Fenerbahçe Başakşehir maçı sonrası Fenerbahçeli yıldıza övgü yağdırdı: Müthiş bir oyuncuya dönüştü!

Başakşehir maçı sonrası Fenerbahçeli yıldıza övgü yağdırdı: Müthiş bir oyuncuya dönüştü!

25.01.2024 - 07:47 | Son Güncellenme:

Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig'in 22'nci haftasında Rams Başakşehir'i 90+4'te Batshuayi'nin penaltı golüyle 1-0 mağlup ederek liderlik koltuğunu muhafaza etti. Spor yazarları zorlu müsabakayı yorumladı.

Başakşehir maçı sonrası Fenerbahçeli yıldıza övgü yağdırdı: Müthiş bir oyuncuya dönüştü

Trendyol Süper Lig'in 22. haftasında zirvede yer alan Fenerbahçe, Rams Başakşehir'e konuk oldu. Sarı-lacivertli takım zorlandığı karşılaşmadan 90+4'te Batshuayi'nin penaltı golüyle 1-0 galibiyetle ayrılıp hata yapmadı. Maçın ardından spor yazarlarının görüşleri şöyle:

Haberin Devamı

Şeytanın bacaklarını kıra kıra! / Ercan Güven (Milliyet)

"Başakşehir deplasmanı Fenerbahçe için üç gün önce Kadıköy’de berabere kaldığı Samsunspor kabusunun devamıydı resmen. Özeti iki kelimeydi; “kaçan goller”!
İyi oynuyorsun, istatistik rekorları kırıyorsun, her şeyi yapıyorsun; gol atamıyorsun. Rakibin ikinci yarı on kişi kalıyor, ailece rakip kaleye yükleniyorsun; yine gol yok. Girmiyor bir türlü. Karşında etten duvar. Kaleci Volkan’ın elleri sanki araba kadar!
Sanki büyü var!

Başakşehir maçı sonrası Fenerbahçeli yıldıza övgü yağdırdı: Müthiş bir oyuncuya dönüştü

Doksanda penaltı olmasa “üstün oyunlu-tek puanlı” ikinci travmayla derin bunalıma girip şampiyonluk yarışından kopacak neredeyse Fenerbahçe.
Maça gelince… Geciken golden ağzı yanmış Fenerbahçe, Başakşehir karşısında düdükle birlikte çığ gibi indi rakip kaleye. Bir daha da Başakşehir yarı sahasından ayrılmadı.
Sadece ilk 45 dakikada yedi tane net pozisyonu vardı Fenerbahçe’nin. Ya az farkla dışarı çıktı, ya kaleci Volkan çeldi, ya da Başakşehir’in yıldızlaşan stoperi Ousseynou Ba engel oldu.
Fenerbahçe’nin son haftaların başarılı takımı Başakşehir karşısında bu bariz üstünlüğü, baskılı/tempolu/iştahlı oyunu, aynı zamanda Başakşehir’i başarılı kılan beklerin merkeze katkısına da engel oldu. Bir de Çağdaş Hoca’nın ağır baskı yapan Fenerbahçe karşısında Başakşehir’in oyuna geriden başlamasındaki inadı vardı tabi.
Figueiredo ikinci sarıdan kırmızı kartla oyun dışı kalınca Başakşehir ikinci yarıya 10 kişi başladı ve maç tam anlamıyla tek kale hale geldi.

Haberin Devamı

Yani, Samsunspor maçıyla birlikte son üç 45 dakika boyunca oyunda değil “bitiricilikte” sıkıntı çeken Fenerbahçe’nin dokuzlu savunma karşısındaki ikinci sınavıydı bu.
On dakika içinde Krunic ve Dzeko, Volkan’a takılıp Szymanski az farkla dışarı gönderdikten sonra İsmail Kartal bu kez coşmadı; sarı kartlı İsmail ile amperi düşük İrfan’ı çıkarıp golcü Bathsuayi ve ceza sahası dışından şut çeken Cengiz’i aldı.
Daha 32 dakika direndi Başakşehir. Fenerbahçe maçın son dakikasında bir penaltı aldı ve 9 kişi kaldı ev sahibi. Volkan’ın kurtaramadığı tek şut Batshuayi’nin penaltısıydı.
Ardından kör talih fazla mesai yapıp Dzeko’nun bir şutu direkten dönse de kabus bitti. Fenerbahçe şeytanın bacağını mı kırdı, maçı mı kazandı belli değil.
Lakin son iki doksanın derin izleri bir süre daha titretecektir Fenerbahçe’yi.
“Ya tekrarlanırsa”!

Haberin Devamı

Başakşehir maçı sonrası Fenerbahçeli yıldıza övgü yağdırdı: Müthiş bir oyuncuya dönüştü

Korkulu rüya! / Faik Çetiner (Fanatik)

Maç aynen beklediğimiz gibi geçti. Başakşehir oyunu kendi alanında kabul ediyor, geriden paslarla çıkmaya çalışıp, ani ataklar kovalıyordu. İlk dakikadan itibaren önde baskı yapan Fenerbahçe rakibini bunaltıyor ama gol gecikiyordu. Tadic ve Dzeko’nun çerçeveyi bulamayan şutları Volkan Babacan’ın harika kurtarışlarıyla devre golsüz kapandı. Fenerbahçe oyunun ikinci bölümünde sıkıntı yaşar mı, diye düşünürken, sahneye Figueriedo çıktı. Devre biterken 2 dakikada 2 sarı kart görüp takımını 10 kişi bırakıp, rakibini rahatlattı. Aslında hep söylediğimiz gibi Fenerbahçe, tartışmasız Fred’i arıyor. Fred olmayınca, Szymanski, İrfan Can, Tadic ve Dzeko’nun performansları da düşüyor. Fred’in yerine formayı kapan Krunic‘i ise henüz anlatıldığı kadar etkili göremedik. İkinci devre maç tek kaleye döndü. 10 kişilik Başakşehir’in gol yemeden nereye kadar dayanacağını merak etmeyen yoktu. Dakikalar geçiyor, gol gelmiyordu. İsmail Kartal ilk hamlesini son 30 dakikada yaptı. İsmail Yüksek ve İrfan Can’ı (Neden çıkar?) oyundan alıp, Cengiz Ünder ve Batshuayi’yi sahaya sürdü.

Haberin Devamı

Tek kale maç sürüyor, rakip ve Volkan Babacan direniyor, Fenerbahçe bir türlü golü bulamıyordu. Maç gidiyor derken Fenerbahçe’nin imdadına son dakika penaltısı yetişiyordu. Batshuayi’nin golüylede Fenerbahçe korkulu rüyadan uyanıyordu. Deplasmanda alınan galibiyet elbetteki değerli ancak Fenerbahçe’nin futbolu geri gitmeye başladı. Bu futbol ile liderliği sürdürmek de kupalar kovalamak da zor. İsmail Kartal’ın bilgilerine...

Fenerbahçe sırat köprüsünden geçti! / Uzay Gökerman (Skorer)

Yine ölüp ölüp dirildiği bir maç oynadı Fenerbahçe! Puan da kaybedebilirdi ve dahası liderlik yarışında alacağı ağır darbe sonrasında normal şartlarda hiçbir şeyin sonu değilken Camia’nın kendi dinamiklerinin etkisiyle gereğinden fazla ortalığın yangın yerine dönüştüğü bir sürecin de fitili ateşlenmiş olurdu.

Haberin Devamı

90+4’te gelen gol belki de sezonu kurtardı! Şunu diyebilirsiniz; “ya arkadaş aynı şeyi Gaziantep maçında da yaşadı bu takım. Her karşılaşma sırat köprüsü olur mu?” Bir sonraki maç için de benzer bir cümle ile yazıya başlamayacağımızın garantisi yok. Çünkü takımın gol performansı durdu! Samsunspor karşılaşmasında İsmail Kartal’ın yaptığı oyuncu değişikliklerini eleştirmiştim. Başakşehir maçında da İrfan Can’ın çıkışı gereksizdi ama dün gördük ki temel sorun aslında bu değil!

Başakşehir maçı sonrası Fenerbahçeli yıldıza övgü yağdırdı: Müthiş bir oyuncuya dönüştü

Hafta başında değerli ekonomist Mahfi Eğilmez ortaya “skimpflasyon” diye bir kavram attı. Ekonomideki karşılığı metanın satınalma bedeli değişmemesine karşın onun muhteviyatında yapılan değişiklikler olarak tarif edilebilir sanırım. Netice olarak aslında meta aynı özellikleri taşımıyor; ama satınalma bedeli aynı kalıyor. Fenerbahçe dün x3,15 gol beklentisi ile ceza sahasının içinde topla 71 defa oynadı. Bu Süper Lig’de bugüne kadar görülmüş en yüksek istatistik.

5 net gol pozisyonu var. 30 şut çekti; 7 şutta isabet sağladı. Dahası x0,28 gol beklentisi olan Başakşehir’den neredeyse 1 gol bile yiyordu. Samsunspor maçında olduğu gibi... Fenerbahçe’nin son 3 maçta rakip kalelere attığı toplam şut sayısı ve isabet oradı; 20/62! Attığı gol sayısı 3!

Bu üç maç öncesinde Fenerbahçe 19 karşılaşmada 56 defa rakip kalelerini havalandırmıştı. 2,95 gol/maç! İstatistiksel olarak oyun içinde Fenerbahçe daha yüksek değerlere ulaşmasına karşın 3 maçta attığı gol ortalaması 1’e geriledi!

1 gole ulaşmak için ortaya serilen emek orantısız bir seviyeye çıktı! Buradan bir İsmail Kartal eleştirisi çıkamaz! Çünkü saha içinde aslında taktiksel anlamda işleyen yanlış bir şey bulunmuyor. Dünyanın hangi teknik direktörünü getirirseniz getirin bu durumda kolunu bağlar maçı izlemeye devam eder.

İlk yarıda Dzeko’nun çektiği 2 şut, üzerine Tadic’in, hadi bir de buna ekstra Serdar Aziz’in uzun mesafeli şutunu da ekleyelim; önceki karşlaşmalarda bunların en az biri golle sonuçlanıyordu. Kuşkusuz işin bir diğer boyutunu da konuşmak mümkün; önceki maçlardaki pozisyonları rahatlıkla gole çeviren oyuncularda sorun varsa da onların sorumluluğu İsmail Kartal’da değil mi?

Başakşehir maçı sonrası Fenerbahçeli yıldıza övgü yağdırdı: Müthiş bir oyuncuya dönüştü

İyi çalışmıyorlar mı? Hazırlanmıyorlar mı? Güçsüzler mi? Alternatifleri yok mu, değerlendirilemez mi? Ben bu bakış açısının ülkemizde sabırsızlık ürünü bir yaklaşık olduğunu düşünüyorum. Evet, kesinlikle oyuncuların bir form dalgalanması oluyor ancak bunu futbolcuları keserek değil, oyunun içinde kalmalarını sağlayarak atlatmalarının daha yapıcı bir yaklaşım olduğuna inanıyorum, aynı zamanda.

Buna da bir şart koyayım; Fred’in sakatlığı gibi bir durum yoksa! Günümüz teknolojisi oyuncunun bedene ait her türlü verinin ölçülebilmesine olanak sağlıyor. Fred’in yaşadığı sakatlığın öncesinde oyuncunun değerlerinin ölçülmesiyle ilgili bir eksiklik varsa; eleştirilecek mesele işte bu olur. Benzer sıkıntı veya başkası söz konusu oyuncularla ilgili de varsa ve İsmail Kartal aksiyon almıyorsa o zaman yapamadıklarını tartışmaya başlayabiliriz. Tekrar ediyorum; bu durumu var diye yazmıyorum; ihtimal çerçevesi içinde bir şart olarak dile getiriyorum.

Dünkü karşılaşmada bireysel performans olarak üst seviyelere çıkan oyuncular vardı; Oosterwolde, Ferdi, Szymanski sonuna kadar mücadele ederek oynadılar. Ferdi çok karakter koydu ortaya; müthiş bir oyuncuya dönüştü artık!

Bu maçın dönmesinde önemli katkıları olduğunu düşünüyorum. Diğer tarafta oyunda kaldığı süre boyunca çok iyi mücadele eden, sahanın birçok yerinde olmaya çalışan bir İrfan Can gerçeği var. Tekrar edeceğim, çıkmamalıydı. En azından değişiklik zamanı 58 olmamalıydı. Cengiz Ünder oyuna girdi ve 2 önemli pozisyonu harcadı; onlardan biri gol olmuş olsa muhtemelen yukarıdaki cümleyi de yazmamış olacaktım ama futbol böyle bir şey.