Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Belki Bekir Ozan ve Svenson’un dirençli performansları sebebiyle, Selçuk ve Colman sezonun en düşük performansını gösterdi dün akşam... Cale’nin Volkan karşısında özellikle ilk yarıda tam anlamıyla dökülmesi de buna etki etmiş olabilir. Çünkü Bursaspor savunma ve hücumunda topa kim sahip olsa mümkün olduğunca çabuk Volkan’a döndü. O da kendi mevzini darmadağın etti.
Konuk ekibin bu kadar çabuk hücum alanına geçişi, üstüne etkili de oluşu, Trabzonspor’un topa sürekli sahip olmasını engelledi. Dolayısıyla Selçuk ve Colman oyunun kalbi olamadı. Çünkü onların oyunda başrolü almaları arkalarındaki ve önlerindekilerin savunma görevlerini sonuna kadar yapıp, onları topun sürekli sahibi yapmalarına bağlı. Aksi taktirde onlar da açık denizde kayboluyorlar.
Dün özellikle ilk yarıda öyle anlar oluştu ki, bu oyuncuların varlığını unuttuk. Trabzonspor’un kendi evinde puan kaybettiği maçlarda dahi bu ikilinin çok daha iyi oynadığını defalarca gördük halbuki. Hatta bunlardan biri yokken dahi Trabzon’u farklı yapan hep bu hat oldu. Dün ise durum farklıydı.
Bu sol kanat çöküntüsü ve orta sahada topa sahip olamamanın sonucunda Trabzonspor kendi standardında oynayamadı belki ama Bursa’nın da genel olarak Volkan’ın performansına eşlik edemediğini de söylemeli. Son şampiyonun son transferleri isim olarak belli bir kalite anlatıyor olabilir. Ama misal Turgay’ın geçen yıl yaptığı katkının 10’da birini yaptılar mı derseniz, cevap vermeye bile gerek olmadığını söylebilirim...
Bursaspor dün büyük bir iyi niyetle ama aksak bir yapıyla kendisini ‘rezil’ dedikodulardan sakındı. Burada bir kuşku yok. Ancak önümüzdeki yıl yeniden şampiyonluk mücadelesine dönecekse bu yılki teknik performansından dersler çıkarmalı.
Lidere dönelim. Bu bir takım oyunu. Herkesin birbirini tamamlaması gerekir. Burak Yılmaz gibi her kapıdan kovulmuş bir adamın 30 yıla yaklaşan bir şampiyonluk hasretini tamamlayan adam oluşu gibi bir duruma ise kolay kolay rastlanmaz.
Şenol Güneş’in, Onur’un yokluğunda Tolga’nın, Jaja’nın, Umut’un, tabii ki Şenol Güneş’in, ilk yarıda Serkan’ın, çoğu zaman Selçuk’un payları önemli. Hem de çok...
Herkes zaman zaman sahneye çıkıyor. Ama Burak inmiyor.
İki yıl önce 10 dakika kafasını toparlayamadığı için kovulan bir adamın, 29 haftadır konsantre kalabilmesinden daha inanılmaz bir hikaye olabilir mi?
Burak bu yıl hiç yılmıyor...