Çöküşün nedenleri

Ömer Üründül


       Yönetimin teknik direktör seçiminde ve transferde yaptığı yanlışlar Fenerbahçe'nin bugünkü duruma düşmesindeki en büyük sebeptir.
       Biz Rıdvan Dilmen'i, futbolculuğunda üstün yeteneklerine hayranlığımızın yanında, ayrıca insan olarak da çok severiz. Bugünkü tecrübesi ile Fenerbahçe'de teknik direktörlük görevinde başarıya ulaşmasının ne denli zor olacağını tahmin ediyorduk. Bu yüzden sezonun çok öncesinden başlattığımız sürekli yol gösterici eleştirilerle Dilmen'e yardımcı olmaya çalıştık. Ama ne yazık ki ısrarcı olduğu hataları kendisine kabul ettiremedik.
       Öncelikle Fenerbahçe'nin eldeki kadro yapısı çağdaş futbolun özelliklerini taşımıyor. Fiziki direnç yetersizliği ve genel pres rahatsızlığı var. Böyle bir kadroya akılcı, basit bir oyun kurgusunu oturtmak gerekir. Maçların gidişatına göre kontrollü anlayışla yüksek tempoyu birleştirmek, alan daraltan savunma kurgusunu hiçbir zaman ihmal etmemek vazgeçilmez temel prensipler olmalıdır. Ayrıca hiç vakit kaybetmeden Hakan Şükür benzeri bir forvet transferi şarttı. Dilmen'in göreve geldikten sonraki beyanatları bizi çok şaşırttı. "Yüksek tempoyla oynayacağız, rakiplerimizi presle boğacağız, 3 - 4 pas yaptırmayacağız" diyordu.
       Hemen eleştirilerimize başladık. İleride Moldovan - Preko - Boliç üçlüsünden ikisi, orta sahanın ortasında da Murat, Moshoeu, Sergen... Bu oyuncularla nasıl pres yapılır ? Dilmen'in kafasındaki oyun anlayışıyla günümüz futbolunun temel ilkesi savunma güvencesi oluşturmak mümkün olamazdı. Ayrıca Preko ve Oulare de yapıları itibariyle ihtiyaç duyulan forvet tipleri değildi.
       Yönetim de bunları teşhis edebilecek bilgiye sahip değil. Sadece yanlışlara ortak oldular. Danimarka Milli Takımı'nın değişmez adamı tecrübeli Högh gibi bir kaliteli defans oyuncusu günah keçisi ilan edildi. Şimdi Chelsea'de. Futbol takım oyunudur. Alpay Milli Takım'ın değişmez adamı, taraftarın da sevgilisi. Yanında Mustafa Doğan, Tayfun, Abdullah var. Onlar da milli. Ama her takım elini kolunu sallayarak, Fenerbahçe'ye rekor sayıda pozisyona giriyor. Çünkü oyun düzeni yanlış.
       Biz Sergen'in transferine de geçen sene karşı çıktık. Bu, Sergen'in yeteneklerini inkar ettiğimizden değildi. Fenerbahçe'nin kadro yapısı Sergen'e uymadığı için... Murat Yakın'ın disiplinsizliklerini gözönüne alarak, geçen sezon ortasında 'Kemalettin ve Saffet'i affedin' dedik. Bir yönetici, "Ömer Üründül bizim iç işlerimize karışmasın. Saffet ve Kemalettin huzuru bozuyorlardı. O defter artık kapanmıştır" dedi. Bu yıl Murat Yakın'ın yaptıkları ortada. Kemalettin ve Saffet'i de tekrar takıma aldılar. Bu ne perhiz, ne lahana turşusu !
       MTK maçında fatura Rüştü'ye kesildi. Gerçekten de klasına yakışmayacak çok kötü gol yedi. Ama ilk maçta yaptığı kurtarışlarla skoru dengede Rüştü tutmuştu. Rövanşta da ilk yarıda en kritik anlarda yüzde yüzlük iki gol kurtardı. MTK gibi bir takım Kadıköy'de üç kişiyle yaptığı cılız atak girişimlerinde dört net pozisyon kaçırıp, iki de gol atıyorsa ve bu ekibe Fenerbahçe 180 dakikada tek gol atamıyorsa söylenecek fazla bir şey yok.
       Yönetimin Rıdvan'ı teknik direktörlük gibi çok yönlü deneyim isteyen bir göreve acemice bir tercihle erken getirmesi Fenerbahçe'ye zararının yanında Rıdvan'ın da kariyerini olumsuz yönde etkiledi. Bizim en büyük üzüntümüz de bu. Zaman içinde Fenerbahçe'ye pişerek faydalı olacak bir isim, kazanılmadan kaybedilmiş oldu.