Önceleri daha rafine yaşamlar hayal ederken, günümüzde çoğumuz dikkat çekmek için türlü yollara başvuruyoruz. Sosyal medya araçları; youtube kanalları ve instagram hesapları gibi. Hatta bunlar hayatımıza o kadar dahil oldular ki fenomenleşenler, iş sahibi olanlar, amiyane tabirle iyi para kaldıranlar... derken anlayacağınız "atış serbest" bir hal aldı. Öte yandan sakin olup daha gizemli durabilmeyi başaranlar -kendini merak ettirenler- az da olsa var. En önemlilerinden biri aldığı pek çok ödülle oyunculuk başarısını defalarca kanıtlayan Nesrin Cavadzade.
Nesrin’in biyografisine göz attığınız zaman çok iyi bir eğitim hayatı, küçük yaşlardan gelen oyunculuk merakı ve buna yönelik çalışmalarının, yabancı dil bilgisinin, farklı ülkelerde deneyimlerinin olduğunu göreceksiniz. Aslında bu dolu dolu geçmişi ona kendini hazmetme imkanı tanımış. Ünlüyüm diye ortalarda varlığını sürdürmek yerine, kendisi değil yaptığı işleri konuşan bir yaşam şekli oluşturmuş anlayacağız.
İllüzyon yaratıyor... Örneğin hep dağınık bıraktığı saçları instagram'da kadınların merak konularından. Nesrin bunu “kızlar inanın sırrım taramamak” diye cevaplıyor. Cool ve rahat. Paris sokaklarında başıboş yürürken bir video yüklüyor ve milyonlarca izleniyor. GQ ödül töreninde gecenin en konuşulan kadınlarından biri oluyor. Çünkü iyi bir stil sahibi. Bir stil yaratıp fark ediliyorsanız kalabalıklar arasından sıyrılabiliyorsunuz. Buna dair bir ödül de almıştı Nesrin “Yılın en tarz kadın oyuncusu”. Bu ödül için çektiği teşekkür videosunda diyordu ki; “Bu benim oyunculuk dışında değerlendirildiğim bir ödülüm. Özellikle tarzımla değerlendiriliyor olmak benim için gurur kaynağı çünkü ben kadınlara her zaman güç vermek istedim ve bunun bu şekilde yankı bulması çok gurur verici.”
Instagram'ına bakınca onu instagram fenomeni zannedenler de olabilir. Çünkü az sayıda fotoğraf yüklemesine rağmen rekor sayıda beğeni ve takipçisi var. Setlerinden, fotoğraf çekimlerinden, projelerinden sürekli paylaşımlar yapmayı tercih etmiyor. Ama onu uzun bir zaman takip ederseniz ne kadar çok şeyi aynı anda yaptığını keşfedebilirsiniz.
Deniz Manzaralı Koşu Parkuru "Bozcaada"
Haftasonu Bozcaada Yarı Maratonu Adidas'ın marka sponsorluğunda yapıldı. Benim de Studio Camp ekibiyle dahil olduğum bu maraton uzun soluklu ilk koşumdu. Fena sayılmaz diyebileceğim bir skorla parkuru tamamladım. Sonrasında kendimi ekiple beraber Ayazma'nın soğuk sularına bıraktım. Artık bu tür yarışlarda daha aktif katılımcı olacağıma eminim.
Organizasyona kısaca değinecek olursam; başarılıydı. Enerji yüksek / atmoster keyifliydi. Bir sorun yaşandığına şahit olmadım. Sponsorlar da oldukça bonkör davranmış; ikramlar fazla fazlaydı. Katılım sayısının belli bir kapasitede tutulması da iyi olmuş. Hem konaklama hem de ulaşım araçlarında yer bulma konusunda kimse sıkıntı yaşamadı.
Unutmadan, koşuya katılan herkes adına Bozcaada'ya birer ağaç dikildi.
