Senaryo aynı hedef farklı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, iftarda buluştuğu gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları özetle şöyle:

- DÖVİZ ARTIYI: Siyasi yönden düşünülmüş olan kaos ve krizleri kuvvetlendirecek olan tek unsur vardır o da ekonomik kriz ve kaostur. Yüzde 70, yüzde 80 yüksek faizlerle hayatını devam ettiren bir Türkiye ekonomisinin yüzde 13 ile yüzde 7 ile batacağı iddia ediliyor. Yurt dışına jurnallerseniz; bir takım çevreler hâlâ Türkiye üzerinde oyunlar oynar bozgunculuk yapmaya çalışır. Oyunlarla bir siyaseti neticelendireceklerini zannediyorlarsa o kimseye yar olmuyor. 2001’de Ecevit gibi çok değerli bir siyasi şahsiyeti Türkiye’de ne hale getirdiler. Nerede bunu yapanlar? Fırtınalar koptu. Bunları yaşadık. Bir şekliyle mevcut iktidarı, onun genel başkanı ve Cumhurbaşkanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a husumeti geliştirme noktasında bir çaba var. Gele gele ekonomik duruma geldiler. Batarsak hep beraber batarız. (2001 ile benzerlik var mı?) Senaryo aynı. Aynı senaryo, hedefler farklı. Birisinde Ecevit idi, şimdi Recep Tayyip Erdoğan. Eğer Deniz Baykal, Allah sağlık versin görevde olsaydı hedef o olurdu.

- MB’NİN GÖREVİ: Merkez Bankası’nın görevi var: Faizleri kontrol altına alıp fiyat istikrarını sağlamak. İkinci bir görevi yok. Bunu yapmadığı taktirde diğer unsurların hepsi bütün sektörler itibariyle sallanır. MB bağımsız bir kurum olarak çalışır, öncelikli tedbirlerini alır ve Türkiye’de fiyat istikrarını sağlayarak enflasyonun tırmanışını önler, istikrarlı bir yapı ortaya koyarsa bu onun görevidir. Buna da siyasiler kendi çıkarları için aşırı derece müdahalede ederlerse yazık ederler.

- ERKEN UYARI: 2000 Aralık, 2001 Ocak ayında ‘F tipi cezaevine gitmeyiz’ gerekçesine dayalı bir cezaevi ayaklanması oldu. 20 cezaevinde operasyon yapıldı. Çok sayıda insan hayatını kaybetti. Biz de bunlardan ders çıkararak erken uyarı yapıyoruz. Uyarıda bulunmak vatani görevdir. Sayın Cumhurbaşkanı, ‘bizim gündemimizde yok’ dedi. Olabilir. Ak Parti’nin gündeminde böyle bir konu olmayabilir ama ben ayrı bir tüzel kişiliğim. Bir siyasi kimlik taşıyan parti olarak ülkenin sorunlarını dikkate alarak, bazı konuları düşünmek ve kamuoyu ile paylaşmak görevimdir. Biz ‘tedbir alın’ diyoruz. Bu insanlar yarın birilerinin tahriki ile birtakım olaylara sebebiyet verirlerse, bir çok olay da zincirleme gelişirse Türkiye ne hale gelir? Türkiye’nin batmasını isteyen insanlar bu yangından bu felaketten memnun kalır. Bayrampaşa Cezaevi’nde olan aynı şeyler şimdi olsa ne olur? Cezaevlerinde bizim elimizdeki telefonlardan daha iyi iletişim var. Cezaevinde telefon kullanıyorlar mı bilmiyorum ama iletişim ağı açısından cezaevlerinde eski güvercinler uçuyormuş gibi. Birden uçar! Bayrampaşa’da Ankara Ulucanlar’da başlayan bir olay 20 cezaevine birden yayıldı. Biz bunlardan uyararak yola çıkıyoruz. Meclis de kapandı ama başka bir çare bulmak lazım.

- AF TEKLİFİ: Sanıyorum af ile ilgili olarak da çok yönlü bir teklif verebiliriz.

- 1. TURDA SEÇİLİR: Tabii B ve C planlarından neyi amaçladığını tam olarak bilemiyorum. Erdoğan birinci turda seçilir. MHP olarak TBMM’de güçlü bir yapı oluşturur. Başkalarının yüzde 3, yüzde 4’ünü çok çok aşan ama seçim sonrasında karşı karşıya gelmemeye hassasiyet gösteren insanlara selamım olsun.

- ANARYASI YOK: (Cumhur İttifakı nasıl bir çoğunluğa ulaşır?) Bugüne kadar ben rakam söylemedim. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi önemli bir sistem olarak kamuoyuna mal edilmiş, anayasal zemine oturtulmuş, halkoylaması ile halkın desteğini almış ve uygulama aşamasına gelmiştir. Bu sistemi geri vitese takmak doğru değildir. Bizim Adana tabiriyle ‘anarya’ya takmak doğru değil. Derhal parlamenter sisteme geçeriz diye düşünürseniz olacak tarafı yok.

‘Al bayrak sistemi’ni anlattı

“Arkadaşlarımızla sohbetimizde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile Türk bayrağını sembolleştirdik. Bu Türk bayrağı (elindeki resimli kartı göstererek), bu bayrağın kırmızı zemini sistemdeki kuvvetler ayrımının bağımsız yargısını temsil eder. Bu zeminin üzerindeki hilal yasamayı temsil eden denetim ve dengeyi, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini ifade eder. Yıldız ise Cumhurbaşkanı ve hükümettir. Üçünü bir araya getirdiğiniz zaman bu olur: Türk bayrağı. Buna ben, ‘al bayrak sistemi’ diyorum.”

‘Çakıcı ülküdaşım’

(Çakıcı ziyareti): Uzun yıllar cezaevinde bulunan bir arkadaşımız. Benim ülküdaşım. Hastalığının ciddi olduğu ifade ediliyor. Demirtaş kadar suçlu değil. Beş siyasi parti kuyruk oldu, dışarı çıkarmak için gayret gösteriyorlar. Onlar tartışılmıyor da Alaaddin Bey niye tartışılıyor? Biz, Alaaddin Bey ile beraber kader kurbanlarını da gündeme getiriyoruz. Alaaddin Bey’in bir yönüyle vatan millet için verdiği mücadeleler var. Bilen bilir. Devleti yönetenler de bilir, başkaları da.. Şimdi devlete ihanet edenleri adaylık için cezaevinden alacaksın, rahatsızlığı nedeniyle önemli sıkıntılar çekmeye başlamış bir şahsı cezaevinde mahkum tutacaksın. Bunu hiç dikkate almadan mafya diyeceksin.

(Cumhurbaşkanı’ndan Çakıcı için af talebiniz olur mu?) Cumhurbaşkanı’ndan bugüne kadar ben herhangi bir talepte bulunmadım. Yetkisini kullanma iradesi kendisindedir. Biz kimseye ‘şunu şöyle yapın’ demeyiz. Yetki bende olsa şimdiye kullanmıştım.

‘Mağdurlar yeniden yargılansın’

Partilerin listelerinde FETÖ temizlenmiş midir?) Siyasi ayağın çok net belirlenmesi ve gereğinin yapılması lazım. Sonra da bu ayağın aktörlerini siyasetten arındırmak lazım. En büyük o ayak. Henüz temizlenmedi, daha var. Ben bizde temizlediğim kanaatindeyim. Diğer partilerde durum nedir bilemiyorum. CHP tarihinin en büyük desteğini ve yardımını bu İP’e verdi, İpe un serdi.. Bu 100 bin imzayı nerede ve nasıl topladığını kamuoyu bir gün öğrenecek.

Bir konu daha var; 5 bin hâkim ve savcı FETÖ üyesi olduğu için ayıklanmış. Peki bu 5 bin hâkim ve savcının görevdeyken haksız yere yargıladığı ve cezalandırdığı insanları kim koruyacak, kim sahip çıkacak! Yazık günah bu insanlara. En son Eskişehir’de yakaladılar. Benim kanaatim bu insanların mahkemesinin yeniden görülmesidir. Zekeriya Öz’ü, bir başkası bunlar kime bir ceza vermişse onların hepsinin mahkemesinin gözden geçirilmesi lazım. 5 bin insan 50 bin davaya bakmışsa 50 bin insana ceza vermişse, aileleriyle birlikte al sana 250 bin mağdur.

‘İnce, Cem Yılmaz’la yarışmasın’

(İnce’yi nasıl buluyorsunuz? Bağış yaptı, bisiklet tartışması oldu...) Yanlış anlamayın ama Cem Yılmaz ile yarışılmaz. Sanatının erbabı Cem Yılmaz’dır. Böyle para gönder, velespite bin… Bizim Adana ağzıdır, velespit pedal gücü ile çalışır. Öbürü aya gidiyor. Ne yapacağız? Muharrem İnce Bey toplumsal desteği sağlamak açısından değişik kavramlarla, birtakım yanlış yorumlanacak şeylerden uzak kalmalı. Çünkü talip olduğu görev devleti yönetme görevidir, Cumhurbaşkanlığı görevidir. Velespit ile gezecekmiş… Kime hevesleniyorsun? Danimarka’da biri yapmış. Bizde de çok velespit var panayırlara gittin mi bin tane duruyor, 50 kuruş veriyorsun iki tur attırıyorlar. Velespit ile bir tur atmasın. Şaka yapıyorum çok değerli bir siyasetçidir ama velespite heveslenmesin.

Kızılelma yüzüğü

Bahçeli, iftar yemeğinde bir yanında Türkçe diğer yanında Göktürkçe, ‘Kızılelma’ya doğru” yazan yeni bir yüzük taktı. Rozet ve tespihi ile uyumlu olduğunu belirten Bahçeli, taktığı yüzüklerin başka bir örneğinin olmadığını ve sadece kendi koleksiyonunda bulunduğunu kaydetti.