Beşiktaş - Konyaspor maçını spor yazarları değerlendirdi: Yeter be! Gözüne perde mi indi Kalkavan?

Süper Lig'de ilk devrenin son maçında Beşiktaş, Konyaspor'u konuk etti. Mücadeleyi son dakika golüyle Konyaspor 1-0 kazandı. Hakem Mete Kalkavan'ın kararları tartışma yaratırken spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi. Trabzonspor’un en yakın takipçisi Konyaspor’a helal olsun, bulundukları konumu fazlasıyla hak ediyorlar. İçerde, dışarda fark etmiyor, müthiş bir takım oyunu sergiliyorlar, hele hele bir savunma anlayışları var ki, alkışa değer. Ayağını yere basan, takım savunmasını müthiş yapan, oyun disiplininden kopmayan Konyaspor, fırsatlar aradı, bunu da doksanda Ahmed Hassan ile buldu. Siz istediğiniz kadar topa sahip olun, istediğiniz kadar pozisyon üretin, direğe takılın, fark etmez, eğer üç puanlık golü bulamıyorsanız, atmayı beceremiyorsanız, gerisi detaydır arkadaş! Sabır, disiplin, mücadele, üç puan eşittir, Konyaspor... Gelelim şu Kartal’ın anlı - şanlı savunmasına... Dikkat ederseniz son haftalarda sürekli kaleci Ersin kardeşimizi öne çıkarıyoruz... Niye? Penaltı kurtarıyor, kritik pozisyonlara vize vermiyor, maçın önüne geçiyor... Ancak bir kaleci bu kadar öne çıkıyorsa ve o savunma hattı rakiplerine bu kadar pozisyon veriyorsa, varın oranın halini siz düşünün! Tabi ki Rıdvan’ı o hattın dışında tutuyorum, onu bu ayıba ortak edemem. İlk yarıyı ne siz sorun, ne ben söyleyeyim... Kapanan, kontra toplarla fırsat kovalayan bir Konya, topa sahip olan, ancak iki pozisyon üreten bir Beşiktaş vardı sahada, hepsi o kadar! Hakem Mete Kalkavan mı? Kötü oyun olunca, ister istemez gözüm hep ona takıldı maçta.. Eve gidince şu maçı bir kez daha izle, sen de şaşıracaksın, inanıyorum o kötü yönetimine! Saçına aklar düşmüş, bırakma noktasındasın, hala pozisyonları süzemiyor, hatalı kararlar veriyorsun, eyyy Kalkavan! Hani Ghezzal’a yapılan bir faul var, senin süzemediğin, o pozisyon gitti korner oldu... Velev ki o korner atışı gole dönüşse bunun hesabını kim verecek? Mpoku’nun Pjanic’in ayak bileğine basmasını görmedin mi, yoksa gözüne perde mi indi! Sarı seni kurtarmaz direkt kırmızı kardeşim...Hadi o görmedi sen nerdesin VAR’daki arkadaş Arda Kardeşler? İlk yarıda pozisyon mu? Var 1-2 tane net pozisyonu Kartal’ın... Biri Oğuzhan’ın çarprazdan attığı kalecinin iki hamlede bloke ettiği şut... Diğeri ise Batshuayi’nin yakaladığı ve kaleciden dönen pozisyonu var, hepsi o kadar. İkinci yarıda rakibine oranla daha etkili olan ve üreten, savunmayı sıkıştıran Ghezzal’la bir şutu direkten dönen Beşiktaş vardı sahada. Eğri oturacağız, doğruyu söyleyeceğiz... Oyunun tamamını kantara koyarsak Kartal’ın ağır bastığını görürürüz...Gelin görün ki, bu ağırlık bazen bu oyunda skor tabelasına yansımıyor, ağır bassan ne olur, basmasan ne olur! Hele hele o savunmaya çeki düzen verilmediği taktirde Kartal’ın zirveyi bırakın, klasmana girmesi bile zor olur! Beşiktaş son hafta en zor deplasmanda kaybettiği maçla tatile çıktı. İlhan Palut’un Michalak hamlesiyle maçı kazandığına tanık olduk. Önder Karaveli ise dün emanete toz kondurmamak için her şeyi denedi, olmadı. Oyunun sahibi Beşiktaş’tı. Maçın sahibi Konyaspor oldu. Beşiktaşlı futbolcular rakiplerinden daha çok topla oynadılar. (46/54)… Daha çok isabetli şut attılar (4/6)… Özellikle ilk yarıda geçen sezon da dahil olmak üzere en iyi oyunlardan birini sergiledi siyah-beyazlılar… Alıştıkları set oyununu, savunmayı da ileri çıkararak ortadan ataklarla uyguladılar… Rosier’in cezası nedeniyle vekaleten sağbek oynayan sol ayaklı Umut Meraş, savunma rollerinde yoğunlaştı ama Michalak darbesini önleyemedi.. Rosier’in Ghezzal’a verdiği sistematik hücum desteğini de sağlayamadı. Sol kanatta da Larin ve Rıdvan birlikte hücum denemelerine girişemediler. Konyaspor kendi sağı, Beşiktaş’ın solundan Skubiç ve Michalak’la konuk takımı tehdit eden çıkışlar yaptı, pozisyon aradı ve ağır bir baskı kurdu. Ancak dört korner kullandıkları halde golü bulamadılar. Konyaspor bu sezon ortaya koyduğu atletik oyun alışkanlığını Beşiktaş karşısında tekrarlayamadı. Ama yine de ısrarla, disiplinle galibiyeti aradılar. Kendi oyunlarını kurmaktan çok rakip takımın oyununa karşı kontrol futbolunu tercih ettiler. Bu durum Beşiktaş’ın daha baskın oynadığı pozisyonlarla renk kazandı. Oğuzhan ve Batshuayi’nin şutları ve Sehic’in kurtarışları gibi. Arada sağ kanattan çaprazlamasına içeri giren Ghezzal’ın denemeleri de vardı. Oyunun ikinci yarısında Beşiktaş daha agresif taraftı. İlk yarıda kazanamadıkları kornerleri de attılar. Daha çok şut denediler. Ancak temaslı ve sert geçen oyunda hem orta alan oyuncuları, hem de gol beklentisi yaratan Larin ve Batshuayi beklenen golleri atamadılar. Konyasporlu stoper Adil’in Batshuayi’yi gölge gibi takip ettiğine, tatlı sert müdahaleleriyle etkisizleştirdiğine de tanık olduk. Bu arada son dakikalarda Batshuayi’nin “Yeter be” dercesine Adil’i dirseğiyle itmesi de dikkat çekti. Adil Demirbağ kendini yere atıp zamana (!) uzandı. Hayır onu suçlamak istemiyorum. Bizim oyun kültürümüz öteden beri teatral (gibi yapma) sanatın uygulamalarında geniş örnekler sergiliyor. Neyse. Konyaspor antrenör takımı demişti Önder Hoca. Doğru söylediğini anladık… İlk yarıda sağ kanattan yüklenerek etkili hücum fırsatları yaratan Michalak’ı ikinci yarıda sola yolladı İlhan Palut… Vekaleten sol bek oynayan Umut Meraş’ın zaafından yararlanmayı denedi. 90+’da Polonyalı yüklendi soldan. Beşiktaş savunmasının kendi alanını boşaltıp hücuma yoğunlaştığı bir anlık fırsattı bu.. Umut kesemedi bu atağı. Michalak şutladı, öne çıkan Ersin hatalı bir plonjonla çeldi topu. Skubiç’in önüne gönderdi … Ondan Ahmet Hassan’a… Mısırlı da şık bir vuruşla golü atıp tatile çıktı. Bu maçı İlhan Palut kazandı… Beşiktaş’ın maç içinde dakikalar ilerledikçe yorulmasını fırsat olarak değerlendirip akıllı hamleleriyle uzatma dakikalarına kadar galibiyeti kovaladı. Önder Karaveli üzülmesin. Çok da iyi bir durumda almadığı Beşiktaş’ı ayakta tutmaya çalışıyor. Asıl sonuçları ikinci yarıda göreceğiz. Beşiktaş kötü oynamadı. Başarılı kaleci Sehic’i aşamadılar. Sonradan giren Güven ve Can da etkisizdiler. Her şeyin ötesinde… Trabzonspor’un neredeyse gösteriye çevirip tek başına lider sürdürdüğü yarışa rekabetin ruhunu da iade etti Konyaspor… Arada 7 puan fark var. Bu fark her türlü hesabın yapılması için uygun bir aralıktır. Konyaspor ve öteki takipçiler (!) ne yapar? Dururlar mı, koşarlar mı, takılıp kalırlar mı? Bilmiyoruz. Ama Konyaspor’u alkışlıyoruz. Önder Özen NTV'de Konyaspor - Beşiktaş maçının değerlendirmesini yaptı. Konyaspor için önemli. Ciddi bir gelişim gözledim Konya adına. Kaleci Sehic'ten başlayarak. Geçen sene Konya düşme hattında giderek İlhan Palut'un gelişiyle garantilediler. Pek transfer yapmadan bu takım nasıl oldu da bu takım bu hale geldi? Bu kesinlikle ilk başta İlhan Palut üzerinden okunur. 1 tane veteran oyuncusu ve çaylak oyuncusu yok Konya'nın. Olgun ve yarışma verebilecek yaş aralığında tüm futbolcular ne olursa olsun. Fizik olarak ligin tepedeki 3 takımından birisi. Beşiktaş 19 maçta +2, Galatasaray +1, Fenerbahçe +8, Konyaspor +17 averajla bitirip 39 puan alıyorsa burada İlhan Palut'u alkışlarım. Yeni kuşak teknik adamlar çok umut veriyor. Bu kuşağın en iyi temsilcilerinden birisi de İlhan Palut. Hatay'da yıllarca çalıştı, Göztepe'de hiç de fena iş çıkarmadı. Çok da formda, Türk futboluna iyi hizmetler eder diye umuyoruz İlhan Palut ve Abdullah Avcı gibi hocaların eline altın tepsiyle çok güçlü takımların gelmeyecaği kariyerlerinin başında belliydi. Modernist bir kafa hepsi, güçlü oyunlar oynamak istiyorlar, uluslararası oyunları izliyorlar ve öyle planlar yapıyorlar. Hazcı, hedonist büyük kısmı. Büyük takım futbolu oynatıyordu İlhan hoca 2. Lig'de Hatay'dayken bile. Buna mecbur kaldılar biraz da Ersin 1-2 tane kurtarış var, golde acaba çeldiği top toğru değil tartışmaya açıktır. Umut sağda oynadı, maskeyle oynadı, karşısında da Bytqi ile oynadı o da handikap, bence fena değildi bugün elinden geleni yaptı. Rıdvan top kendisindeyken hep etkiliydi, iyi pasör ve çabuktu. Michalak'la da baş etmekte zaman zaman zorlandı. Montero ve Vida idare etti, bir şey göstermediler. Pjanic stoperlerin çok arasında kaldı. Josef'in verimi de bugün oynadığı yerde düşüyor. Pjanic ve Josef orta sahayı yeteri kadar öne çıkaramadı. Larin bugün etkisizdi, verimsizdi. Ghezzal top ayağına geldiğinde verimliydi. Oğuzhan bu sezon Ajax maçında da ben beğenmiştim, bir çıkış olduğu hep belliydi. Batshuayi de çok gayret etti çabaladı ama Batshuayi budur. Beşiktaş yönetimi bu sezona nasıl bakıyor ben ona bakarım. Beşiktaş yönetimi Türkiye Kupası benim için olmazsa olmaz der mi? Sonuna kadar ikinciliği kovalarım der mi 11 puan olsa dahi. Ya da başıma bunlar geldi 19 maçta +2 averajım var, Avrupa'da sıfır çekmişim, bazı oyunculardan istediğim verimi alamamışım, bazıları hayatının oyununu oynamamış. Geçen sezon 5-6 oyuncusu kariyer sezonu yapmıştı. Geçiş dönemi hazırlığı mı yapmalıyım, yoksa diğer antrenör seçenekleri arasında seçimlerini yapacaklar Metin Tekin, Beşiktaş'ın Konyaspor deplasmanındaki maçını NTV'de değerlendirdi. Önder Karaveli burada geçici hizmet veriyor zaten. Yıllardır emek veriyor Beşiktaş'a, yılların emekçisidir, yılların altyapı hocasıdır. Kendisi de ifade etti zaten. Planları arasında Beşiktaş teknik adamlığı değil, çok farklı bir konum tabii ki o. Çok iyi götürdüğü devre arasına kadar bir Beşiktaş var. Bugün de kaybettiler. Bugün kazansaydı devam mı edecekti? Bu kadar basit olmamalı teknik direktörlük? Galip geldi devam etsin, mağlup oldu ayrılsın mı? Oyuncu yönetimi vs. bunların ölçülmesi lazım. Önder hoca layıkıyla yerine getirdi görevini. Yapılanma demek lazım artık devre arasından sonra veya yeni sezon için. Hedefinden bu kadar sapma oldu. İkinci Konya'yla 11 puan farkı var Beşiktaş'ın. Artık Türkiye Kupası Avrupa ayağı olarak kalacak. Lig bu sene enteresan. Fenerbahçe bile Beşiktaş ve Galatasaray'ın üzerindeyim diye sevinebilir. Kopmalar yaşayan bir Beşiktaş vardı bugün. Başakşehir için taş gibi takım diye klişe bir laf kullanıyoruz. Konyaspor beton gibi takım. Her mevkinin yerine oturmuş oyuncuların yanı sıra müthiş bir konsantrasyon. Şansa falan değil golün gelmesi Konya adına. Beşiktaş bu sezonun değil gelecek sezonu da içine alarak başta teknik adam olmak üzere yapılanma yapacak Trabzon'u çok önemli bir yere koyuyorum. Teknik adamlık açısından İlhan Palut'un bu ikinciliği en büyük winnerlıktır bana göre. Nice şampiyonluklardan daha değerlidir. Bu iş oyuncularla yaptığınız şeylerdir. Trabzon'dan 4 oyuncu alamıyorsun, oyunlar da bir yere geliyor demektir bu. Avrupa'da bazı takımlarla yarışırken onların bütçesi sizin 3 katınız diyoruz. E 4 büyükler de Anadolu takımların 3-5 katı bütçeyle kuruldu, siz de onlardan öndesiniz. Konya - Hatay'ın 5 katısınız. Avrupa'nın devleriyle nasıl yarışalım diyoruz ya, buradakiler nasıl yarışıyor biliyor musunuz? Oyunlar kuruyorlar. Oyun üstünlüğü Konya'daydı bana göre, Fenerbahçe'ye karşı da öyle oynadı. 7 tane pozisyon bulursunuz 1 kontradan gol bulup kazanırsınız bunu çok görürsünüz. Bu oyunlar bu öykünen antrenörler, yeni kuşak oyunlara öykünen hocalar fark yaratıyor. Burada fark oyun. Ben Ahmet Nur Çebi yönetimini başarılı buluyorum o ayrı bir şey. Benim söylediğim genel Türk futbolu mentalitesi. Bu sene güçlendirilmiş bir kadroydu, Sergen hocanın da kabul edelim konsantrasyon eksikliği vardı. Kritik fahiş bir hata göremedim ben sezon başından bu yana. BURADA ORANLAR ÇOK DAHA YÜKSEK Hemen oynamak için buraya tıklayın!