Siyaset Kısa yorumlar...

Kısa yorumlar...

10.09.2008 - 02:30 | Son Güncellenme:

.

Kısa yorumlar...

FARKLI SESLER İNSANA GÜÇ VERİYOR / Seyhan ARPACI
Kolay gelsin, gazeteyi alıyorum sayenizde. Çünkü ilgi çekici.
Bir sosyal demokrat olarak böyle haberleri, yorumları bekliyordum.
Solun durumu iç açıcı değil.
Sırf sol değil, Türk siyasi arenası fazlasıyla karışık.
Farklı sesleri duymak, okumak insana güç veriyor, perspektif kazandırıyor.
Bundan dolayı da size teşekkür ediyorum.

Haberin Devamı

NE SAĞCIYIM NE SOLCU / Salim OK:
Solcu değilim, sağcı da değilim ancak, yine de sloganları bırakıp çağı ve Milletin ufkunu yakalamayı hiçbir zaman başaramamış sol için size Birikim Dergisi Yayın yönetmeni Ömer Laçiner'le yapılmış “Türkiye'de 'sol' çapsız, ordu da orta zekâlı” röportajını gönderiyorum. (Merak edenler Akşam gazetesinden bakabilir) Benimde katkım olsun. Bunun yanında ayrıca, 10 Aralık hareketiyle ilgili ( yüzde 40) oy potansiyeli ifadesinden dolayı Engin Ardıç epey dalga geçmişti. İnşallah o tarz yorumları da dikkate alırsınız.

Baykal ve arkadaşlarına bir çift söz / Numan Cem BALCI:
AKP ye alternatif olamayan sayın Baykal ve arkadaşlarına: Yeni de gun gelir eskir, ama eski kendini yenilemezse hala yeni zannedilir.

Haberin Devamı

“İNSANCIL SOL” / R. Bülend KIRMACI :
“Türkiye ve sol” üzerine tartışma/söyleşi dizisinin aydınlatıcı ve yararlı olmasını dilerim. Olanak bulursanız İnsancıl Sol www.insancilsol.com veya incelemenizi dilerim.Benim yazılarım arasında İnsancıl Sol nedir konulu 6 dizide özetlenmiş metinler de dahil diğer birçok yazarın da değerli katkıları bulunmaktadır.

ACELE EDELİM! / DEVRİM DENİZ:
Solun AKP gericiliğine alternatif olması için onun gerici faşist ve AB’ci ABD’ci politikalarına karşı koyarak mümkün gibi gözüküyor bana ve aynı zamanda cumhuriyetin değerlerine sahip çıkarakbirlikte aşılabileceğini düşünüyorum. Aksini düşünmek bile istemiyorum çünkü tamamen bir felaket gözüküyor ülkenin geleceği! Acele etmek lazım acele. İnançlarını dürüstçe yaşayan insanları da AKP gericiliğinden kurtarmak lazım.

SOLA FORMAT ATMAK GEREK / Mustafa ATİLLA:
Bugün Milliyet gazetesinde yayınlanan ve devamı geleceği de belli olan yazınızı çok kişi gibi bende ilgiyle okudum. Sol sorunu hepimizin sorunudur. Bence sorun "Solun çıkış yolu hangisidir?"sorunu değil her şeyden önce "Sol var mıdır?" sorunudur. Hepimizin sola ihtiyacı olduğu kesin ama bu ihtiyacın yıllardır da karşılanamadığı da ayrı bir gerçeklik. Ben bu konuyla özellikle ilgiliyimve yaklaşık 1,5 senedir de Milliyet Blogda “Matilla” adı altında blog yazıyor ve geleceğin solu nasılolmalıdır sorusuna da bir cevap oluşturmaya çalışıyorum. Bilmiyorum ilginizi çeker mi ama aşağıda linkini verdiğim iki bloğumu okursanız sorduğunuz sorulardan en azından bir kaçınacevap bulabileceğinizi düşünüyorum. Sol çöktü, format atmak gerekiyor
https://blog.milliyet.com.tr/Blogum.aspx?BlogNo=50179
Sol'un da bir adı olsun artık
https://blog.milliyet.com.tr/Blogum.aspx?BlogNo=60825

Haberin Devamı

ALEVİLER CHP’Yİ YEREL SEÇİMDE TERK EDEBİLİR / Uğur SARUALTUN:
Bugün yayınlanan Sol Çıkışını Arıyor isimli yazı dizinizin ilk bölümünü beğeni ile okudum.Tespitleriniz oldukça yerinde. Ancak Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Fevzi GÜMÜŞ ile yaptığınız görüşmede sorduğunuz ve cevabını aldığınız "Aslında CHP'yi sosyalistlerin, Kürtlerin, emekçilerin önemli bir kesimi terk etti ama galiba bir Aleviler bir de kadınlar terk edemiyor; sebep aynı 'yaşamsal risk' herhalde?" sorunuz benim çevremde gördüklerimle pek uyuşmuyor. CHP bu bencil tutumunu devam ettirdiği sürece Mart 2009'da Alevi kesimden oy alabileceğini düşünmüyorum. Çevremde konuştuğum herkes yerel seçimlerde CHP'ye oy vermeyeceklerini söylüyor. Ayrıca bu bölümde bahsettiğiniz gibi Türkiye'de sola büyük susamışlık var. Ancak bunun nasıl gerçekleştirileceğini seçmen merak ediyor ve bence bu konuda çok da umutlu değil. Sol bir partinin başına halkın sosyal haklarını, ihtiyaçlarını karşılayacak ve politikalarıyla da diğer sol partileri bir şekilde birleşmeye çağırıp bu birleşmeyi başaracak bir isim gelirse ancak o zaman Türkiye sola olan susuzluğunu giderebilir.

Haberin Devamı


KORKAK TARTIŞMAYIN / Ergin KAYA:
Çalışmanıza saygı duyuyorum ancak yanlış kaynak ve pencereden çalışma yapmaktasınız. Solu tartışmaya açmadan önce 12 Eylülü ve yarattığı tek tip toplumun tartışılması gerekiyor. 12 Eylül zorunlu din dersleri ve yeşil kuşak projesi cemaatler ve onların sermaye birikimlerini tartışmanız daha doğrusu bu pencereden çalışma yapmalısınız. Solun önündeki engel tabii ki zorunlu din dersleri, cami cemaat ilişkileri tabii ki laiklik ve demokrasi. Ancak bu konularda siz ve medyanız çok korkak ve doğal olarak da sınıfsal refleks vermektesiniz. Kısacası solu tartışmaya açmanız gerçekçi değil yalnızca ticari bir yazı dizisi.

Haberin Devamı

AMİP GİBİ BÖLÜNMEYİN / Muhittin KARA:
Bu konu için biran önce yapılması gerekeni hangi ülke ve yurtsever sol aydınlar yapacaksa, yapılması gerekeni yüreklice çıkıp yapsınlar. Halkın anladığı dili kullanıp onların tüm istemlerini, geleceklerini, umutlarını masaya yatırıp seçkinler lokomotif olsun. Göreceksiniz ki bu garip halk onların arkasında yine katar olacaktır. Yeter ki artık bu insanlar aldatılmasın, kandırılıp basamak olarak kullanılmasın. Ben Türkiye’de solun öldüğüne inananlardan değilim. Sadece kullanıldıklarına ve bir kenara atıldıklarına inananım. Ne yazık ki çok kullanılıp parça pinçik iktidar dönemlerinde bile sahiplenilmediler. Sizde takdir edersiniz ki ülkemizde gerçek anlamdaki solu yani emperyalizme göğüs gerenleri solcuyum diyenlerle karıştırıp yıllarca yok etmek için çalışıldı. Hepsine vatan haini damgası vuruldu, elbette kolay değil şimdi yeniden kısa zamanda güçlenmek. Sebze değil ki sulayıp iki ayda yetiştiresin. Üstelik insan potansiyeli de bunca yıldır devlet finansıyla belli ideolojilere veya siyasi görüşlere göre yetiştiriliyorsa kiminle olacak bu iş? Halkın dilinden zor anladığı salonlarda süslü tümceler kullanan kişilerle mi? Unutmayın planı generaller yapar ama askersiz asla savaş kazanılmaz. Son bir şey, sürekli CHP’den ayrılıp ayrılıp parti kuranlar amip gibi bölünmenin iyi bir şey olmadığını bilmiyorlar mı? Niçin birlikte bir parti kurmuyorlar. Kasıtlı mı yapılıyor bütün bunlar, insanlar şaşırmış durumda. Bütün bu ve benzeri şeylerin açık ve net biçimde masaya yatırılması gerekiyor.

O KADAR KARIŞIK BİR İŞ DEĞİL, HALKLA KONUŞUN YETER / hakan:
“Yiğidi öldür hakkını yeme”, doğruya doğru olmalı insanlar. Rakibin sadece kötülerini anlatıp felaket tellallığı yapmayacaksınız. Yeri geldiğinde iyileri de konuşacaksınız ki halkta dürüstlüğünüzü görecek. Hatta daha iyisi nasıl yapılırdı anlatacaksınız. “O işi şöyle yapsaydınız bu ülke içinde, halk içinde daha hayırlı olurdu” diyerek ülkeyi yönetme kabiliyetinizin olduğunu göstereceksiniz. Bir de adayları belirlerken tabanınıza güveneceksiniz. Onların gösterdiği kişileri kucaklayacaksınız, sahipleneceksiniz. Oturduğunuz yerden kulaktan dolma şeylerle adam seçmeyeceksiniz, halkın içinde olacaksınız. Halkın sorunlarını empatiyle anlayacaksınız. Köy kahvehanelerine gidin onlar ne yapacağınızı anlatsın size. Ben bile bu cahilliğimle sadece konuşarak ve doğru davranarak iki yılda oy potansiyelini yüzde 45 çıkarabilirim. Yani o kadarda karışık ve dolaşık bir iş değil bu mesele. Halktan olmayan halkçı olamaz.
Halkçı olmak tüm menfaatlerden çıkarlardan yanlışlardan ve yalanlardan uzak olmakla başlar ve bütün bunlar bu düzenin içindekilerden çok uzak olan bir durum gibi görünüyor.

“KİMLERLE OLMAZ” LİSTESİ / Merve TOKSOY:
Bence bu durumda solun seçeneği sosyal-demokrat geçinen ama aslında katliamların arkasındaki güç olan siyasi partiler olamaz. Sivas, Çorum, Maraş olayları Ecevit döneminde yapılan kontrgerilla faaliyetidir, basit bir sağ-sol olayı değil. Alevilerin, Kürtlerin, sosyalistlerin düşmanı bu partilere oy vermeyi reddediyoruz. Kullanacağım tabir ağır olabilir ama “sendika ağalarının” da düzen içi çabalarını kendimize muhatap almıyoruz. Aynı şekilde ulusalcı çevreleri de…

Çelebi’ye eleştiri / Kazım DOĞAN:
Dizinin ilk bölümünü dikkatle okudum. Ancak, umut dolu yarınların nasıl kurulacağını içeren bir yazı dizisinin Süleyman Çelebi ile başlatılmış olması bana göre bir talihsizliktir. DİSK başkanı sıfatı ile ileri sürülen görüşlerin hiçbiri “örgütsel” nitelik taşımamakta, kişisel görüşlerdir.

Güncel Sol Grubu / Kubilay BEYHAN:
Milliyet gazetesindeki yazı dizinizi büyük bir memnuniyet ve dikkat ile takip ediyoruz. Bugün Hasan Beyin bahsetmiş olduğu son derece önemli açıklamalar var. Biz de bir grup ile birlikte “Güncel Sol” isimli bir inisiyatifi bundan yaklaşık bir yıl kadar önce kurgulamaya ve sola güncel bir yaklaşım sunabilmek için yola cıktık.

Marx’a gitmek gerek / Serhad KARA:
Haddimi aşmak istemem ama bence en önemli çıkış yolları Roni Margulies'ten gelebilir. Sayın Hasan Bülent Kahraman'ın da belirttiği gibi Marx'a gitmek gerek. CHP üzerinden çıkış aramak olamaz, olmuyor da zaten. Bence farklı isimlere Sungur Savran, Levent Tüzel'lere gitmek, sosyalistler ne düşünüyor bakmak gerek. Hatta ortak aday kampanyasının yaratıcıları Sertuğ Çiçek, Altan, Çiğdem ile konuşmak gerek. Bu ortak aday meselesinde bütün sol yapıları birleştiren, dolayısıyla bütün yapıları çok iyi bilen insanlar.

CHP önce ne olduğunu tanımlasın / Turan HOCA:
Ben tipik Anadolu köylüsüyüm. Kırşehirlinin Amerika göreni diyorlar bana. Bizim Kırşehir genetik olarak muhalif düşünce ikliminin bozkırıdır. Bir zamanlar CHP’nin kalesi, gel zaman git zaman ANAP’ın kalesi zaman zaman da MHP’nin ve AK Partinin. CHP ne olduğunu tanımlamalı önce? Osmanlı devrinde kendini ezilmiş, sömürülmüş ya da çocukları devşirilmiş hisseden "ümmet değil" tebaa olanların intikam duygusunun odağı oldu" bence. Mevzu CHP’nin ne olduğu ya da nasıl kurtulacağı değil, olmamalı da; çünkü " ipin ucu p.....un elinde" gırtlağına kadar b…a batmış" o ipe sarılan düşer o çukura. Bu kaçınılmaz. Sözüm meclisten dışarı. Kastım şahıslardeğil bakış açısı, zihniyet, beslendiği kaynak, onu yaratan iklim, solunan hava, boğucu, sıkıcı anti demokratik vs...


Acaba halkın sola gerçek talebi ne kadar? / Özhan ATAY:
Türkiye’de solun gerçekleşmesi için temelde halka solu anlatmak ve acaba halkın sola talebi ne kadar diye sorgulamak gerekir. Sosyal adalet, ekonomik anlamda insani müdahaleler, sosyal devlet, demokrasi gibi kavramları muğlâklaştırmadan halka anlatmak gerek ve de Türkiye’deki sol partilerin tüzüklerini tamamen değiştirmeleri gerekiyor. Çünkü bunlar olmazsa çoğulculuğun yerine elitizm oluşur ve halkın ihtiyaçlarına cevap verilemez. Bana göre sorunun çözümünü temelde bulmalıyız.

Benim formülüm: Taban yaratmak / Ali Tevfik BAYKENT:Türkiye’de sol Ulusal kurtuluş mücadelesinden çıkışını buldu sınıf kavgasından değil.Kişisel özgürlükler, kadın hakları, laik eğitim hep kurtuluş mücadelesiyle birlikte kazanıldı.Benim formülüm taban yaratmak. Türkiye’deki sol, Marksist bir temelden ve kültürden gelmiyor. Bizdeki sol partiler kendilerini yeni sağ süreçlerin getirdiği ekonomik politikalar üstünden tarif etmeye çalışıyor. Benim formülüm şu: Taban yaratmak ve kendi tabanını sağın elinden almak.

Sol artık CHP'nin kuyruğundan ayrılmalı / berkol40:

Bir vatandaş olarak, solun çıkış yolunun “birleşmek” olduğunu düşünüyorum.
Tüm sol birleşmeli ve artık CHP'nin kuyruğundan ayrılmalı. İlk oy verdiğim tarihten bu yana hiçbir zaman sağa oy vermedim. Oysa sol yıllardır “kaypak” bir görüş sergiledi:1980'lerde Kenan Evren'e nispet ANAP'a, geçen seçimlerde ise AKP'ye oy verdi. Birçok ÖDP’ linin CHP'ye oy verdiğini bizzat oy verenlerden öğrendim, üstelik kayıtlı üyelerdi.

BİR PROLETERİN ÖNERİSİ / Metin DEMİRKAYA:

Ergenekoncular arası sürdürülen nüfuz paylaşımı ve siyasal infaz… Devrimci güçlerin yapmakla sorumlu oldukları, karşı karşıya oldukları sorunlar ve yapılması gerekli olanlar… Ya da kısacası Devrim Güçleri günümüzde ne yapmalıdır, nasıl yapılmalıdır sorusuna, yanıtı nasıl bulmalıdır? Başta, dünyada da birçok siyasal mücadele alanına, örgütlü ve güçlü çıkabilmemiz, devrimci mücadelenin bizlere yüklediği görev ve sorumlulukların gereği olarak, tüm sorunların üstesinden gelmek için, öncelikle örgütlü ve güçlü bir Komünist partiye, öncülerine, isçi sınıfına, gerçek bir proletaryanın yaratılmasının acilliğine ve gerekliliğine en basta inanarak yaratmalıyız, yaratmamız gereklidir. Türkiye'nin siyasal-sosyal mücadele alanına baktığımızda da, önümüzde duran temel sorunun da bu olduğunun kanısındayız.
Proletaryanın bir temsilcisi olacak, olması gerekli olan güçlü bir siyasal akim, güçlü bir hareket, güçlü bir parti olarak çıkabilmemiz ve mücadelenin bizlere yüklediği birden çok ve gittikçe de büyüyen, derinleşen, yayılan sorunların üstesinden gelebilmemiz adına, ya da gelmek için her şeyden önce güçlü ve tek bir komünist partisine ihtiyaç vardır. İşte bu partiyi yaratmak da Marksist-Leninist hareketin öz ve genel ana çizgilerini savunan devrimcilerin, Komünistlerin, demokrat_yurtseverlerin yanında yer alan irili ufaklı örgüt, dernek, siyasal oluşumların, bu temel üzerinde bir araya gelmeleri, birleşmeleri, birleşmelerinin acilliğini bilmeleri gerekmektedir.

BAYKALSIZ CHP’Yİ ÖZLEDİM / Mehmet Turan ÇİĞDEM:

Deniz Baykal olmadan, hizipçi olmayan, halkı kucaklayan, halkın dertlerini ayağına giderek dinleyen bir lider ile CHP’de devam edilmesi taraftarıyım ve bunu da özlüyorum.

ÇEKİRDEKTEN YILDIZ YARATIN! ELİTİST ADAY İSTEMİYORUZ! / Engin BALIM:

Sol, Ankara ve İstanbul'u bu kafayla şimdiden kaybetmiştir. CHP gençlik kolları AKP, MHP gibi partilerin gençlik kollarından zayıftır. CHP her seçim öncesi Baykal ve ekibi tarafından dışarıdan bulunan ünlüler, profesörler, rektörler ile seçim vitrini oluşturularak günü kurtarmaktadır. Oysaki CHP'nin ihtiyacı olan güçlü ve özgüvenli bir örgüt kurarak kendi yıldızlarını altyapıdan yetiştirip, tıpkı Erdoğan gibi kendi siyasi yıldızlarını çekirdekten halk tipi siyasetçileri aday çıkararak seçimlerde zafer elde edebilir. Yoksa halkın istediği, elitist adaylar değildir. Ayrıca CHP Çankaya belediyesini de yanlış bir aday çıkartırsa AKP'ye teslim edebilir. 1994 seçimlerindeki gazete manşetlerini Baykal'ın yeniden okumasını tavsiye ediyorum. Haydi, bir anımsayalım ''Ankara'da düştü'', ''İstanbul kalesi yıkıldı'' umarım bu manşetler 'Sol İzmir'den de oldu'', ''Çankaya da teslim'' gibi olmaz. Çalışan örgütlenen kazanır.

ATATÜRK’E FARKLI BAKIŞ AÇILARI SOLU BÖLÜYOR / Tolga ESEN:

Ben Aleviyim ve solda birlik sağlanamayacağına da eminim. Niye? Çünkü biz Aleviler ÖDP gibi partilere oy vermeyiz nedeni Atatürkçü olmamaları onlarda Atatürkçü olduğu için CHP ye oy atmazlar o yüzden solun iktidara
gelmesi zor görünüyor.

CUMHURİYET SAVCISI VARSA, CUMHURİYET MANAVI DA OLMALI / Okan KARAAĞAÇ (Sakarya-Akyazı CHP İlçe Başkanı):

Evet, AKP'ye karşı bir hareket olmalı, buna “Devrim”de diye biliriz. Herkesin bildiği fakat görmezden geldiği AKP karşı devrimine artık “Dur” demenin zamanı geldi!
Atatürk’le başlayan Türkiye devrimi şimdi karşı bir devrimle fakat geriye doğru olan bir devrimle engellenmekte. Yine yeniden bu ulus, bu topraklar geçmişteki bizler, şimdiki bizler ve sonraki bizler çocuklarımız için, milletimizi bayrağımızı Türklüğü ve dinimizi bunların elinden kurtarmalıyız. Artık sağ- sol yok bir çıkış var AKP ve bizler diğerleri ulusalcılar ve satıcılar... Ben olimpiyatlarda madalya alan sporcularımızın istiklal marşımızı okuyabiliyor olmasını isterim, elini kaldırdığında üzerine onlarca Türk bayrağı sarılmasını isterim, çiftçinin neden mazotun bu kadar pahalı
olduğunu, neden ektiği tohumun İsrail’den gübrenin oradan geldiğini ve başbakanının BOP'un basında olduğunu bilmesini isterim. Unakıtan’ın oğlu ve gemiciğe sahip olan genç arkadaşlarımızın ABD'den getirdiği mısırın neden daha ucuz olduğunu da! Uzun lafın kısası yok artık. Yol uzun… Kaybettiklerimizi uyuyan devi uyandırmanın zamanı… Herkes üzerine düşeni yapmalı yapacaktır da. Cumhuriyet savcıları vardı sadece artık cumhuriyet öğretmenleri öğrencileri, cumhuriyet polisleri, cumhuriyet memurları, cumhuriyet işçileri, cumhuriyet manavı, bakkalı, kasabı,
kunduracısı, cumhuriyet ev kadınlarını bu devrimin karşında dikilmeye omuz omuza durmaya ihtiyacımız var...

SOLCULARI HALA DİNSİZ SANIYORLAR / Esin ARAÇ:

Sol AKP’ye alternatif olamaz çünkü hali hazırda toplumun alt katmanlarında yaşayan eğitim düzeyi düşük okumayan, anlamayan insanlarla (bunlar oy kullananların yüzde 75'ini oluşturuyor) sohbet ettiğinizde solcuların dinsiz
olduğunu söylüyorlar. Son 6 yılda hızla muhafazakârlaşmış bu kitle sizce solu AKP’ye tercih eder mi? Edebilmesinin bir tek yolu var. O da sosyal refahı sağlayıp ceplerine daha fazla para girmesi. Para hep kapıyı açıyor nohuta, pirince oy verenler çok para için dinlerini de verirler bence. İstikrar, istikrar, istikrar… Aç bırakmayacaksın insanları. Çok amiyane olacak ama “Aç it fırın yakarmış” toplumda yaşayan her birey eşit haklara sahip olacak. Ne yazık ki en sol parti bile demokrasiyi işletemiyor. hangi partide var parti içi demokrasi? Hangi partinin milletvekili adaylarını o kentte yaşayanlar seçiyor? Asıl mesele burada başlıyor zaten. Artık insanlar söz değil iş bekliyor, soldan beklediğimiz slogan, miting, gösteri, açlık eylemleri değil. İtici oldu bunlar artık. Toplum kabul etmiyor asi insanları, o halde oyunu
kurallarına göre oynamak lazım.

KEMAL DERVİŞ GİBİ BİRİ LAZIM / Seda GÜNER:

Ben Alevi toplumuna mensup vatandaşım. Yıllardır emek verdiğim CHP’nin kapısından geçtiğimde bile rahatsızlık hisseder duruma geldim. Acaba Baykal etrafındaki sirk çığırtkanlarıyla bu işin yürümeyeceğini ne zaman idrak edecek. Sandığa gömdük utanmadan tekrar döndü ne yapacağımızı bizde şaşırdık. İnşallah Kemal Derviş gibi hitap edebilecek bir lider gelirde bir çatı altında toplanırız.


ATATÜRK’ÜN TORUNUYUM VE VAZGEÇMİYORUM! / Göktuğ YILMAZ:

Ben 21 yaşında bir Türk genciyim. Bu ülkede yaşamaktan gurur duyuyorum ancak karamsarlıklarım çok, sadece benim değil benim yaşımda ve alt tabanda bunu yaşayan birçok gençten sadece biriyim ben. Ancak hep çözüm yolu arıyorum vazgeçmiyorum. Bence sol tabanında bu kadar dayanıklı bu kadar sağlam olması gerekiyor. Senelerin partisi böylesine 5-6 yıllık bir partinin altında bu kadar kalamaz. Oyun bile olsa bu kadar olmaması gerekiyor. Ben bir Atatürk torunuyum ve CHP ye oy vermemde böyle bir zorunluluk var ama CHP tabanında Atatürk’e dayalı bir zorunluluk en azından halka yaklaşırken onun vermiş olduğu sevgi ve güven yok. Ben bulunduğum ilçenin partime bağlı gençlik kollarında yöneticiyim ama ismen bu böyle. Yani partiden kimseyle görüşmüşlüğüm yok bu düzen böyle olmak zorunda değil ben bir şeyler üretmek bu ülke uğruna bu kötü günler uğruna bir şeyler yapmak istiyorum ama körelmek bu şekilde devam etmek istemiyorum. Tek isteğim ise başka parti tanımadan CHP-DSP vs birilerinin artık adam gibi siyaset yapmalarını ülke uğruna çıkar uğruna değil benim güzel insanlarım uğruna bir şeyler yapmaları. Tek dileğim artık her akşam yatarken ettiğimiz dualarımız kabul olsun istiyorum.


MOSKOVA’DAN BİR İŞÇİNİN İTİRAZI / İsmail:

Moskova’da yaşayan bir isçiyim. ÖDP’yi bile kapsayıp İşçi Partisi'ni kapsamayan bir sol seçeneğin yaratılabileceğini düşünmüyorum.

TEK CÜMLE / Eyüp KAYA:

Şu anki sol AKP’ye hiçbir şekilde alternatif olamaz.


BU DA FARKLI BİR SES / Berhan SAYDAM:

Alevilerin çoğu tarikatçı ve içinde az da olsa özde solcularda yok olmamakla birlikte radikal cemaatçidir. Alevilerle solun ne alakası var, dini cemaatlerden bir farkı yok.

Büyük bir hareketin başlaması için önce partiler feshedilsin / Deniz:
Öncelikli olarak böyle bir tartışma başlattığınız için teşekkür ederim. Solun bu ülke standartlarında tek başına iktidara gelmesi zor gibi görünüyor. Solun muhafazakar bir çoğunluğun daha çok yaşadığı bir toplumda solu nlatamıyorsunuz ki. Solun Türkiye de daha ileri bir noktaya gitmesi için öncelikli olarak şuan ki mevcut liderlerin hepsinin bu oturdukları koltuklardan feragat etmesi gerekmektedir. Daha sonra parti isimleri gözedilmeksizin bütün partilerin feshedilmesi gerekmekte olup bütün solu irili ufaklı tüm fraksiyonların yeni kurulacak oluşum içinde bulunmalı ve söz sahibi olmalıdır. Bu kurulucak hareketle tüm yurttaşlar kucaklanmalı ve 1970’lerde 1980’lerde kendisini anlatabilmeyi nasıl başardıysa yine kendisini anlatmayı başarmalıdır.

Süleyman Demirel diliyle konuşun, halk sizi anlamıyor / Barlas KUBİLAY:
Solun önemli hastalıklarından biri de iletişim sorunudur. Halkın yararına olan tezlerini, görüşlerini bile halka anlatmakta zorlanıyor. Nedeni de şu: Hep Marksist terminolojiyle konuşuyor. Halkın sorunlarını halka anlatmak için halkın bilmediği sözcükleri kullanıyor. Artı değer yaratmak diyor, proleterya diyor, laisizm diyor vs. Bunları halk anlamıyor ki. Halk Süleyman Demirel'in dilinden anlıyor ama Ecevit'in, Baykal'ın dilinden; öteki sol liderlerin dilinden anlamıyor. Halka projelerinizi halkın sözcükleriyle anlatırsanız anlar. Böylece kimin yanında olduğunu, kimin ondan yararlanmak istediğini anlayacak ve ona göre oyunu kullanacaktır.
Bir başka hastalık da sol hep üst yapıyla ilgili projeler üretiyor. AKP'nin kömür, erzak dağıtmasını eleştiriyor; ama kendisinin yoksul halkı rahatlatmak için ne yapacağını ortaya koymuyor. Örneğin Ankara'da Melih Gökçek yoksul yaşlıların evine her ay temizlikçi gönderiyor, temizlenen evi telefonla aratıyor ve yapılan temizlikten memnun olup olmadıklarını sorduruyor, halk da bunu çok önemsiyor. Bunun gibi projeleriniz var mı? Solcuyum demekle, halktan yanayım demekle halkçı olunmuyor.
Livaneli'nin dediği hastalıklar öteden beri var. Herkes kendini yahut yandaşlarını öne çıkarmaya çalışıyor. Parti disiplini, örgütün öndeliği gibi değerler önemini yitiriyor bu durumda.
En büyük oy kitlesi olan Aleviler, hep oy deposu olarak görülüyor, onların temsilcilerinin de yönetimi gelmeleri hep engelleniyor.

Sol, DTP’yle orta noktada buluşabilir mi? / Hakan ÖZKAHRAMAN: Bugünkü yazıyla ilgili ama diğer konuklara da iletirseniz sevinirim; “bir DTP’li de varlığının güvencesinin Türkiye’de demokratik sürecin akışkan hale gelmesi olduğunu biliyor” 1-Gerçekten DTP liler demokratik bir Türkiye mi istiyorlar? Yoksa ayrı bir devlet ya da en azından şimdilik federasyon. Bu durumda aynı çizgide buluşma olasılığı hala var mıdır? 2-Ahmet Türk ve birçok DTP de söz sahibi gibi aşiret lideri değilmidir? Ya da “Kürt Sorunu” ndaki öncelikli muhataplar da aşiret reisleri değilmidir. Bu feodal yapı ile çözüm üretmek , sol felsefesine uygunmudur?
Teşekkürler


Gençler bunu tartışıyor / Aydın ŞELTE:

Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisiyim.Bu yukarılarda gerçekleştirilen tartışmalar inanın ki artık üniversite koridorlarında, kahvehanelerde, kafelerde, mahalle köşelerinde,parklarda,barlarda,meyhanelerde v.b. toplumun iletişim halinde olduğu her yerde belki ilk kez belki de her zamankinden çok tartışılıyor.Geçtiğimiz dönemlerde sendika.org adlı site ve çevresinin inanılmaz tartışmalarını takip ettiyseniz nasıl bir çıkış yolu aranmakta olduğunu
görebilirsiniz.Gene ayrıca benim yazdığım bir yazı gençlik arasında yanlışı ve doğrusuyla uzunca tartışıldı. Aşağıda kısa ama çok yoğun tartışmalara yol açan yazımı ve yardımcı olabilecek bir adresi size sunuyorum.
http://sendika.org/index.php?eylem=arsiv&arsiv_tip=dosya&dosya_no=36


AKP’nin ekmeğine yağ sürmeyin artık / İbrahim BERK: Biz sosyal demokratların hayali, Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerine bağlı olan CHP etrafında tüm aydınların ve solcuların toplanarak, birikimleriyle CHP’yi iktidara taşımalıdırlar. Kişisel kavgaları bir yana bırakılıp, her şey vatan için diyerek Sarıgülüyle, Karayalçınıyla, Deniziyle, daha sayamadığım bütün sosyal demokratların şapkasını önüne koyup düşünme zamanıdır. Sarıgül, İstanbul’a yakışır. Karayalçın Ankara’yı süpürür. Sirmen Kocaeli’yi alır. Bütün aydınlar,
solcular, uyanın artık. Ayrılıp da AKP’nin ekmeğine yağ sürmeyin. Saygı ve umutla.


Buluşmanın başlangıcı olsun / Niyazi ŞAHİN
“Sol Çıkışını Arıyor” yazınızı ilgiyle okuyorum. Bu emeğinizle, ülkemizde demokrasinin derinleşmesine ve tüm alanlarda boyutlanmasına katkı vereceğine inanmak istiyorum. Bu büyük bir özlemin buluşması, aklımızın
ulaşacağı bir vizyon olmasını diliyorum.


Sol’a “sol” demeyin artık, halk bu etiketi sevmiyor / İbrahim GÜNAL: Sol birleşecekse, kendilerini ilk önce halka "sol" diye lanse etmemeliler. Halk artık sol ile bütünleşmiş birtakım alışılagelmiş simgelerden ve kişiliklerden korkuyor. Eskisine oranla toplumun daha büyük bir kesimi marjinallikleri
algılayabiliyor ve bilinçaltında bunları "eksiler" kısmına koyuyor. Halk salt bir "sol" etiket istemiyor. Salt bir sağ etiket de istemiyor. Bence sol partiler, solculuk propagandası yapmadan böyle bir ittifak arayışına girerlerse, somut
projeler hazırlayıp, nasıl yapacaklarını da halka benimsetip ortaya çıkarlarsa, inanıyorum ki halkın güvenini kazanıp mutlaka başa gelirler. Ama sağın solun propagandasını yapmak artık günümüz dünyasında, günümüz insanı üzerinde yönlendirici bir etki yapmıyor.
Çünkü medyayla bütünleşik insan sayısı fazla. Okumasa bile, etrafındaki kişilerden mutlaka işitiyor gelişmeleri, doğruyu yanlışı daha çabuk ayırt edebiliyor. Eskiye oranla da daha objektif ve cesur tartışmalar yapılıyor. Şu an
yaptıkları onca adaletsizliğe, yolsuzluğa rağmen AKP iktidarda ise, bu halkın böyle berbat bir iktidar istemesinden değil, daha çok lidersiz kalma korkusundan kaynaklanıyor. Bence kendilerini sol diye adlandıran partiler,
Murat Karayalçın’ın da dediği gibi büyük bir özgüven ve kararlılıkla, ellerinde somut projelerle ortaya çıkma cesaretini göstermelidirler. Ama topluma yön verebilecek gerçek bir lider edasıyla.


GENÇLİĞİ AYAKLANDIRMAK İÇİN KAHRAMANLIK SUNMAK GEREKİYOR / Hakan YERLİ
Bugünkü yazınızda sol için taban oluşturmaya değinmişsiniz. Türkiye’de zaten oluşmuş olan bir sol tabanı bence mevcuttur. Son 10 yılda seçimlere katilim oranlarına bakiniz. Hoş çalışmış olduğunuz medya her ne kadar yüzde 80’lerde vs. deseler de sol görüşlü insanlar bu oranların yalan olduğunu biliyordur. Türkiye’de bulunan gerçek sol görüsü savunan insanlar oy kullanmaya gitmiyor.Çünkü gerçek solu temsil eden bir parti göremiyor. Belki TKP'yi
(Türkiye Komünist Partisi) örnek verebilirsiniz; ancak TKP bir CHP bünyesi altına alındığında, herkes görecektir ki tek iktidar partisi haline gelecektir. CHP ve DSP sol görüşte popüler parti olarak gösteriliyor. Sadece gösterilmekle
yetiniliyor. Çünkü gerçekte bu partilerin asil görüşleri sol değildir. DSP'nin Fethullah Gülen çabası ve CHP’nin Baykal politikası bana göre kesinlikle sol ile alakalı değildir. Gençliğin yüzde 60'lık bir bölümüne bakarsanız, imam
olmayı değil devrimci olmayı tercih ettiğini rahatça görebilirsiniz. Bir Devlet Bahçeli olmaktansa zamanında anayasayı ihlal suçlarından idam edilen profesyonel Devrimci olmayı tercih ettikleri kaçınılmaz olacaktır.
Bunu gerçekten sol görüsünü kurtarmak isteyenlere tavsiye olarak söyleyeceğim. Taban oluşturmada sizlere en büyük yardımı gençler verecektir. Bu ülke gençlere emanet edilmiştir ve gençlerindir. Ancak bizleri 1938'den
sonra yöneten ihtiyar bunak yönetimlerin Türkiye Cumhuriyeti'ni bir adım ileriye götüremediğini görüyoruz. 1968 hareketlerine de bakarsanız yine gençlerdir bu ülkeyi ayağa kaldıranlar, insanlara devletine sahip çıkılmasını, gerçek sol görüşün uyandırılmasını, o yılların cehaletinin aydınlanmasını, sağlayanlar. Belki birileri O üç fidana Türk Milletinin kahramanı düşüncesini aşılamıştır. Sol'un tabanı gençlikle oluşturulabilir ve gençliği uyadurmak, ayaklandırmak ise onun önüne kahramanlık sunmaktır. Hiçbir genç kahramanlık duygusuna sırt çeviremez bunu herkes iyi bilir.


GÜNÜ KURTARACAK SOL İKTİDAR YETMEZ / Hakan GÖK
İlk günkü yazınızda Süleyman Çelebi üretim araçları ile ilgili bir sorunuza; artık Marksizm’in geçerli olmadığını söylemişti. Peki, kendisinin sendikalık anlayışı sadece hükümetin yapacağı haksızlıklara karşı koymak mıdır? Eğer diyelim bu da başarılı oldu ondan sonraki gelecek sendikacılar bunda başarılı olabilecek mi veya AKP’nin veya onun yerine geçecek, işçi hakları üzerindeki baskılar daha da artarsa buna karşı koyulmaz ise durum nasıl olacak? Sadece günü kurtaracak bir sol iktidar yetiyor mu yoksa üretim araçlarının halkın egemenliğinde olduğu, iktidarı işçi sınıfının oluşturacağı düzen mi başarılı olur?

SOLUN EN HAYATİ PROBLEMİ SÖYLEM PROBLEMİDİR / Erdem GÜNER
Defalarca yapılmış ve hiç bir anlamlı sonuç verememiş bir işi yeniden denemeye kalkıştığınız için teşekkür ederim. Çünkü böyle durumlarda insanlar genellikle bıkkınlık ve yılgınlığa düşer. Belki sizin çabanız yeni ve çıkış sunacak
bazı pencereler açabilir. Bana göre, Türk Solunun en hayati problemi "söylem" problemidir. Söylem üzerinde durmayan hiç bir girişim, bir arpa boyu yol alamadan yok olur. Demek istediğim, Türk Solunu temsil eden aydınlar,
tabanın hangi dili konuştuğunu öğrenmelidir. Tabi bunu sağlamak; tabanı oluşturan kalabalığın yaşam şartlarını, standartlarını, siyasi ve ekonomik davranış alışkanlıklarını, kültürel eğilimlerini, meraklarını, kaygılarını ve daha nice
şeyi de tanımayı gerektirir. Bu konunun başka bir tamamlayıcısı da medya okuryazarlığının seçmen platformunda yaygınlaşmasıdır. Çünkü medyayı doğru okuyamayan kalabalıkların dilinden konuşmanız da, sizi hiç bir yere götürmez. Bir de yalvarıp, yakarıyorum; bu tartışmaya CHP vs. gibi oluşumları karıştırmayın ve lütfen söyleyin görüştüğünüz kimseler de karıştırmasın.


AKP ATATÜRK’ÜN BÜTÜN İLKELERİNİ İHLAL EDİYOR / Meriç ÖZŞEKER Solda tek çıkış bence CHP değil. Yeni bir parti kurulmalı ve bu parti AKP’yi engellemek amacıyla yapılanmalı. AKP’nin yaptığı gibi millete kömür dağıtıp oy toplamamalı milleti dinlemeli bunlara çözüm bulmalı ve bunları karşıtı olan AKP
eylemlerini millete seçim zamanında propaganda olarak duyurmalı kendi partisini yükseltirken AKP’yi düşürmeli ki İstanbul ve Ankara tekrar solun eline geçebilsin. Propaganda zamanında işte ÖSS kalkacak şu olacak bu olacak
dememeli, Atatürk'ün izlediği yolu yani tam bağımsızlık ekonomik güç ve cumhuriyetçilik politikasını izlemeli. AKP Türkiye’nin önderi Atatürk'ün hiçbir politikalarını kabul etmiyor örneğin halkçılık eğer bu ilkeyi kabul etseydi işçi
bayramında işçileri bu kadar hırpalamaz onlarında bir bayram hakkı olduğunu gözetirdi. Bu olay Atatürk’ün devrimcilik ilkesini de kapsar. Bazı kesimler, işçi bayramını Atatürk ilan etmedi diye karşı çıktıklarını söylüyorlar ancak Atatürk
devrimcilik ilkesinde yeniliklere modernleşmeye açık bir millet olmayı benimser. Bir de bunu kabul etseler... Türban onlar için bir yenilik olamaz. Bunu Atatürk laiklik ilkesinde belirtmiştir. Bu ilke de bu şekilde ihlal ediliyor. Gelelim
cumhuriyetçilik ilkesine; bunu da dış bağımlılıktan dolayı ihlal ediyor. Devletçilik ilkesini de PKK’yı mecliste barındırarak ihlal ediyor. Bu ilkeler anayasamızda madde madde yazılmıştır. Aslında AKP bu ilkeleri uygulamayarak Anayasanın tamamını ya da bir kısmını ihlal suçunu işlemektedir. Ancak Anayasa Mahkemesi bu partiyi kapatmayarak ne yapmak istiyor, anlayamadık.


CHP NEDEN GÜNEYDOĞU’DA HALKI KUCAKLAMIYOR / İlhan YAYLA
Sol Deniz Baykal ve bu kadroyla,bu kafayla hiçbir yere gidemez. Düşünün sol harekete canlılık ve atak getirmek için doğu ve Güneydoğu’ya çok büyük bir atak yapması ve oradaki halkla bütünleşmesi lazım. Gidip orada yaşayanların
dertlerini dinleyecek sonra ne yapılacağını ivedilikle çözerek onlara yardımcı olacak ki oradaki halkı kazanacak. Ankara’dan çözüm olmaz. Neden bu bölgelere gidip halkla bütünleşmiyor? Bu insanlardan korkuyor mu? Gidip
bütünleşecek ve onlara güven verecek ki sola ilgi duysunlar. Daha önceki yıllarda rahmetli Ecevit ne yaptı? Bu halkı kucakladı ve kazandı.

CHP YÖNETİCİLERİ ŞAPKALARINI ÖNÜNE ALMALI / Deniz Kiline
Ben de bir sosyalist gazeteci ve eğitimci olarak yazılarınızın bir amaca hizmet etmesini istiyorum ve ilgiyle beklemiştim ama beklediğim gibi ilerlemiyor. Şunu sormam gerekiyor; neden tartışmaları CHP üzerinden yürütüyorsunuz siz farkında olmadan CHP tabanıyla biz sosyalistleri ayırıyorsunuz. Sosyalist sola oy vermek isteyen sol tabanın aklında bir imge yaratıyor ve onları sanki CHP’ye mecburlarmış gibi hissetmelerine yol açıyorsunuz. Bizler tabii ki CHP ve tabanını reddetmiyoruz. Böyle de bir lüksümüz yok zaten ama CHP yöneticilerinin de şapkalarını önlerine almalarının vakti geldi de geçiyor. Yerel secimler sol için önemli bir sınav olacak bu ülke ya karanlıklarla mücadele etmek için mevzilerini genişletecek ya da kapkaranlık bir ülkede ortaçağ zihniyetiyle yönetilecek. Bu dünyanın ve Türkiye’nin gerçek solcularına; milliyetçi ve ırkçı olmayanlarına, liberal rüzgârların arkasında nemalanan sözüm ona adı solcu olanlara inat, bu ülkenin ve dünyanın sahibi olan barışa, aydınlık geleceğe, savaşsız ve sömürüsüz bir dünyaya omuz verenlere sayfalarınızda yer verin.

DİZİDE YAZILANLAR PROGRAM OLSUN / ksm_dmn
Hanım efendi “Başlarken” yazınız gerçektende ayakta alkışlanacak nitelikte. Aslında sizin bu yazınız bir programa dönüştürmek en güzel şeylerden bir tanesi olur. Bizim halkımız bildiğiniz gibi okuma alışkanlığından yoksun bir
halktır. Zaten okuma alışkanlığı olan bir halk olsaydık dediğiniz gibi Marks tabanında bir sol durumu yaratırdık bence en yakın zamanda bunu bir siyaset programında tartışmak çok mantıklı geliyor. Bu ülkede hala halkın çıkarlarını
düşünen insanların olması çok güzel.


ECEVİT KİMİ İŞARET ETMİŞTİ / Aylin Menderes Sol´a yönelik yaptığınız söyleşileri okudum. Size bu konuda çok önemli bir hatırlatmada bulunmak ahlaki bir görev oldu. Kısa bir süre önce, Bülent Ecevit´e dair gizli bir video ortaya çıktı. Bu videoda, Bülent Ecevit, hayatında ilk ve tek kez, bir şahsiyet hakkında, solu kendisinden daha iyi bildiğini söylüyor ve bu şahsiyetimizi, alkışları ile sahneye davet ediyor. Ecevit´in tüm yaşamı boyunca bir başka kişi hakkında, böyle bir söylemi olmadığından ötürü de Ecevit ortaya çıkan video ile solu emanet ettiği kişiyi de bizzat kendi ağzından belirlemiş oluyor.

SOSYOLOGLARA DANIŞIN / Hüseyin Ali ÇELİK
Yazı dizisini ilgiyle takip ediyorum ancak söz konusu başlık altında görüşlerini aldığınız akademisyenlerin kendi uzmanlık alanları dışında yorumlar yaptığını gördüm ve üzüldüm gerçekten. Konuşulanlar tamamıyla ciddi bir sosyolojik inceleme gerektiren ve bir sosyologun daha sağlıklı biçimde, bilimsel şekilde açıklayacağı şeyler ama bunları neden bir siyaset bilimci, bir uluslararası ilişkiler bölümü hocası ya da bir sivil toplum örgütünün başındaki insan dile getiriyor anlam veremedim. Size başarılı tespitler için Sencer Ayata, Sibel Kalaycıoğlu, Mustafa Şen, Şerif Mardin, Nilüfer Göle ya da Ayşe Öncü' ye danışmanızı öneririm.

YENİ BİR SOL PARTİ YERİNE YENİ BİR LİDER / Hasan SAĞDIÇ
Öncelikle yapmış olduğunuz haberden dolayı tebrik ediyorum. Herkesin sizler tarafından bu şekilde bilgilendirmesi çok güzel. Bugünkü yazınızda bahsettiğiniz gibi CHP tartışması yapılması bence de şart. Özellikle de sayın Deniz BAYKAL hakkında böyle bir tartışma yapılması, çok gerekli gözüküyor. Ve insanlarımız neden CHP’ye dini yönlerden zayıf bakıyor? Neden sadece CHP ye bahsettiği şeylerin sadece sözde olarak kalacağını herkes biliyor? Artık en büyük CHP taraftarı bir insan dahi, CHP’nin sadece sözlerle ilerlediğini kabullenmiş durumdalar. Kısacası bence CHP’nin lafla peynir gemisi yürütmeyi bırakıp bir yerlerden başlaması gerekiyor. İlk olarak da kendisini yenilemekten. Yeni bir sol hareket diyorsunuz bence bu pek mantıklı değil. ama yeni bir sol parti yerine, sadece yeni bir lider bulunsa ve solcuların en çok oy verdiği partinin başına getirilse daha iyi olmaz mı?
(Görüşlerimde yanılıyor olabilirim. Sadece bir kaç düşünce olarak bakabilirsiniz:d)


ZORUNLULUK LİDERİ, TEMBELLİK OYLARINI BELİRLİYOR / Fehim TAŞÇEVİREN
Bugüne kadar, yazınız dahil medyada uzmanları çok dinledik ve okuduk. Ne yazık ki ufak tefek girişimler dışında yapılan bir şey yok. Gittikçe karamsarlığa düşüyoruz. Artık laf değil, iş üretmenin zamanı geldi de geçiyor. CHP mi? Bilinen şey. Zorunluluk,lideri ve yönetimi; beceriksizlik,tembellik oylarını belirliyor.gittikçe eksiye doğru!!!! Saygılar.F.T


CHP “MUHAFAZAKAR SOL” DAHİ DEĞİLDİR / Prof.Dr. Kahraman Gündüz GÜZEL/Diyarbakır
SOL,ÇIKIŞINI ARIYOR YAZINIZ ZEVKLE OKUYORUM.40 YILA YAKINDIR "MİLLİYET"GAZETESİ OKUYORUZ AİLECE,
1-SOL ARTIK PROJE ÜRETEMİYOR.
2-MEVCUT DURUMU BENİMSEYEN DENİZ BAYKAL VE EKİBİ VAR.
3-KÜRTLERİ-ALEVİLERİ-AYKIRI SES SÖYLEYENLERİ VE DEMOKTRAKLARI PARTİDEN UZAKLAŞTIRDI.
4- ESKİ SOL "ULUSALCI" CİZGİNİN DIŞINA ÇIKAMADI ÖRNEK; 30 YILA YAKINDIR DEVAM EDEN KÜRT SORUNUNUN TARAFI OLUP ÇÖZÜM İÇİN OLUMLU BİR SÖYLEM-PROJE GELİŞTİRMEDİ BUNLARDA "ŞAHİNLEŞTİ"
5-VAROŞLARDA YAŞIYAN HALK-EMEKÇİ-İŞÇİ ARTIK MUHAFAZAKAR PARTİLERE OY VERİYOR 80 ÖNCESİ HEP SOL PARTİLER BU OYLARI ALIRDI.
6-MEVCUT İKTİDARA KARŞI PROJE ÜRETEMİYORLAR"SADECE KİŞİSEL ELEŞTİRİ" YAPIYORLAR.
7-BENİM OLSUN KÜÇÜK OLSUN ANLAYIŞI SOLDAKİ PARTİLERDE MEVCUTTUR.
8- CHP ADLI PARTİ SOL ANLAYIŞI ASLA SAVUNMAMAKTADIR. ÇÜNKÜ HEPSİ NASYONEL MİLLİYETÇİDİRLER "MUHAFAZAKAR SOL DAHİ DEĞİLLER"
9-HALKIN DİNİ DUYGULARINI ZAMAN ZAMAN İSTİSMAR EDEN "CHP" YÖNETİCİLERİ KENDİ İÇİNDE BİLE DEMOKRASİYİ ÇALIŞTIRAMAMAKTADIR.
KOLAY GELSİN ŞİMDİLİK BU KADAR.


Ekonomi politikaları olmayan sol çıkışını bulamaz. / Uzay GÖKERMAN
Konuya küçük bir katkı yapmak istedim. Milliyet Bloğa yazdığım yazıyı paylaşım için gönderiyorum:
Solun çıkışını araması oldukça güzel bir şey. Devrim Sevimay'ın buna öncelik yapması da taktirle karşılanacak bir eylem. Bu konuda zaten bir süredir sürekli yazılar yazıyorum; çoğunluğu liberal demokrasinin ekseninde ve eleştirisinde olsa da.
Devrim Sevimay'ın yazı dizisinde olanların önemli...


Baykal istifa / Kudret ŞAHİN Baykal istifasini versin onun yerine is yapacak ve temiz birinin getirilmesi lazim
Baykal artik yapamiyor
Dikkat ederseniz iki defa b harfiyle basladim anlamida BUYUK BELA

BÜTÜN SOSYAL DEMOKRATLAR CHP ÇTATISI ALTINA / Mazhar ATALAY/MERSİN SOL BİR KERE CUMHURİYET HALK PARTİSİ ÇATISINDA DIŞLANMIŞ KÜSMÜŞ KÜSTÜRÜLMÜŞ NEKADAR SOSYAL DEMOKRAT İNSAN VARSA BUNLARIN HEPSİ CHP ÇATISI ALTINDA TOPLANMALI BURASI BİRİNCİ ASIL KONU.
2.Sİ TÜM DELEGELİK ÜYELİKLER SİLİNİP PARTİYE BAŞTAN ÜYE YAZILMALI KİMSE KİMSENİN ADAMI OLMAYIP KİŞİLERİN HÜR İRADESİYLE OLUŞACAK ŞEFFAF ÜYELER DELEGELERİ VE DİĞER YERLERE ADAY OLARAK SEÇİLECEK KİŞİLERİ BELİRLEMELİ HER YER E ADAY OLACAKLAR ÜYE İLE BELİRLENMELİ BAKIN BAKIM SOL YÜZDE KIRK ALIYORMU ALMIYORMU SOL TABANI YANSITMIYOR TABAN TEMSİL EDİLMEDİĞİNDEN


SALONDA 10. YIL MARŞI OKUMAK MI SOLA DAHA YAKIN? / Özgür KAPTAN: herkes etmiştir ama bende öncelikle bi teşekkür etmek istiyorum bu arşivlik çalışmanızdan ötürü...yazı dizinizde zülfü livaneli hariç herkes içimde bir umut ışığı doğmasına sebep oldu, zülfü livaneli ise düşüncelerimin reeldeki yansımalarından soğumama sebep oldu açıkcası..
Türk solu diye başladınız çoğu sözünüze ancak ben günümüzde somut bir türk solu olduğuna böyle bir gelenek olduğuna inanmıyorum..yani en başından beri bakacak olursak 1920 lerdeki tkp,chp ayrımından beri, yukardan inme bir chp geleneği ile bölünerek yokolan bir tkp geleneği var. bu iki hareket şu anda nerdedir kendini hangi somut tanımın içine sokmaktadır ben anlayabilmiş değilim anlayan varsa da beri gelsin diyorum,,ama illa türk solu diyeceksek ve buna bir çıkış yolu arayacaksak bence öncelikle solun yıllardır unuttuğu koptuğu aslında solun ana damarı olan sokakla tekrar kucaklaşması gerektiğini düşünüyorum...
yani sol kendini anlatmaktan aciz duruma gelmiş ve solu, sol adına başkaları anlatır olmuş...emekten yana olan "sol" şu günlerde elitizmle özdeşleşmiş, kontr gerilla örgütlenmeleriyle simgeleştirilmiş durumda, sokakta ise kimlerin neleri alıp götürdüğü ortada...bakın bundan 13 sene önce refah partili kadınlar ellerinde 3 fincanlık kuru kahve ile kapıları dolaşıp 10 dk oturup bir kahve içelim diyerek ev kadınlarından oy istediler, bizim kadınlarımız ise şık giyinimleri, kuaförde yapılmış saçları ile kiralanmış salonlarda kuru pasta yiyerek onuncu yıl marşını söylediler, tıpkı yıllardır kocalarının-babalarının melanet hırkası dinleyip içki içmeleri gibi...şimdi örgütlenme biçimlerine bakarsak hangi tarz sola daha yatkın , salonlarda kuru pasta yemek mi yoksa sokağa inip toz toprak mücadele etmek mi...öncelikle bizim sokağa inmemiz lazım ,sokağa inmek içinse sokakta elimizde bayrak edineceğimiz somut bir değerimizin olması gerekmektedir,,,chp nin bu saatten sonra dönüştürülebileceğine inananlardan değilim ancak chp yi göz ardı edip farklı bi örgütlenmeye gidilecekse de sağlam temeller üzerine yükselecek emekten yana sokaktan yana olan herkesi kucaklayan bir birleşik sol modele ihtiyacımız olduğunu düşünmekte ve beklemekteyim.



BAZEN ACI HAYIRLI OLANDIR / Hüseyin AKPINAR
Sol çıkışını arıyor. Hep tartıştık, tartışıyoruz ve en kötüsü de galiba tartışmaya devam edeceğiz. Sol çıkış yolu bulabilecek mi? CHP’ye muhalif kanat bir çok grup kurdu. Burada bu grupların ismini sayamayacak kadar sayıları çok fazla. Bu grupları CHP’ye muhalif derken bile yanlış yapıyoruz. Çünkü CHP’ye muhalif olmak farklı, Baykal’a muhalif olmak farklı şeyler. CHP’ye muhaliflik yapabiliriz. Deriz ki bu parti sosyal demokrat bir parti değil. Bu farklı bir düşünce. Deniz Baykal’la olmuyor. Bu farklı düşünce. Bunları ayırt etmemiz gerekiyor.
CHP’ye muhalif kanattın yapacağı en doğru şey yeni bir parti. Bazı aydınlarımız CHP’i eleştirirken emek – işçi ekseninden gelmediğinden kuruluş bakımından sol bir parti değildir. Sonradan sol parti olduğunu düşünüyorlardı. Çok da haklıdırlar. Sonradan sol parti olursa bu kadar olur. Böyle bir parti elbet bir gün geçmişine döner. Hepimizin gördüğü gibi sol parti olmaktan çıkar. 10 Aralık Hareketinin kuracağı parti bizim aydınların düşündükleri gibi işçi – emekçi temelden geliyor gibi gözükmektedir.
Baykal’a muhalif takımın kurduğu gruplar ise önce kendi içlerindeki sorunları çözmek zorundadır. Öncelikle onlar kendi aralarında bir birliktelik kurmak zorundadır. Yoksa insanlar onların kendi çıkraları peşinde koşan kişiler olarak görmektedirler. Son derece haklıdırlar. Baykal’a karşı bir başarı kazanamamalarının en büyük nedenlerinden biride bu gözükmektedir. Öncelikle bu grupların başındaki bazı kişilerin emekli olması gerekmektedirler.
Biz bunları çok tartıştık, tartışıyoruz ve bu gidişle tartışacağız… Önümüz dönemde soldan bir parti meclise giremezse bu bizim için çok büyük bir acıdır. Böyle bir acı solda çıkış yolunun ışıklarını bize yakabilir. Bazen acı, hayırlı olandır. Ondan sonraki dönemde kendimize gelebiliriz. Bu grup kurma, çıkar çatışmalarını bırakıp sağlam bir sol yapılanmaya gidip, sosyal demokrasi düşüncesi temelinde bir partiye sahip olabiliriz…