HERHANGİ BİR HOCA DEĞİLİM

G.SARAY tarihinin en önemli isimlerinden biri olan teknik direktör Fatih Terim, önceki gün GS TV’de çarpıcı açıklamalarda bulunurken sarı-kırmızılı takımın da bilinmeyen yönlerini bir bir gözler önüne serdi. Hasan Cemal ve Ali Kırca’nın sorularını yanıtlayan Terim, kendisinin her durumda ilk olarak G.Saray’ı düşünerek hareket ettiğini belirtti.
ARTIK bir sistemi yerleştirmek için çaba sarfettiklerini ve kurumsallaşmanın da kesinlikle gerekli olduğunun altını çizen Terim, şu ifadeleri kullandı:
“G.Saraylılar şunu bilmeli. Ben herhangi bir antrenör değilim. Herhangi bir antrenör gibi davranamam. Yüksek paralar verip G.Saray’ın gelceğine ipotek koyamam. Ben başka bir teknik adamım. Ben G.Saraylı bir teknik adamım. Ben G.Saray için yaşıyorum. Biz istemez miyiz 5 tane daha iyi futbolcumuz olsun? Ama ne getireceğini ne götüreceğini iyice hesaplamamız lazım. Forlan’ı biz geçen sene istedik.
‘SORUN OLMAZ’
HATTA paket içerisinde Forlan, Reyes, Ujfalusi’ydi. İlk rakam çok makuldu. Ama sonra Forlan’ın bir sene için istediği para 7 milyona çıktı. 5 yıl için 35 milyon Euro istedi. Yukarıda Allah var başkan bu konuda telefon açtı ve gereken ne ise söyle dedi. O konuda hakkını yiyemem. Ama bu transferleri istemedik.
RÜYA takım da değiliz hülya takım da değiliz. Barcelona’lar R.Madrid’ler bunu kullanmazken 2 transfer ile kimse rüya takım olmaz. Konu G.Saray olunca mukaveleler teferruat olur. Başkanımla oturur konuşuruz. Hiçbir sorun olacağını sanmıyorum. İstikrar meselesi maçları kazanmaktan kaybetmekten çok daha önemli bir meseledir. Bu bir sistemin oturmasıdır.
BİR plan programın sonucudur. Herkes kabul etmelidir ki futbol ürkütücü derecede büyümüştür. Siz günlük düşünerek bu işleri çözemezsiniz.
Olaya uzun vadeli müthiş bir kurum olarak bakmak lazım. Her branşta G.Saray’ı profesyoneller idare eder. Dünyada örnekleri budur. Bugünkü iddia budur. G.Saray’ın, Avrupalılar’ı yenmek için kurulduğunu düşünürsek burda plan proje olmalı. Siz el yordamı ile bu işi yapamazsınız.”

‘Bazen ceza bile yiyorum!’

“Mersin’de basın toplantısında bir şey oldu. Çok enteresan. Sahte gazeteci kimliği ile orda olan arkadaşa ses yok! Ve ben de basın mensubu arkadaşlarımıza diyorum ki beni ne çekiyorsunuz, çekmeniz gereken o. İşin özünü pas geçtiler.
Bazen federasyon disiplin kurulu bana ceza veriyor. Savunmamı bile göndermiyorum. Akreditasyon kartı üzerimde olduğu halde boynumda olmadığı için ihtar yedim ben.”

"Yardımcılarımı hep dinliyorum"

“Saha kenarında ben futbolcuma her zaman ulaşırım. Şartlar ne kadar hareketli olsa da siz teknik direktör olarak soğuk kanlı olmalısınız ki sağlıklı kararlar verebilesiniz. Yardımcılarımın tüm uyarılarını dinliyorum. Biz bir ekibiz.
Ben bundan hiç gocunmam. Yardımcılarım oyunun kaderini etkileyecek birçok kararda bulundu.”

"Hakan Şükür'den ümitliyim"

“ESKİ oyuncum Kaladze’nin Gürcistan’da bakan olduğunu bilmiyordum. Bana telefon açıldı. ‘Tabii ki hemen gelebilir’ dedim.
Ankara’dayken, ‘Benim hocama gitmem lazım’ demiş. İnsan biriktirmek çok önemli. Hakan Şükür başlamıştı siyasete, ümit ediyorum daha büyük sorumluluklar alacak. Şampiyonluklar geliyor gidiyor ama bu yaptıklarınız sizin ömür boyu hatıralarınız olarak kalıyor.”

SİHİR VAR!

Karabük karşısında kötü futbolun özeleştirisini yapan sarı-kırmızılı oyuncular ayrıca rakiplerine de takılmayı ihmal etmedi. Sakatlanan rakip oyuncuların bir süre yerde yatmalarının ardından sağlık ekibinin soğutucu spreyleri ile hemen kendilerine gelmesine, maçın ardından “Sihirli gazları var herhalde. Hemen ayağa kalkıyorlar” yorumu yapıldı.

‘Az ciddi maç olmaz’

DENEYİMLİ çalıştırıcı, G.Saray’la Abdullah Avcı’nın arasında sorun olduğu iddialarına yanıt verdi:
“OYUNCULARIMDAN, Milli Takım’da G.Saray’dan daha fazla mücadele etmelerini istedim.
MİLLİ Takım’ın hazırlık maçı, az ciddi maçı olmaz. Milli Takım’ın bütün maçları çok ciddidir. Kazandığınız zaman herkesin Milli Takımı’dır, kaybettiğiniz zaman koskoca bir ülkeye cevap vermek zorunda kalırsınız.”

‘Florya toprağı bereketlidir’

“Sadece çileğe konsantre olarak pastanın kremasına, tabanına, kekine haksızlık etmeyelim. Pastanın diğer ürünleri de var. Biliyorsunuz organik gıda çok moda bu aralar. Biz mümkünse çileği Florya’da yetiştirmek isteriz. Oranın toprağı da çok bereketlidir. İnşallah ordan çıkaracağımız çilek olacaktır.”