Ediz Sırapınar

Ediz Sırapınar

ediz.sirapinar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Evet geçen sezona oranla daha kaliteli oyunculardan kurulu bir takım Fenerbahçe... Hedefleri de büyük. Ama ne kadar güçlü, ne kadar sakin, ne kadar etkili? Yanıt vermek o kadar kolay değil. Bireysel performansları bir kenara bırakın takımca oyun bütününe baktığımızda eksik, kusurlu, ağır ve anlaşılmaz bir oyun oynuyorlar çoğu zaman... Ciddi defolarına rağmen kazanmayı bir şekilde başarıyorlar...
Dün gece Fenerbahçe adına maçın sıkıntılı geçeceği daha ilk düdük çalmadan Erol Bulut’un sahaya sürdüğü kadro ve oyuncuların görev yerlerinden belliydi...
Sürpriz bir şekilde Sinan Gümüş’ün yerine sol kanat rolüne soyunan Samatta çok etkisizdi. Sağ kanatta Ferdi çalışkan ama iş üretime gelince yetersizdi.
Forvet arkasında görevlendirilen Sinan adeta “benim ne işim var burada” der gibiydi... Bir de santrfor olarak sahaya çıkan Cisse vardı elbette. Ama santrfor yoktu.
Orta sahada Gustavo kesicilikte yine 10 numaraydı... Ekürisi Mert Hakan ise oyunu yönlendirmede, takımı ileriye götürmede Ozan Tufan’ı adeta mumla arattı.. Uzun zaman sonra bir araya gelen Lemos-Serdar Aziz ikilisi ise maç eksikliğinden olsa gerek savruk ve dağınıktı...
Erol Bulut ilk 20 dakikada baktı ki kafasındaki plan sahada işlerlik kazanmıyor, hemen Samatta ile Sinan’ın yerlerini değiştirdi. Fakat bu hamle de Fenerbahçe’yi hareketlendirmedi.
İlk yarı boyunca Kasımpaşa kalesinde fazla bir tehdit oluşturamayan sarı-lacivertliler buna karşılık ciddi pozisyonlar verdi rakibine... Konuk takımın Hodzic ile iki, Aytaç ile de bir net pozisyonu sonuçlandıramaması Fenerbahçe adına büyük şanstı.
Kasımpaşa ikinci yarının 19. saniyesinde yine gole çok yaklaştı, Yusuf’un şutunu Harun kurtardı... Sakatlanan Sinan’ın yerine Thiam oyuna girmiş üç santforu ile sahada boy gösteren Fenerbahçe bir arpa boyu yol ilerleyememişti... Bir duran topta Samatta’nın golü 51’de sadece skor avantajı sağladı, takımının oyununa bir katkı yapmadı.
Oyuna bir türlü hükmedemediğini gören Erol Bulut 69’da Ozan Tufan ile orta saha üstünlüğünü eline almak istedi ama bunu yaparken, bu dakikaya kadar eli belinde yürüyen Cisse yerine Samatta’yı kulübeye çekmesi adaletli bir karar gibi görünmedi.
Maçın son 15 dakikası “uykudan önce” programı gibiydi. Herhalde içi geçenlerin gözünü biraz olsun Erol Bulut’un sahada pas verecek arkadaşını bulamadığı için isyan eden ve bunun karşılığında kulübeye gelen Ferdi’ye attığı fırça ile Mert Hakan-Aytaç arasındaki itiş-kakış araladı. Bu pozisyonda hakem Ümit Öztürk’ün kafasına darbe alan Mert Hakan’ın rakibine attığı tekmeye çıkardığı kırmızı doğru olabilir ancak VAR’ın devreye girmeyip Aytaç’ın yaptığı hareketin cezasız bırakılması yine tek kelime ile art niyetli bir davranıştı... Türkiye’de ne yazık ki VAR’a ödenen paralar boş. Orada oturanlar ne bunun hakkını verebiliyor, ne de adaleti sağlayabiliyor.
Fenerbahçe bu maçı da kazanıp adını Türkiye Kupası’nda son sekize yazdırdı yazdırmasına da futbol olarak yine sınıfta kaldı. Galiba seyirci tribüne dönmeden Fenerbahçe’den o coşkulu, tempolu, arzulu oyunu göremeyeceğiz. Görünen o ki bu takımı ya taraftar oynatacak ya da Mesut Özil...