Selçuk Dereli

Selçuk Dereli

selcuk.dereli@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Beşiktaş futbol takımının sezon başından bu yana sergilediği duruşu ve özelikle de Trabzonspor maçının ikinci yarısında ortaya koyduğu mücadeleyi takdirle izledim.
Gösterdikleri performans ve gayretle maçın son saniyesine kadar birçok gol pozisyonuna girdiler. Bunların birçoğunu da değerlendiremediler, ancak çalışkanlıkları ve yaşattıkları heyecan ile hem taraftarların hem de izleyicilerin alkışını almayı başardılar.
Sezona büyük sıkıntılarla giren siyah-beyazlılar ligin diğer bazı maçlarında da istedikleri sonuçları alamadılar fakat hırslı oyunları ve disiplinli davranışlarıyla öne çıktılar.
Bünyesinde çok fazla yıldız oyuncusu olmadığı gibi bir yanda transfer sıkıntıları diğer yanda ise ekonomik sorunlarla boğuşuyorlar. İçinde bulundukları onca probleme rağmen gösterdikleri mücadele ve yansıttıkları sinerji ile artık bir ekip olduklarının sinyallerini de veriyorlar.
Trabzonspor maçının bitiş düdüğünden sonra Beşiktaşlı futbolcuların o üzüntüyle çimlere yatmış olmaları bunun en güzel örneğiydi. O tablo bizlere; eğer biraz sabredilirse bu oyuncuların uzun vadede sırtının yere değmeyeceğini de gösteriyordu.
Takım sporunda başarıya giden en kestirme yol da zaten inanmak ve ekip olabilmekten geçiyor. Eğer takım, birbirini seven, başarı ya da başarısızlıkta aynı duyguları hissedip bunu paylaşabilen oyunculardan kurulu ise önünüzde çok fazla engel kalmamış demektir. Tek yapılması gereken ise sadece onlara güvenmek ve biraz beklemektir.
Samet Aybaba takımının başına geldiği günden bu yana çok tartışıldı ve Quaresma konusunda da ciddi eleştiriler aldı. Ancak görünen o ki; bu genç ve kısıtlı imkanlara sahip kadro ile önemli mesafeler alıyor. Ayrıca bunca sorun içinde böylesine bir ekip ruhu yaratmak kolay bir iş değil. O nedenle Aybaba ve teknik heyetini kutlamak gerekir.
Üzerinde önemle durulması gereken bir durum var ki, o da; Beşiktaş taraftarı ve yönetimi, Aybaba ve öğrencilerine biraz sabır gösterirlerse bu takım iki yıl içinde büyük başarılar yakalar.

Haberin Devamı

Kocaman aferin!
Türkiye ligi maçlarını izlerken bazı futbolcuların hakemleri ve izleyenleri yanıltmak adına yalan söylediklerine çok şahit olmuşuzdur.
Top çok açık bir şekilde bir oyuncunun ayağından kornere ya da taca çıkar, ancak hemen ilk bu oyuncu elini kaldırır havaya ve hakeme tepkisini koyar.
Bazen bunu öylesine abartılı yaparlar ki, komik durumlara düştükleri bile çok olmuştur.
Ancak bu durum bazı futbolcular için çok basit ve sıradan bir hale gelmiş. Hatta aralarında öylesine ‘artistler’ var ve öylesine inandırıcı itiraz ediyorlar ki neredeyse gördüğüne değil de onlara inanasın gelir!
Ve hiç yüzleri de kızarmaz...
Onlar için asıl önemli olan; varsa yoksa üç puan.
Bu tip futbolculara ne desek boş...
Bence onlara kocaman bir aferin (!) diyelim.

Haberin Devamı

Ciddiye almıyorlar
FIFA hakemlerimizin Avrupa performanslarına baktığımızda genel olarak iyi maçlar yönetiyorlar. Ancak iş Türkiye ligi maçlarını yönetmeye gelince sanki o hakemler gidiyor yerlerine amatör hakemler geliyor. Hakemliğe yeni başlayanların bile yapmayacağı hatalarıyla futbol ailesini kaosa sürüklüyorlar.
Ancak çok net görünen bir şey var ki, o da; bazı önde hakemlerdeki “Hata yapsam da maçımı alırım” görüntüsü. MHK da eksik olmasın bu konuda oldukça istikrarlı!
Hal böyle olunca da bu hakemler Türkiye ligini pek önemsemiyorlar.
Aslında MHK diğer hakemlere uyguladığı gibi, hata yaptıklarında bu hakemlerin de gözünün yaşına bakmayıp ceza verse, çok ciddi maçlar yöneteceklerinden adımın Selçuk olduğu kadar eminim.