Galatasaray Bayern Münih-Galatasaray maçı sonrası çarpıcı yorum: Ezilmedik diye kendimizi avutma yanlışına düşmeyelim

Bayern Münih-Galatasaray maçı sonrası çarpıcı yorum: Ezilmedik diye kendimizi avutma yanlışına düşmeyelim

09.11.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

UEFA Şampiyonlar Ligi A Grubu 4’üncü hafta maçında Galatasaray, deplasmanda Alman ekibi Bayern Münih’e 2-1 mağlup oldu. Sarı-kırmızılı ekibin futbolu beğeni alsa da Almanya'dan eli boş döndü. Milliyet Gazetesi yazarı Burcu Kapu da karşılaşmayı değerlendirdi.

Bayern Münih-Galatasaray maçı sonrası çarpıcı yorum: Ezilmedik diye kendimizi avutma yanlışına düşmeyelim

UEFA Şampiyonlar Ligi A Grubu 4’üncü hafta maçında Galatasaray, deplasmanda Alman ekibi Bayern Münih’e 2-1 mağlup oldu. Bayern Münih’in gollerini 80 ve 86’ncı dakikalarda Harry Kane kaydetti. Sarı-kırmızılı takımın tek golü 90+3'üncü dakikada Bakambu'dan geldi.

Haberin Devamı

Milliyet Gazetesi yazarı Burcu Kapu da karşılaşmayı değerlendirdi. 

G.SARAY ŞAMPİYONLAR LİGİ TAKIMIDIR / BURCU KAPU 

Galatasaray’ın, Bayern karşısında iç sahada oynadığı tadı damakta kalan futboldan sonra, deplasmanda da benzer bir oyunla mı oynar sorusu günlerdir aklımızdaydı. Okan Buruk bir şeyler yapacaktı besbelli, ama neydi? Adamlar evinde Şampiyonlar Ligi maçlarında en son on yıl önce maç kaybetmiş, kapanıp beraberliğe dua edelim mi diyecekti? Yoksa kaybetmek kolay, kazanmak olay deyip, ilk maçın devam filmini mi çekecekti?

Maçın ilk yarısı bittiğinde Galatasaray’ın devam filmi çektiğini anladık. Muslera ve Davinson’un ön plana çıktığı takımda, yine iyiler ve kötüler diye tahtaya adını yazdıranlar oldu. Boey ant içmiş, Premier Lig’e gidecek. Abdülkerim illa İtalya’da üst sıra bir kulüpte kendine yer bulur.

Haberin Devamı

Kerem karar vermekte zaman zaman geç kalıyor ve çok top kaybı yapıyor. Bu top kayıplarını merkez yerine 3. bölgede yapsa belki bu kadar can sıkmayacak. Ama bunun en büyük sebebinin kanatta oynamıyor oluşu olduğunu da unutmayalım. Neden? Çünkü Zaha’ya yer açmak zorunda Okan Hoca. Ama maalesef ne bu Zaha ne de bu Ziyech geldiklerini duyduğumuzda isimlerinin büyüklüğünün yarattığı heyecanın karşılığını veremiyor.

Galatasaray’ın geçen yıl sorunu neydi? Gol yükünü Icardi’nin çekmesi, pozisyon sonlandırmada diğer oyuncuların etkisizliği. İlk yarı Zaha’nın ıskaladığı pozisyonu geçen yıl Kerem de ıskalıyordu zaten. Ya da Ziyech’in öndeki baskıdaki etkisizliği, top kullanımındaki yetersizliğini Barış Alper de yapıyordu evet ama en azından bu kadar geçiş fırsatı tanımıyordu rakibine, oyuna daha fazla dinamizm katıyordu.

Ön hattaki yeni transferlerin oyun aklını yükselttiği gibi skor katkısını da artırmasını bekliyorduk. Ama bu kadar kaliteli isimlerin bireysel katkı sunmuyor olması büyük hayal kırıklığı. Bayern maçı bile bu isimleri motive edip ekstra bir şeyler yapmaya teşvik etmiyorsa, Okan Hoca ne yapsın bilemedim. Ama sarı-kırmızılıların sezon başından beri kaçırdıklarından bir klip yapılsa adı “Şanssızlık” olmaz. Olsa olsa “Formsuzluk” olur.

Dün gecenin sonunda eleştirilecek her şeyi bugün konuşup sonra yine ileri bakmak lazım. Galatasaray kaybetti ama vazgeçmedi diye demagoji yapmak istemiyorum. Galatasaray zaten kazanmaya da yakındı. Mağlubiyetin ardından kendimizi avutmaktan vazgeçelim artık.

Sarı-kırmızılılar bir kez daha Şampiyonlar Ligi takımı olduğunu göstermiştir. Dün belki Galatasaray’ı değil Bayern’in maçını izleyeyim diye televizyonu açan başka ülkelerdeki birçok futbolsever, yıllar sonra yine Galatasaray’ın herkese sürpriz yapabilecek bir oyun felsefesi olduğunu hatırladı. Bir kez daha “Kaybetmemek için değil, kazanmak için sahaya çıkar” mesajını rakiplerine verdi. Avrupa’da sarı-kırmızılıları izlemeyi ve daha da önemlisi inanmayı özlemişiz. O halde bugün neden kazanamadık diye şapkayı önümüze koyup eleştirelim ama Alman devine ezilmedik diye kendimizi avutma yanlışına düşmeyelim.

Haberin Devamı

SERKAN AKCAN - FİNALİ GÖREMEMEK / FANATİK
80 dakika başa baş oyun, Ali Sami Yen’deki kadar olmasa da yeterli bir ön alan baskısı, yakalanan pozisyonlar ama bitime 10 dakika kala duran toptan yenen bir golle kaybedilen bir maç. Bayern Münih şu an Şampiyonlar Ligi’nin en elit takımlarının başında geliyor. Sezona belki çok iyi başlamadılar ama yavaş yavaş formlarının zirvelerine yaklaşmaya başlamışken Bayern’e karşı Galatasaray’ın Münih’te 80 dakika oyunu tutabilmesi büyük bir efor gerektiriyordu. İlk yarı Zaha, Münih’e gelmemiş gibiydi. Upemacano’nun ağırlığından faydalanmak için Zaha’nın birebirlerine fazlasıyla ihtiyaç vardı ama Fil Dişili forvetin ne Kasımpaşa maçındaki iştahı vardı, ne de United deplasmanındaki liderliği. Böylesi büyük maçlarda lider geni taşıyan oyunculara fazlasıyla ihtiyaç olacağı belliyken Zaha sahadaki en etkisiz Galatasaraylı futbolcuydu. Okan Buruk’un oyuna ilk müdahalesinin Zaha üzerinden yapması beklenirdi ama sorunu ters kanatta gördü. Barış Alper girdikten sonra Davies ile eşleşmesinden bir kart çıkma ihtimaline oynamak bir yana Bayern ceza sahasını karıştıran isim oldu. Bakambu-Zaha değişiminin çok daha erken gelmesi gerekirdi doğrusu.

Haberin Devamı

80 dakikalık bu direnişte en büyük pay şüphesiz Davinson Sanchez’e aitti. Müthiş bir stoperlik, doğru yerde doğru müdahaleler ve topun takımında kalmasını sağlayacak pas çıkışları... Son 10 dakikaya kadar iyi oynayıp, 2-0 geri düştükten sonra kısa sürede doğru tepkiler verilmesine rağmen kaybedilen bir maç oldu. Ama ne olursa olsun zaten içerideki United maçı belirleyici olacak.

Haberin Devamı

TUNÇ KAYACI - GÜZEL BAŞLADI, BURUK BİTTİ / FANATİK
Münih’te dün gece maç öncesi kendimi Rams parkta zannetim. Allianz Arena’da gerçekten müthiş bir taraftar desteğiyle başladı Galatasaray. Avrupa devi karşısında yine İstanbul’daki gibi nefis bir ilk yarı oynadık. Gerçekten kontrolü futbolumuzu etkili ataklarla süsledik ama sonlandırma da şansızlık mı beceriksizlik mi kararsız kaldım. Muslera her zamanki gibi kritik kurtarışlarla takımı ayakta tutmayı başarırken savunma ve orta alan oyuna hakimdi. Hızlı hücumlarda kale önüne çok rahat indik tek eksiğimiz goldü. Her şeye rağmen böyle zorlu bir deplasmanda böyle güçlü bir rakibe nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynadık. İkinci yarınını çok zor geçeceğini biliyorduk ve inançla sahaya çıktık. Özellikle 75’e kadar istediğimiz futbolu oynayıp Bayern Münih’e istediği alanları bırakmadık.

Sol tarafımız zayıf...
Orta alanda Toreirra savunmada Sacha Boey ve stoper tandemi temaslı oynarken en zayıf bölgemiz sol savunmadan ataklar yedik. Değişiklikler sonrası toparlanırız derken serbest atıştan yediğimiz gol, ‘bu futbol lazım oldu’ dedirtti. Ardından beraberlik kovalarken Nelsson, beni niye oynatmıyorsun dediği Okan Buruk’u haklı çıkartan basit bir hatasından 2. golü kalemizde gördük. Maalesef bu arenada bu seviye de böyle hataların affı yoktur. 80 dakikaya kadar Şampiyonlar Ligi seviyesinde oynamak önemli bir gösterge Galatasaray için ve artık bu maçın sonucunu bırakıp iyi oyunu baz alıp Manchester karşılaşmasını düşünmeli Okan Buruk. Hala ipler elimizde gruptan çıkmak İçin ve iki Bayern maçı yenilmemize rağmen bizi bu umudu verdi diyelim ve güzel başlayan gece buruk bitti.