine ve ilgilerine dayalı bir ortaöğretim kurumuna da kabul edilebiliyor.

Ancak Singapur 2021 yılından itibaren liseye giriş sınavlarında önemli bir reformu hayat geçirmeyi planlıyor. 2021 yılından itibaren öğrencilerin PSLE sınavlarından puan aldıkları alanların genişletilecek ve alınan puanların akranlarına göre performansı değil, öğrencinin bireysel performansını yansıtması sağlanacak. Amaç, çocukların bir başkasını geçmek yerine kendi öğrenmelerine odaklanmalarını sağlamak

Haberin Devamı

2.Japonya

Japonya’da dokuz senelik zorunlu eğitimin ardından lise eğitimi başlıyor. Ortaokul mezunları eğitimlerine normal lisede ya da teknoloji liselerinde (kosen) devam edebiliyorlar, ancak bu zorunlu değil. Bu yüzden bu okullara girmek için öğrencilerin bir giriş sınavını geçmeleri gerekiyor.

Japonya’da liseye geçiş sınavları büyük bir önem taşıdığı için gençler üzerinde ciddi bir baskı yaratıyor ve bu sınavlar genel olarak “giriş sınavı cehennemi” (juken jigoku) olarak biliniyor.

Bir öğrencinin gittiği lise aynı zamanda girebileceği üniversiteyi belirlemeyi sağlıyor. Bu yüzden 14 ya da 15 yaşındaki pek çok öğrenci test sonuçlarının gelecekteki meslek seçimlerini etkileyebileceği baskısını hissetmeye başlıyor. Kısacası iyi bir liseye girmek hayati önem taşıyor, bu yüzden sınav baskısı çok yüksek. Bazı ortaokul öğretmenleri öğrencilerine hangli liseye gitmek istediklerini 7’inci sınıfta sormaya başlasa da, süreç genelde 9’uncu sınıfın başında başlıyor. )’uncu sınıfın başından itibaren öğrenciler aileleriyle birlikte kendilerine uygun liseyi bulmak için “açık okul” günlerine katılıyor.

Haberin Devamı

Eğitim bakanlığının 2007 verilerine göre 9’uncu sınıf öğrencilerinin yüzde 65’i dershaneye gidiyor. 9’uncu sınıf öğrencileri için bu sınav o kadar önemli ki, öğrencilerin sosyal hayatlarının yerini, evde ders çalışmak ve dershaneye gitmek alıyor. Düşük gelirli ailelerin çocukları ise maliyetlerini karşılayamadıkları için genellikle dershanelere gidemiyorlar.

Öğrenciler için kendilerine uygun okul seçmek kolay değil. Bazı öğrenciler rekabetin daha yoğun ve dolayısıyla başarısızlık ihtimalinin yüksek olduğu popüler okullardan vazgeçip beklentilerini düşürerek daha kolay girebilecekleri okulların sınavlarına giriyorlar.

Devlet ve özel liselere giriş genellikle üç kritere göre belirleniyor: Sınav, mülakat ve ortaokul notları. Bu kriterlerin ağırlıkları ise bölgeden bölgeye değişebiliyor.

3.Estonya

Estonya’daki okullar, öğrencilerin dokuzuncu sınıfa kadar her yıl hangi konuyu göreceklerini bildiren ulusal bir müfredatı takip ediyorlar. Bu noktada öğrenciler, akademik ya da mesleki bir eğitim alabilecekleri “üst orta eğitime” devam ederek üç yıl daha okuyup okumayacaklarına karar veriyorlar.

Farklı okulların farklı giriş sınavları olabiliyor ama yetkililer ve eğitimciler, okumaya karar veren öğrencilerin neredeyse tamamının bu sınavları geçebildiğini belirtiyor. Estonya Milli Eğitim ve Araştırma Bakanlığı’na göre öğrencilerin kabaca üçte ikisi üst orta eğitime devam etme kararı alıyor.

Daha büyük okullarda, fen, matematik ya da sosyal bilimler gibi alanlar arasında seçim de

yapabiliyorlar. Bu seçim önceki test sonuçlarına ya da notlara göre değil, öğrencinin ilgisine göre yapılıyor. Öğrenciler yine de bütün konulardaki temel becerilere sahip olmalarını sağlayan ortak dersler alıyorlar. Tüm öğrencilerin bu genel becerileri nasıl alacağı ise okula kalmış. Estonya’da okullar aynı konularla ilgilenen öğrencileri bir araya getirme konusunda serbestler.

4.Çin

Çin’de 10 ila 12’inci sınıf arasındaki üç yıl, lise öğrenimi olarak kabul ediliyor. Ortaokulu bitiren öğrenciler, normal lise ya da meslek liselerine devam etmeyi seçebiliyor. Normal liseye devam etmek isteyen öğrencilerin zhongkao olarak bilinen normal lise giriş sınavlarını geçmeleri gerekiyor.

Eyalet eğitim müdürlükleri tarafından hazırlanan ve yönetilen giriş sınavı, ortaokul mezuniyet sınavıyla benzer konuları içeriyor. Lise Giriş Sınavlarındaki zorlu sorular, öğrencilerin hangi okullara gireceğini belirliyor. Adaylar önceden girmek istedikleri okulları sıralayarak tercihlerini yapıyor ve aldıkları puanlara göre kayıt hakkı kazanıyorlar.

Çin’de liselere giriş, genel hatlarıyla üniversitelere girişe benziyor. Öğrenciler genellikle Çince, matematik, İngilizce, fizik, kimya,siyasal bilimler ve beden eğitimi alanlarında test ediliyor. Liseler kendi giriş koşullarını belirlemeden önce öğrenciler, kendi tercih sıralarına göre okumak istedikleri liseleri seçebilecekleri bir başvuru sistemine giriyor. Bu tamamlandıktan sonra liseler, bu bilgileri ve o yıl öğrencilere sağlayacakları yerleri baz alarak kendi koşullarını duyuruyor. Bir okul, o akademik yıl içinde okula başvuran bütün öğrenciler içindeki en üst sıradaki adayları seçmeyi garantilemeye çalışıyor. Ancak bu yoğun rekabet sadece en iyi liseler için geçerli. Genelde çoğu öğrenci lise eğitimine devam etmelerini sağlayacak yeterli sonuçları alabiliyor.

Belli başlı iyi liselere girişin başka bürokratik kuralları da var. Eğer prestijli bir lise yılda 800 öğrenci almak istiyorsa, okulun öğrenci kabul departmanı, öğrenci puanlarını en yüksekten en düşüğe doğru sıralıyor ve ilk 700 öğrencisini seçiyor. Diğer 100 yer, standart koşulları sağlayamayan ama yine de o okulda okumak isteyen öğrencilere sunuluyor. Ancak bu muhtemel adayların ekstra okul ücreti ödemeleri gerekiyor.

5.Finlandiya

Özel okullar da dahil olmak üzere bütün okullar devlet tarafından destekleniyor. Bir öğrenci hem üst ortaokul denen normal liseye, hem de mesleki eğitim veren liselere başvurabiliyor. Başvuruların organizasyonundan ve öğrencilerin okullara yerleştirilmesinden Finlandiya Milli Eğitim Kurulu sorumlu. Öğrenciler en fazla beş programa başvurabiliyorlar. Liseler, öğrencinin daha önceki notlarına ve uygulanan giriş sınavında aldığı puana göre bir karma puan belirliyor. Bu ikisinin ağırlığı okullara göre değişiyor.

İlk sıralara yerleşmeleri ve cinsiyet eşitliğinin sağlanması bakımından mesleki okullar

için artı puan eklenebiliyor. Bir öğrenci hem normal lise hem de meslek eğitimi veren liselerin

sertifikasını alabiliyor. Cinsiyet dağılımını dengelemek amacıyla meslek okullarında azınlıkta kalan cinsiyet için daha yüksek bir karma puan uygulaması yapılıyor.

Bir okula başvuran iki öğrencinin karma puanı aynıysa, normal liselerde öğrencilerin tercihlerine bakılıyor. Okul, her iki öğrencinin de tercih listesinde aynı sıradaysa, her dersteki not ortalamasına bakılıyor. Eşitlik bunda da bozulmazsa kura yoluna gidiliyor. Meslek okullarında önce tercihlere, ardından giriş sınavı puanına, cinsiyet puanına ve bütün derslerin ortalamasına bakılıyor. Eşitlik hâlâ bozulmadıysa kura çekiliyor.

Genel olarak liselere kabul için öğrenciler bütün okullara başvuruyor, okullar kendilerine başvuran öğrencileri karma puanlarına göre sıralıyor. Okullar, öğrenciler tarafından tercih edilme oranlarına göre sıralanıyor. En çok tercih edilen okul, puanı en yüksek öğrencileri seçiyor, yedek listesini hazırlıyor. Bu öğrencilerden okula kayıt yaptıranlar yaptırıyor, yaptırmayanlar bir sonraki okulun listesine kayıyor. İkinci okul, aynı şekilde kendisine en uygun gelen öğrencileri seçiyor ve bu işlem sürüyor. Bu algoritma bizdeki üniversite giriş sistemini andırmakla birlikte, Finlandiya’daki okulların öğrenciyi kabul edip etmeme konusunda söz hakkına sahip.

6.Kanada

Temel eğitimin 10 yıl olduğu Kanada’da sistem merkezi değil ve eyaletlere göre değişiklik gösteriyor. Yani on ayrı eyalet için on ayrı eğitim sistemi bulunuyor Her şehirde ayrı bölge okulları bulunuyor. Eyaletlerde öğrenciler aynı müfredat ve kitaplarla eğitim alıyor ve aynı sorularla sınav oluyorlar. Devlet liselerinde öğrencilerin zorunlu almaları gereken matematik, bilim, edebiyat gibi derslerin yanında ilgi alanlarına yönelik seçmeli dersler de sunuluyor.

Devlet okulu, özel okullar, okulsuz eğitim seçeneklerinin bulunduğu gibi pek çok bölgede Fransızca eğitim veren okullar bulunuyor. Belli bir bölgedeki okullar, okul idare kurulları tarafından yönetiliyor ve bu kurullar öğrenci alımlarıyla da ilgileniyorr. Okul idare kurullarını halk seçiyor ve kurul üyeleri düzenli olarak bir araya gelerek, sorumluluk alanlarındaki okullarla ilgili olarak görüşüyorlar.

Çocuğunu liseye yazdırmak isteyen veli, bölgesindeki okul kuruluna başvuruyor. Okul kurulları pek çok okulu idare ettiği için, bu okullar arasında seçim yapılabiliyor Öğrencinin istediği okula gidebilmesi için ders yılı başlamadan önce başvuruda bulunmasında fayda var. Bir okula başvuran öğrenci okul ya da okul kurulu tarafından değerlendiriliyor ve bunun sonucunda hangi seviyeden başlayacağına ve İngilizce ya da Fransızca konusunda destek alıp almaması gerektiğine karar veriliyor.

7.Vietnam

10 ila 12’inci sınıfları kapsayan lise eğitimine geçmek için öğrencilerinIGE adlı giriş sınavına girmeleri ön koşul olarak kabul ediliyor. Öğrencilerin puanları ne kadar yüksek olursa, girebilecekleri okullar da o kadar prestijli olmaya başlıyor. Sınav, Haziran ayında yapılıyor ve her yıl katılan öğrenci sayısında ciddi bir artış yaşanıyor.

Ancak üniversiteye giriş sınavından bile daha zorlu olduğu söylenen Vietnam’daki liseye giriş sınavı, öğrenciler üzerinde yarattığı aşırı baskı nedeniyle oldukça eleştiriliyor. Çok uzun saatler ders çalışmak zorunda kalan öğrenciler, uzun saatler süren özel derslerle destek alıyorlar.

8.Hong Kong

Hong Kong’ta her çocuk altı yaşından itibaren okula başlamak zorundadır. İlkokuldan sonra da, 19 yaşına varana kadar ortaokul ve liseyi bitirmesi gerekir.

Hong Kong’ta Orta öğretim alt ve üst sınıflar olarak ikiye ayrılır. Alt sınıfların müfredatında, ilkokul derslerinin yanı sıra tarih, coğrafya ve bilim konuları vardır. Üst sınıflardaysa konular daha çeşitlidir ve öğrenciler hangi konuda ne kadar çalışacaklarını seçebilirler.

Hong Kong’ta ilkokulu bitiren çocuklar Ortaokul Yerleştirme Sistemi yoluyla Ortaöğretim 1’e yerleştirilirler. Sistem, Tercih Edilen Yerler ve Merkezi Yerleştirme aşamalarından oluşur. Öğrencilerin orta öğretimdeki okullara yerleştirilmesinde, ilkokul sınav sonuçları temel alınır.

Tercih Edilen Yerler aşamasında ancak iki orta öğretim okulu seçilebilir ve bu okullar öğrencileri kendi kıstaslarına göre kabul edebilirler. Ortaöğretim 1’deki yerler her öğrencinin yerleştirilme dilimine, velinin okul seçimine ve atanan rastgele bir numaraya göre belirlenir.

Bütün öğrenciler 3 yılı alt, üç yılı da üst orta öğretim olmak üzere 6 yıllık ortaöğretime devam eder. 6 yılın tamamlanmasından sonra öğrenciler, merkezi bir sınav olan Hong Kong Ortaöretim Sınavı’na girer.

9.Güney Kore

Güney Kore’de liseler ve liselere giriş modelleri üçe ayrılıyor. Normal liselere öğrenci kabulü, bir öğrencinin kayıtlı adresine dayanıyor. Meslek/teknik liseler içinse kayıt öğrenci tercihine göre yapılıyor. Yabancı dil, güzel sanatlar, fen ve teknoloji liseleri için de giriş yine öğrenci tercihine dayalı.

10.Yeni Zelanda

Yeni Zelanda’da öğrenciler, yaşadıkları bölgedeki liseye adrese dayalı kayıt yaptırıyor. Okulun kontenjanı kalırsa, diğer bölgelerdeki öğrenciler de kayıt için başvurabiliyorlar. Okulların öğrenci kabulleri ve kontenjanlarıyla ilgili bilgi internette yayınlandığı gibi, doğrudan okullarla görüşüp bilgi alınabiliyor. Ayrıca okullar her yıl, bölge dışından öğrenci alımı için ne kadar kontenjanlarının kaldığını, son başvuru ve kura tarihlerini bölgede yayınlanan bir gazetede duyurmakla yükümlüler. Başvuran öğrenciler şu öncelik kıstaslarına göre sıralanıyor:

  1. İlk öncelik, okulun yürüttüğü özel bir programa kabul edilen öğrencilerin oluyor.
  2. İkinci öncelik, mevcut okulda öğrenci kardeşi olanların oluyor.
  3. Daha sonra, okulun eski mezunlarının kardeşleri geliyor.
  4. Dördüncü sırada okulun eski mezunlarının çocukları bulunuyor.
  5. Ardından, okulda çalışanların çocukları geliyor.

Kontenjandan daha az başvuru olursa okul idaresi bütün başvuruları kabul ediyor. Başvuruların daha fazla olması durumunda kura çekilerek durum ilan ediliyor.

Yorum: sınavsız bir sistem hayal bile edilemez. Dünyanın her yerinde bir şekilde seçme vardır, olacaktır, olmalıdır. Genç nüfusa sahip bir ülke olarak, daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Dikkat edilmesi gereken konu, sınavın yapılması değil, sınavla neyin ölçüleceğidir. Salt ezber bilgi ile sınavı ölçmek, öğrencinin kişiliğini, yeteneğini, eğilimini değil, sadece kısa süreli hafızadaki ezber bilgisini ölçecektir. Ezber bilgi ise, bir yetenek veya zeka barındırmamaktır.

Esas olan, ilgi, yetenek, yetenek ve bilgiyi ortaya çıkaran sınav hazırlamaktır. Bu anlamda sanat-spor ve teknoloji liselerinin arttırılması,belirli bir baraj puandan sonra yetenek sınavlarına tabi olması gerekir.

Serhat YABANCI