MİLLİYET ne güzel çarpmış suratlarına, “SIFIR TOLERANS“ manşetinin altındaki UEFA’nın yediği şike marifetlerini! Bir yıldır futbolseverleri maçlardan soğutan Türkiye kendi ayağına sıktığı kurşunların yarasından yürüyemez hale geldi adeta... Başlamış sezonun içinde kanun çıkararak uygulamaya sokan ve polisiye takiplerle şikenin varlığını ispat etmeye çalışıp, sonra da şaibeli tüm takımları aklayan bir başka UEFA üyesi ülke var mı dersiniz? Özgener federasyonu geçmiş ligi onayarak yani tescil ederek çekilmemiş miydi futbol aleminden? O zaman Aydınlar kurulunun, UEFA’ya koşarak, “Bizde şike var ne yapalım“ ihbarı yapmasının alemi neydi ki... Savcılar, hakimler muhtelif ihbar ve belgelere dayanarak davalar açmışlar, kişisel cezalar da bir bir açıklanmış ve açıklanmakta. Daha ötesinde istenen nedir ki...
Gördünüz işte Platini efendi yardımcısının başkanı olduğu İspanya Futbol Federasyonu’na nasıl kıyak geçmekte... 450 milyon euro borcun içinde kıvranan VALENCİA ile futbolcularına aylardır ödeme yapamayan MALAGA yine Şampiyonlar Ligi’nde. Durunuz daha bitmedi. İspanya 2. Ligi’ndeki CELTA VİGO-CORDOBA karşılaşmasında birinin La Liga’ya çıkması diğerinin de play-off grubuna yükselmesi için beraberlik yetiyordu iki takıma da... 90 dakikada karşı kalelere tek şut atmadılar. Tek korner kullanılmadı ve tek sarı kart yok. Maç boyunca iki takım da “al gülüm ver gülüm“ paslaşmalarıyla golsüz bitirdiler oyunu ve ikisi de amacına ulaştı.
İşte size “allı pullu“ ŞİKE... Eee nerede UEFA, nerede SIFIR TOLERANS...
Bize gelince, ülke pür dikkat kesilmiş, UEFA’cı hazretlerden gelecek cezayı bekliyor. Sabahlara kadar devam eden “deli saçması” spor programlarında ağızlar köpürerek şikecilik oyunları üzerine masallar anlatılıyor ve histeriye varan duygu yoğunluğuyla konunun üstüne benzin dökülüyor.
Ancak Avrupa Birliği ülkelerinde bilinen 8-10 kulüp dışında her takım ekonomik sıkıntılar içinde kan kusuyorlarmış, kimin umrunda... Onlar Avrupalı ve cici çocuklar...
Bizim ise “Türk’e, Türk’ten fayda gelmez” hakikati içinde yuvarlanıp gittiğimizi şu dünyada bilmeyen mi kaldı.
