Siyaset ‘BU NE DENSİZLİK’

‘BU NE DENSİZLİK’

04.06.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Başbakan, The Economist’in ‘CHP’ye oy verin’ çağrısına sert tepki gösterdi ve “Bu nasıl pervasızlık? Meğer, Kılıçdaroğlu küresel çetelerin de projesiymiş” dedi

‘BU NE DENSİZLİK’

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, anamuhalefet partisi CHP’ye dün dış politika üzerinden yüklendi. Partisinin Konya Hükümet Meydanı’ndaki mitingine konuşan Başbakan Erdoğan’ın gündeminde The Economist dergisinde çıkan başyazı vardı. CHP Genel Başkanı’nın İsrail’e verdiği selamın, karşılığını bu yazıyla aldığını ileri süren Erdoğan, şunları söyledi:
PERVASIZLIK: Uluslararası bir dergi (The Economist) bir yorum yayınlıyor. Yorumda, öyle dolaylı filan değil doğrudan doğruya ’Oyunuzu CHP’ye verin’ deniyor. Ya bu nasıl bir pervasızlıktır, bu nasıl bir densizliktir? Seçim analizi yapmak başka bir şeydir, ’Şu partiye oy verin’ diye çağrıda bulunmak başka bir şeydir. Bu dergi çıkıp, ’AK Parti’ye oy verin’ deseydi, açık söylüyorum buna da karşı çıkardık.
CHP’YE DE FRANSIZ: Uluslararası bir yayın organının, bu kadar açık şekilde çağrı yapması, esasında CHP’nin nasıl bir proje olduğunu da ortaya koymuştur. Neymiş, (CHP, demokrasinin teminatıymış). Anlaşılan bunlar, sadece Türkiye’ye değil, CHP’ye de Fransızlar. Eğer CHP’yi zerre kadar tanısalar, demokrasi ile CHP kelimelerinin yan yana gelmeyeceğini, tarih boyunca gelmediğini görecekler.
HESAP BAŞKA: Ey The Economist, sen bilir misin bu ülkede CHP’nin il başkanları, illerde valilik yapmıştır. Sen bilir misin milli egemenliğin ancak CHP’nin eliyle yürütülebileceğini yasal hale getirenin bir CHP olduğunu... The Economist, sen bu ülkeye, CHP’ye çok Fransızsın. Hesap başka. Meğer, CHP’nin yeni genel başkanı, sadece ulusalcı bir proje değil, uluslararası bir projeymiş. Biz, CHP’nin yeni genel başkanını, Türkiye’deki çetelerin projesi biliyorduk, meğer sadece onların değil, küresel çetelerin de projesiymiş.”
BDP İLE GİZLİ ANLAŞMA: CHP’nin Hakkari’de yaptığı mitingde BDP ile 5 maddelik gizli sözleşme yaptı. Sayın Kılıçdaroğlu, hadi çık açıkla. Neden açıklamıyorsun. Niye açıklamıyorsun. CHP’nin Hakkari’de aldığı oy 157, karşısında 2 bin kişi falan var. Nereden geldi, bu insanlar. BDP ile anlaştılar, her birinin eline CHP bayrağı verdiler. Yoksa BDP’li hayatta CHP bayrağı almaz. Ama bir tanesinin elinde Türk bayrağı yok. Çünkü Türk bayrağı veremez. Sayın Kılıçdaroğlu, hala bunun hesabını veremedi.
SSK’YI BATIRDI BU ADAM: Başbakan Erdoğan, Samsun mitinginde ise “Bay Kemal hangi yüzle benim milletimin karşısına çıkıyor, inanamıyorum. Bu CHP’ye gönül veren kardeşlerim nasıl oluyor da bugün hala bu yalanlara inanıyorlar.
Kardeşlerim yapılanlar ortada. SSK’yı batırdı bu adam, 8 yıl kolay değil, 8 yıl genel müdür olacaksın ve o kurumu batıracaksın. Akrabaları, terörden, şurdan, buradan olanlardan oraya yığmalar, işe almalar. Bunlar hep mecliste anlatıldı, yüzüne vuruldu bunlar. Ama yüz yok yüz, çok pişkin birisi” dedi.

Haberin Devamı

Kız mıdır kadın mıdır bilemem
Ankara’da Hopa’daki polis müdahalesini protesto eden ve polis panzerinin üzerine çıkan Halkevleri üyesi Dilşat Aktaş, Başbakan’ın da gündemindeydi. Eylemden sonra bazı sivil polislerle takip edilerek Çevik Kuvvet tarafından dövüldüğü öne sürülen ve kalçası kırılan Aktaş için Erdoğan şunları söyledi: “Ankara’da bir polis panzerine tırmanan bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilemem. Gelecek polisin kalkanına vuracak, panzerine saldıracak. Neymiş Hopa’nın hesabını sormaya geliyorlarmış. Bu ülkenin meydanları boş değil.”

Medyaya eleştiri
“O malum medyada bazı yazarlar bizi BDP’ye karşı sert bir dil kullanmakla eleştiriyorlar. BDP’nin öfke dilini, şiddet dilini, duymazdan geliyorlar” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bir bayan gazeteci köşe yazıları yazıyor, zaman zaman televizyonlarda da yorumlar yapıyor. Son yıllarda kendini kaybetmiş şekilde Ak Parti’ye karşı kin kusuyor. Ben medya vasıtasıyla da bunun iyi değerlendirilmesini istiyorum. PKK’nın yayın organına açıklama yapıyor, ’aslında zor ve yol politikaları her zaman beraber gidiyor’ ifade bu. Ak Parti’nin duble yollarını da işte bu şekilde yorumluyor. Açık açık söylüyorum, bu mertlik değil, namertliktir. Böyle bir izansızlık, densizlik olur mu? Güya bayansın, Cizre’de yüzleri yakılan Kürt çocukları görmezden gelip PKK’nın, BDP’nin sırtını neden böyle sıvazlıyorsunuz.”