Kurtuluş reçetesi Tokyo-Sakarya
14.11.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Dünya ve olimpiyat şampiyonu Kolombiyalı bisikletçi Mariana Pajon, sakatlık yüzünden inişe geçen kariyerini Tokyo ve Sakarya’daki dereceleriyle ayağa kaldırdı. ‘BMX’in kraliçesi’ lakaplı yıldız isim, Türkiye’nin kendisi için önemini anlattı
ONUR DİNÇER
Bisiklet sürmeye üç yaşında başlayan Medellin doğumlu Mariana Pajon daha küçük yaşlarda madalyaları toplamaya, junior kategorilerinden itibaren adını bu camiada duyurmaya başladı. 19 yaşında ilk dünya şampiyonluğunu, 22 yaşında ilk olimpiyat altınını kazandığında durdurulması güç bir ivmeyi kazanmıştı. Bir sonraki olimpiyatı ve aradaki bu zaman dilimindeki tüm dünya şampiyonalarını da kazanması o yüzden sürpriz olmadı.
‘BMX’in kraliçesi’ lakabının uygun görüldüğü Kolombiyalı bisikletçi, üç yıl önce dizinden ağır bir sakatlık geçirdiğindeyse, ilerleyen yaşının da etkisiyle artık kariyerinin zirvesinden zorunlu inişe geçeceği düşünülmüştü. Ancak O her gün çevirdiği pedallara basmayı bırakmak için yaşının henüz genç olduğundan emindi. Diz ameliyatının ardından rehabilitasyon sürecini takiben katıldığı Tokyo Olimpiyatları’nda kendisini deneyeceği, derece yapmasının mümkün olmadığı zannedilmişti.
BMX Super Cross Dünya Kupası’nın finalleri için geldiği Sakarya’da kendisine bu süreci sorduğumda Mariana yaşadıklarını “Tokyo benim katıldığım üçüncü olimpiyattı. Japonya’ya giderken değişken bir ruh hali içerisindeydim. Öncesinde ciddi bir sakatlık yaşamıştım. Yeniden bisiklet üzerinde formumu yakalamaya çalışıyordum” diyerek anlattı.
Japonya’daki kürsünün anlamını ise “Bu koşullarda madalya için elimden geleni yaptım ve çalışmalarımın karşılığını aldım. Daha önce Londra ve Rio’da altın kazanmıştım. Ne var ki Tokyo’da elde ettiğim gümüş madalya, koşullardan dolayı o altınlardan daha değerli oldu benim için” sözleriyle dile getirdi.
Tokyo’daki yeniden doğan Kolombiyalı bisikletçi için, oyunların ardından dünya kupasında iyi bir derece almak da, yeniden yukarılara ivmelenmesinin tasdiki açısından önemliydi. Dünya şampiyonluğunu ilan ettiği Sakarya’daki finaller bağlamında yolunun buralara düşmesini de kendisinden dinleyelim:
“Türkiye’ye gelmek benim hayalimdi. Çünkü güzel bir ülke. Bazı yakınlarım daha önce gelmiş ve güzel fotoğraflarla birlikte dönmüşlerdi. Bu da benim ülkeye gelmem için dünya kupasına ek bir motivasyon unsuru oldu. Benim için yeni bir pist ve yeni bir ülke anlamına geliyordu. Türkiye’ye ilk defa geldim ve çok sevdim. Türkiye’de iyi yarışmak kadar, ülkeyi yakından tanımak için de geldim. Organizasyon güzel, insanlar iyiydi... Türkiye’de bu yarışların yeniden düzenlenmesiyle, ben de yine buralara gelmeyi umut ediyorum.”
Dünyanın dört bir yanında yüzlerce dev organizasyona katılarak geçen bir ömrün penceresinden, burada düzenlenen yarışlara dışardan bir bakış da değerli olsa gerek diye de kendisine mikrofon uzatmak gerekirdi: “Sakarya’da düzenlenen organizasyon çok iyiydi. Yetkililer ve çalışanlar iyi bir etkinlik için epey efor sarfettiler. Böylesi büyük bir organizasyonu düzenlemenin ne kadar uğraş gerektirdiğini çok iyi biliyorum. Pist güzeldi, kurulan çadırlar güzeldi. Her şey gerçekten çok iyi organize edilmişti. Teknik açıdan da pisti oldukça beğendim.”
‘Kolombiyalılar doğuştan bisikletçi’
Kolombiyalı sporcular bisikletin pek çok dalında son yıllarda gözle görülür bir yükselişe geçmiş durumda... BMX’den Tour de France’a kadar pek çok dev organizasyonda zirveye çıkan hemşerilerini hatırlatarak bu durumun sırrını sorduğumda Mariana Pajon, tutku, çalışma ve yeteneğin birleşiminden bir kompozisyon çıkardı:
“Kolombiyalılar olarak bizler hayallerinin peşinde koşan insanlarız. Bu hayallerin gerçeğe dönüşmesi için çalışırız. Asla vazgeçmeyiz ve fazlasını isteriz. Buraya gelen milli takım olarak da iyi organize olduğumuzu ve her gün iyi çalıştığımızı söylemem gerek. Bisiklet Kolombiya’da bir tutkudur. Hemen herkesin bisikleti vardır ve sokaklarda sürer. Kolombiya’da bisikletle doğarsın adeta. Bu yüzden bisiklet bir spor olarak da oldukça popülerdir ülkemizde.”
Karı-koca birlikte kürsü yaptılar
Mariana Pajon Türkiye’ye kendisi gibi ünlü bir bisikletçi olan kocası Vincent Pelluard ile birlikte geldi. Aslen Fransız olan Pelluard, dört yıl önceki evliliklerini takiben Kolombiya vatandaşı oldu ve yürüttüğü sporda bu ülke adına yarışmaya başladı. Pelluard BMX Dünya Kupası’nın son yarışında ikincilik elde ederken, böylece karı-koca birlikte Sakarya’da kürsüye çıkma mutluluğu yaşadılar.
