Kılıçdaroğlu, partisinin Abant kampının açılışında konuştu: Suya parti rozeti takacaklar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Bolu Abant’taki milletvekili kampının açılışında konuştu. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile konuşma saatlerinin çakışması nedeniyle 10.00’da başladığı konuşmasını yarıda kesti ve değerlendirmelerine 14.00’te devam etti. Gündemdeki konuları değerlendiren Kılıçdaroğlu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisine yönelik “dokunulmazlığın kaldırılması ve mahkeme yolu açılmıştır” çıkışına da sert yanıt verdi. Konuşmasının ilk bölümüne vefat eden CHP milletvekilleri Erdin Bircan ve Kazım Arslan’a rahmet dileyerek başlayan ve 5 Ekim’in Dünya Öğretmenler Günü olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, özetle şunları kaydetti:

KHK TEPKİSİ: KHK ile görevlerine son verilen öğretmenler... Bütün arzumuz adaletsizliğin sona ermesi. Mutlaka KHK ile görevlerine son verilen herkesin durumunun yeniden gözden geçirilmesi lazım. KHK ile görevlerine son verilenler Ankara’da toplantı yapacaklardı, o toplantı da yasaklandı. Neden korkuyorsunuz? İktidar olanlar korkar mı? Eğer demokrasi varsa sadece bizim için değil, açlığa, sivil ölüme mahkum edilen insanların da demokrasiye ihtiyacı var.

SUDA BİLE AYRIŞTIRDILAR: Öyle bir noktaya geldik ki içtiğimiz suda bile toplumu ayrıştırdılar. Özellikle AK Partili kardeşlerime
sesleniyorum: Su üzerinden bir toplum ayrışır mı Allah aşkına? Allah akıl fikir versin, gerçekten Allah akıl fikir versin. Su ya su, herkesin içtiği su... Bütün canlıların, ağacından kuşuna kadar herkesin kullandığı su. Neymiş? Efendim İstanbul Büyükşehir’i Ekrem İmamoğlu kazanmış. İstanbul Büyükşehir, Hamidiye sularının sahibi, kurucusu, dağıtıcısı... Ne yapalım; Hamidiye su içmeyelim. İnsanda biraz vicdan olur. Bu noktaya getirdiler toplumu. Biz bu noktadan toplumu alacağız bir bütün haline getireceğiz. (14.00’te yeniden kürsüye gelerek) Konuşmayı 14.00’e aldık ki malum zat da dinlesin. Çünkü, söylediğimiz şeyler doğru şeyler. O nedenle sesimizi kesmek isteyebilirler. Ama ne yaparlarsa yapsınlar sesimizi duyuracağız Suya parti rozeti takacaklar. ‘Madem ki bu suyu İstanbul Belediyesi çalıştırıyor, almayalım’. Niçin? ‘İstanbul Büyükşehir’i
cezalandıracağız’.

 ‘Dokunulmazlığımı kaldırmazsanız namertsiniz’

TANK PALET TEPKİSİ: Esas adı 1. Ana Bakım Komutanlığı’dır. Avrupa’nın en büyük tank entegre tesisidir. Değeri 20 milyar dolardır. 1 milyon 804 bin metrekarelik bir alandadır. Her şeyi sattılar, sıra geldi ordunun fabrikasını satmaya... 9 Kasım 2018’de BMC firmasına, ‘sen tank yap’ diyorlar. Sahibi de ‘Sayın Erdoğan, bende para yok. Para Katar Emiri’nde’ diyor. Anlaşmaya göre, 18 ay sonra Mayıs 2020’de BMC’nin ilk tankı teslim etmesi gerekiyor. Bu arada diyorlar ki; arazi lazım. Sakarya Karasu’da 2016’da 2 milyon 220 bin metrekarelik bir araziyi BMC firmasına tahsis ediyorlar. 3 Ağustos 2018’de hiçbir firmaya verilmeyen büyük teşvikler veriliyor. ‘Hazır ordunun elinde fabrika var, bana burayı ver’ diyor. İkinci sorun çıkıyor. ‘Fabrikayı verdin ama para lazım’ diyor. Katar Emiri, parayı hemen vermiyor. ‘Şirket yönetiminde söz sahibi olmam lazım ve garanti isterim’ diyor. Komutanlığı devredemeyecekleri için burayı bir anonim şirkete dönüştürelim diyorlar. 24 Aralık 2017’de bir KHK ile anonim şirkete dönüştürüyorlar. ASFAT A.Ş. oluyor. 19 Aralık 2018’de Cumhurbaşkanlığı 418 sayılı kararname çıkarıyor. ASFAT’ın özelleştirme kapsamına alınmasını istiyor. Biz kıyameti koparıyoruz. Bir ordu kendi silah fabrikasını yabancı bir orduya verir mi? AK Partili ve ülkücü kardeşlerime sesleniyorum: Bana dünyada kendi ordusunun silah fabrikasını başka bir orduya peşkeş çeken ikinci bir devlet gösterin? Bana milliyetçilik dersi vermek isteyenlere de kapak olsun. Milliyetçilik budur. Sırf ben konuşmayayım diye gizli kararname çıkardılar. Ben yeri geldiğinde uçan kuşun kanadından da haber alırım. Saraydaki de duysun. Bunun adı vatana ihanettir. Destekleyenler için de vatana ihanettir.

BAHÇELİ’YE YANIT: Bunu söylediğim için rahatsızlar, beni susturmak istiyorlar. Bunu söylediğim için tehdit ediyorlar. Bunu söylediğim için ‘Dokunulmazlığınızı kaldıracağız’ diyorlar. Dokunulmazlığımı kaldırmazsanız namertsiniz. Vatan sevgisi sıradan bir sevgi değildir. Vatan sevgisi eşittir, hayattır. Biz yeri geldiğinde canımızı, hayatımızı veririz. Vatan, askeri bir fabrikanın bir yabancı orduya peşkeş çekildiği bir alan değildir. Biz buna isyan ediyoruz. O nedenle konuşmamı engelleyecekler. İstedikleri kadar engellesinler. Biz her yere ulaşmak ve anlatmak zorundayız.

CHP’den iki önemli değişiklik

CHP’nin, milletvekili kampının ikinci gününde TBMM Grup İçyönetmeliği’nde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Siyasi Partiler Kanunu ile uyumu sağlamak için bazı düzenlemeler yapıldı. Eski sistemden kalan çok sayıda ibare yönetmelikten çıkarılırken, Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi ve grup başkanvekillerinin görev sürelerini de kapsayan 52 maddede değişikliğe gidildi. Buna göre, milletvekilleri tarafından iki yıllığına seçilen grup başkanvekillerinin görev süresini uzatma yetkisi Kılıçdaroğlu’na verildi. Böylece Kılıçdaroğlu’nun, iki yılın sonunda yeni bir seçime gerek kalmadan mevcut grup başkanvekilleriyle devam edebilmesinin önü açıldı. İkinci kritik değişiklik ise Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi konusunda yapıldı. Buna göre, Kılıçdaroğlu başkanlığındaki MYK bir aday belirleyerek partinin TBMM Grubu’na önerebilecek. Milletvekilleri tarafından oylanacak ve salt çoğunluğun oyunu alacak isim Cumhurbaşkanı adayı olacak.

Konuşma saati tartışması

CHP 27. Dönem 2. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı Bolu Abant’ta bulunan bir otelde başladı. Toplantının yapılacağı salonda, bombaya duyarlı özel eğitimli köpek ile arama yapıldı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu kürsüdeyken kendisine ulaştırılan İletişim Koordinatörü Okan Konuralp’ın imzasını taşıyan notu okuduktan sonra konuşmasını keserek, değerlendirmelerine öğleden sonra devam edeceğini söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “AK Parti yöneticileri ile kamp öncesinde üç defa görüştüm. Bana kendileri Erdoğan’ın 10.45-12.00 arasında kürsüde olacağını söylediler. Biz de genel başkanımızın konuşmasını 10.00’a aldık. Fakat ibretle gördük ki genel başkanımız kürsüye çıktıktan 3 dakika sonra Erdoğan kürsüye çıktı. Bu bir korku işaretidir.. Ayıptır” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlıkla ilgili sözleri milletvekillerince ayakta alkışlandı.

‘Yine ortak ses çıkaracağız’

SEÇİMDE 1. ETAP TAMAM: Seçimlerin birinci etabını tamamladık. Birlikte çalışmanın ve ortak ses çıkarmanın sonuçlarını elde ettik. Şimdi sıra geldi ikinci etaba. İkinci etapta da birlikte çalışacağız. Milletvekili, Cumhurbaşkanlığı seçimleri olacak. Yine birlikte ortak ses çıkararak çalışacağız. Ne zaman diyeceksiniz. Zaten başladık. Yerel seçimlerin bittiğinin ertesi günü başladık. Eylül’de 24 ile milletvekili arkadaşlarımızı grup görevlendirdi. Güzel görüşmeler yaptılar. Birer rapor verdiler. Ortaya çıkan sonuçlar... Birincisi şu; yaşanan ekonomik kriz bütün illerde derinden hissediliyor. Tarımın ağırlıklı olduğu yerlerde çiftçiler perişan. Çok sayıda firmanın iflas ettiğini belirtiyorlar. İşsizlik temel sorun olarak yansımış. Bu illere bir daha gideceğiz. Ben o illerdeki kanaat önderleriyle bire bir görüşeceğim. Biz, karamsar tabloya teslim olmayız. Bunu aşmak zorundayız ve aşacağız. Halkla birlikte aşacağız. En çok güven duyacakları parti de CHP’dir. Kanaat önderlerine soracağız: Bizim ne eksiğimizi, yanlışımızı gördünüz? Böylece düne kadar pek çok kesimle ilişki kurmadınız diye gelen eleştirileri
bir tarafa bırakacağız.

Fotoğraflar:  OĞUZ YETER Milliyet