Diğer Murat Ağca yazdı: Olimpiyat kabuk değiştiriyor

Murat Ağca yazdı: Olimpiyat kabuk değiştiriyor

19.12.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Dünya ve nesil değişirken, dünyanın en büyük spor organizasyonu da değişime ayak uydurdu. Sorunlu branşlar dışarıda kalırken, Z kuşağının ilgisini çekebilecek adrenalin dolu dallar, Los Angeles 2028’den itibaren sabit sporlar arasına katılıyor.

Murat Ağca yazdı: Olimpiyat kabuk değiştiriyor

Antik çağlardan beri klasik spor dalları arasında sayılan, modern zamanlarda da hemen hemen tüm olimpiyatlarda yer alan halter ve boks, dünya spor kamuoyunun şaşkın bakışları arasında Los Angeles 2028’den itibaren oyunların sabit spor dalları arasından çıkarılıverdi.Antik çağlardan beri klasik spor dalları arasında sayılan, modern zamanlarda da hemen hemen tüm olimpiyatlarda yer alan halter ve boks, dünya spor kamuoyunun şaşkın bakışları arasında Los Angeles 2028’den itibaren oyunların sabit spor dalları arasından çıkarılıverdi.Bizzat modern olimpiyat oyunlarının babası Fransız Baron Pierre de Coubertin tarafından, bir askerin yaşamından esinlenilerek oyunlar için tasarlanan modern pentatlonun, bir asır sonra Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından ‘şimdilik kapı dışarı’ edilmesi de trajik bir gelişme olarak kayıtlara geçti.Aynı toplantıda, 2020 Tokyo’nun ‘yeni dalları’ kaykay, dalga sörfü ve spor tırmanışın sabit programa alınması, çıkan üçlünün yerine bu dalların girdiği gibi görünüşte doğru ama aslına bakılırsa eksik bir fikir oluşturdu kafalarda. Oysa böyle köklü değişimlere karar verilirken, kriterler sadece popülerlik veya Z kuşağının izleme oranları değil…HALTERİN BELASI DOPİNGİlk IOC Başkanı Baron Coubertin’in kemikleri sızladı mı bilinmez ama günümüzün başkanı Thomas Bach tarafından olimpiyatın ‘iki problem çocuğu’ olarak tanımlanan boks ve halterde yaşanan gariplikler, her iki spor için de çanların uzun zamandır çalmasına neden oluyordu. Pentatlonun hüzünlü hikayesi ise tamamen farklıydı. Gelin, ülkemizin olimpik geleceğini de yakından ilgilendiren bu sürece biraz daha yakından bakalım…Halterin sorununu hemen herkes biliyor; doping! Uluslararası Halter Federasyonu’nu (IWF) tam 20 yıl demir yumrukla yöneten Tamas Ajan döneminde adeta ilaca gömülen halterde, öncü ülkeler ve kahramanlar bir bir ortadan kaybolurken, yaşanan hayal kırıklıkları, bu sporun popülerliğine de büyük gölge düşürdü. Halının altında skandalları süpürecek yer kalmayıp, mızrak çuvala sığmayınca istifa eden Ajan’ın gidişi sonrası ‘temiz eller’ operasyonunu bir türlü gerçekleştiremeyen IWF, yönetimde birbirine düşüp, kavgaya tutuşunca, bir anlamda ‘LA28’ trenini de kaçırdı.Olimpiyattaki yeri giderek eriyen halter, belki de son olimpiyatı Paris 2024’te sadece 5’er sıklette, toplam 120 sporcuyla temsil edilecek.Bir başka ‘fillerin tepiştiği’ ve ‘çimlerin ezildiği’ süreç de boksta yaşanıyor.Dünya boksunu yöneten AIBA’nın başına, üç yıl önce hakkında kara para aklama ve uyuşturucu ticareti iddiaları bulunan Özbek iş adamı Gafur Rakhimov’un gelmesiyle başlayan sorunlar büyüdükçe büyüdü. Hakem skandalları da tuz biber olunca olay IOC’nin, AIBA üyeliğini askıya almasına kadar dayandı. Dünya boksunun içine düştüğü kaotik ortamda artık yönetilemez olduğuna kanaat getiren IOC, ipleri ele almış ve 2020 Tokyo sürecinde olimpik boksu fiilen yönetmeye başlamıştı. Tüm olimpiyat kota müsabakalarını kurduğu komisyon üzerinden kendi düzenleyen IOC, yaşanan süreçlerde bir gelişme olmaması üzerine boksu kapının dışına koydu.

Haberin Devamı

2023’e kadar süre var

Aslında Uluslararası Olimpiyat Komitesi, bu ‘yaramaz çocuklar’ın kulağını çekmek, kendilerine bir an önce çeki düzen vermelerini sağlamak istiyor. Her iki kadim sporun da 2023’e kadar süresi var. Bu iki yılda idari ve sportif alanda kriterleri yakalayabilirlerse, yan kapıdan girip sabit programa geri dönme şansları var.Aslında Uluslararası Olimpiyat Komitesi, bu ‘yaramaz çocuklar’ın kulağını çekmek, kendilerine bir an önce çeki düzen vermelerini sağlamak istiyor. Her iki kadim sporun da 2023’e kadar süresi var. Bu iki yılda idari ve sportif alanda kriterleri yakalayabilirlerse, yan kapıdan girip sabit programa geri dönme şansları var.Modern pentatlonda ise hikaye biraz daha farklı… Oradaki esas sorun, beşli sporun binicilik ayağı üzerinde kilitlenmiş durumda. IOC, yıllardır mali ve idari zorluklar nedeniyle pentatlonun binicilik yarışmalarına soğuk duruyor, yerine farklı bir dal istiyor. Diğer yandan da hayvan hakları savunucularının baskısı var. Fakat bir tarafta binicilik tek başına devam ederken, modern pentatlonda neden bu iş alevlendi diyecek olursanız, onun için de geçtiğimiz Tokyo 2020’ye bakmak gerekiyor. İki etap sonunda lider olan Alman sporcu Annika Schleu’nun binicilik etabında bineceği atı Saint Boy, engel atlamayı reddedince, sporcunun antrenörü Kim Raisner atı yumruklamıştı. Bu görüntülerin ortaya çıkmasıyla da olanlar oldu. Schleu diskalifiye olarak madalya şansını yitirdi, Raisner’in antrenörlük hayatı bitti, modern pentatlon da oyunların “yedek kulübesi”nin yolunu tuttu. LA 2028 sonrası Baron Coubertin icadı bu sporun da yeniden programa alınması olası tabii, fakat bu kez biniciliğin olmayacağını şimdiden tahmin etmek zor değil…

Haberin Devamı

Türkiye’nin kanadı kırıldı

Türkiye açısından durum pek iç açıcı değil elbette… Halter ve boks, ülkemizin olimpiyat tarihinde birden çok madalya kazandığı 7 daldan ikisi. Halterde 8’i altın 11 madalyamız var. 7 madalyaya sahip olduğumuz boksta ise Tokyo’da Busenaz Sürmeneli’nin şampiyonluğu ve Buse Naz Çakıroğlu’nun gümüşüyle kadınlarda büyük bir çıkış yapmıştık. Modern pentatlona gelince, İlke Özyüksel’in 5.’liği önümüzdeki oyunlarda madalya için bizlere umut vermişti. Yeni giren dallar kaykay, dalga sörfü ve spor tırnamışta ise henüz yokuz!

Dünya her alanda değişirken, Türkiye’nin de yakın gelecek spor politikalarında bu değişimlere ayak uyduracak hamleleri yapması, bir taraftan da boks ve halter gibi kıymetlimiz olan dalların dışarda kalmaması için aktif rol alması kaçınılmaz bir zorunluluk olarak karşımızda duruyor.

Haberin Devamı

Halat çekme bile vardı!

1896 yılında başlayan Modern Olimpiyat Oyunları tarihinde birçok spor olimpik takvime girdi, birçoğu da programın dışında kaldı. Bazı branşlar ise zaman zaman oyunların parçası oldu. Listede çok ilginç sporlara da rastlamak mümkün. Söz gelimi ‘halat çekme’ (Tug of war) sporu, 1900 ile 1920 oyunları arasında 6 kez olimpiyatta yer buldu. Buz hokeyi (1920) ve artistik patinaj (1908-1920) da kış oyunları başlamadan yaz oyunları programına konmuştu. Kriket, polo, softbol, beyzbol, rugbi, lacrosse, golf gibi sporlar da olimpiyat takmivine girip, çıkan branşlar arasında yer alıyor.

Haberin Devamı