Güçlü Berk

Güçlü Berk

gucluberk@gmail.com

Tüm Yazıları

Çek Cumhuriyeti karşısında alınan 81-58’lik galibiyet ile zor da olsa EuroBasket 2013 vizesini aldık. Zor olan Çek Cumhuriyeti maçı değildi elbette. Zor olan, direk katılabilmemiz gereken bir turnuvaya elemelerden, hatta son maça 18 sayılık dezavantajla çıkmaktı.

Maça çıkarken en büyük avantajımız güvene dayalı sakinliğimizdi. Bu tip maçlarda en büyük tehlike oyuncuların yaşayabileceği gerginliktir. Ancak kendilerine duydukları güven yüzlerinden okunabiliyordu. Hatta oyuncuların bu güveni Tanjevic’e bile yansımıştı. Sıradan maçlarda bile yerinde duramayan, hop oturup hop kalkan, oyuncu azarlayan, hakem fırçalayan Tanjevic’in bile yüzündeki gülümseme dikkatlerden kaçmadı.

Haberin Devamı

Bu güven ile birlikte mücadeleyi sahaya yansıtan millilerimiz daha ilk yarıda gereken farkı yakalayarak psikolojik üstünlüğü de ele geçirdi. Çek Cumhuriyeti kapasitesi sınırlı, Welsch dışında da tehdidi bulunmayan bir takım. Hal böyle olunca gösterdiğimiz mücadele kalite farkının ortaya çıkmasına yetti.

Semih Erden’in 21 sayı 11 ribaund 4 top çalma, Kerem Gönlüm’ün 20 sayı 4 ribaund ve 2 top çalmalık performansları zaten maçı almamıza yetecekti belki ama Doğuş Balbay’ın katkısı turnuvaya ikinci olarak katılmamızı sağladı. Doğuş’un sahada verdiği mücadeleyi sayılarla anlatmak haksızlık olur. Yaptığı baskı, çaldığı toplar, yaptığı blok ve en keyiflisi Jiri Welsch’in üzerinden vurduğu smaç Çek Cumhuriyeti’nin bu gecenin onların gecesi olmadığını anlamalarını sağladı.

Bu güzel galibiyete karşılık ders alınması gereken konuyu aklımızdan çıkartmamalıyız. Dünya çapında bir oyuncu havuzuna sahip Milli Takım’ımızın işi bu noktaya getirmesi affedilemez. Dünya ikincisi takım iki sene sonra bu halde olmamalı. Bu tip büyük turnuvalara katılmak bizim için “nefes almak” kadar kolay ve sıradan olmalı.

Twitter: @BaSKeTBaNK