İbre G.Saray’dan yana
- Süper Final’in ilk hafta sonuçları gösterdi ki, şampiyonluğun iki adayı var. Beşiktaş ile Trabzon’un bu durumları, Galatasaray’ın avantajını artırıyor mu ?
* Evet, artırıyor. Trabzonsporlu ve Beşiktaşlı futbolcular, şampiyonluk yolunda bir şanslarının kalmadığına inanmış görünüyorlar. Trabzonspor’un sezonun en güzel futbolunu oynayan Fenerbahçe karşısında yapabileceği bir şey yoktu. Fenerbahçe öylesine başarılı bir takım oyunu sergiledi ki, süper golcü Burak Yılmaz, maç boyunca neredeyse topa vuramadı! Beşiktaş ise hızlı başladığı Galatasaray maçında, hem bazı yıldızlarının eksikliğini hissetti, hem de Quaresma gibi oyunun kaderini etkileyebilecek oyuncuların çoktan havlu atmış olmaları nedeniyle, Galatasaray’a yenilmekten kurtulamadı. Siyah-beyazlı futbolcular maçın başında istekli görünmeleri ve birkaç önemli pozisyon yakalamalarına rağmen, Hüseyin Göçek ve arkadaşlarının armağan ettiği ofsayt gol sonrasında tüm konsantrasyonlarını kaybettiler. Hüseyin Göçek, santrayı gösterirken, aslında şampiyonluk maçlarının da -büyük sürprizler olmazsa- bittiğini işaret ediyordu!
- Galatasaray ile Fenerbahçe’nin pazar günü oynayacakları maç şampiyonluk rotasını ne kadar etkiler ? Derbilerin sonucu belli olmaz ama, siz hangi skoru öngörüyorsunuz ?
* Galatasaray yenerse şampiyon belli olur. Beraberlik veya Fenerbahçe’nin galip gelmesi halinde ise şampiyon, Şükrü Saracoğlu’ndaki maçta ilan edilir. Oysa play off maçları başlarken benim gibi futbola gönül verenlerin en büyük dileği, şampiyonluk heyecanının son haftaya kadar devam etmesiydi. Ancak hiç kimse, Hüseyin Göçek ve arkadaşları gibi, maçın büyük bölümünde çelişkili düdükler çalan, çok net pozisyonları göremeyen ve oyunun kontrolünü kaybeden bir hakem ekibinin bu heyecanı, daha ilk haftada sona erdireceğini düşünememişti!
Dahası, geçen sezon Fenerbahçe’nin Gaziantepsporla oynadığı karşılaşmanın 30’uncu saniyesinden başlayarak, tüm maç boyunca hatalı kararlar veren ve ligin kaderini düdüğüyle belirlemesine ramak kalan Göçek’e, bu kritik süreçte görev verilebileceği hiç tahmin edilmemişti.
Derbide iyi oynayan kazansın. Ama ondan da önemlisi dostluk kazansın.
- Bu derbide tarafların oyun anlayışı sizce nasıl olmalı ? Fenerbahçe mutlak galibiyet için saldırgan mı oynamalı ? Galatasaray 1 puana yatıp rahatlamalı mı ?
* Galatasaray maça, kendi sahasında oynamanın müthiş seyirci avantajıyla çıkacak. Ayrıca deneyimli ve klas futbolculardan oluşan geniş bir kadroya sahip. Üstelik başlarında Fatih Terim gibi bir motivasyon ustası var. Bu nedenle ibre, Galatasaray’dan yana... Yenerlerse, şampiyonluk turu bile atabilirler.
Fenerbahçe’ye gelince... Türkiye Kupası’nda, Kayserispor engelini aşarken birbirine kenetlenen futbolcularda arkadaşlık, dayanışma ve yardımlaşma en üst düzeye çıkmış durumda. Trabzonspor karşısında sergilenen sezonun en başarılı futboluyla, özgüven de kazandılar. Kulüp tarihinin en zorlu sürecinde tüm güçlükleri özveri ve başarıyla göğüsleyen, teknik direktörlüğünün yanı sıra, lider kişiliğiyle de tüm Fenerbahçelilerin gönlünde eşsiz bir yere sahip olan Aykut Kocaman’ın, şampiyonun Saracoğlu’nda belirlenmesi için gereken tüm önlemleri alacağına inanıyorum.
- İki takımın kozları kimler olur ya da 90 dakikaya kimler etki eder ?
* Galatasaray’ın en büyük kozu hiç kuşkusuz Selçuk İnan. Selçuk, ülkemizin en iyi futbolcusu.. Ayrıca Galatasaray’ın başta Elmander olmak üzere, beklenmedik anlarda skoru değiştirebilecek becerilere sahip, hata affetmeyen oyuncuları var. Necati Ateş ve çirkinleşmediği sürece Melo, önemli isimler. Muslera da, kritik anlardaki kurtarışlarıyla büyük güven veriyor.
Fenerbahçe de kaptan Alex gibi, zekasıyla ayak becerisi arasında müthiş senkronizasyon sağlayabilen, sahanın her yanını kontrol edebilen bir ustanın önderliğinde sahaya çıkıyor. Gününde bir Alex, maça damgasını vurabilir. Ayrıca Trabzonspor maçında Baroni, Mehmet Topuz ve kaleci Volkan’la birlikte, diğer oyuncuların da, adeta tek kişilik birer takım gibi gayret sergilediğini unutmamak gerekiyor. Fenerbahçe tarihine “en Fenerbahçeli” kalecilerinden biri olarak geçen kaleci Volkan, derbinin kaderini belirleyecek isim olabilir.
Öfke kontrolü yok
* Büyük bilge Konfüçyüs “Kötü düşünen kötüdür!” der. Emre’yi bir uçak yolculuğunda tanıdım. Yolculuk boyunca uzun uzun konuştum. Bende son derece saygılı, efendi, hatta çok iyi kalpli bir insan izlenimini bıraktı. Oysa yıllardır yeşil sahalarda seyrettiğimiz futbolcu Emre, tam bir sinir küpü, adeta pimi çekilmiş bomba! Öfke kontrolünü bir türlü başaramıyor, maç sırasında bedeninde oluşan toksinlere teslim olup, rakip oyuncular ve hakemlerle sürekli didişiyor. Onlarla tartışmazsa, bu kez takım arkadaşlarına çıkışıyor. Daha da vahimi, Aykut Kocaman gibi son derece olgun, hoşgörülü ve oyuncularının başarısı için çırpınan değerli bir hocaya bile kırıcı laflar edebiliyor.. Ayrıca bu, Emre’nin kaçıncı olayı? İngiltere”den sonra Türkiye’de de adının ırkçılık iddiasına karışması bile çok üzücü ve çirkin. Bana göre iyi futbolcu, becerisinin yanı sıra, saha içinde de iyi ahlak sahibi olan futbolcudur. Emre futbolun dostluk, arkadaşlık ve barış anlamına geldiğine inanan herkesin kınadığı o sözleri söylemediğini iddia ediyor. Eğer söylemişse, gereken ceza mutlaka verilmeli.
ZARARIN NERESİNDEN DÖNÜLSE KÂRDIR!
-Süper Final uygulaması hakkında ne düşünüyorsunuz ? Önümüzdeki sezon da devam etmeli mi ?
* Türk futboluna ve futbolcusuna zarar vermek, tribünlerdeki seyirciyi kaçırmak için aylar süren bir laboratuar çalışması yapılmış olsa, ancak bu kadar başarı sağlanabilirdi!.. Sezon boyunca berbat fikstürün daha da kalitesiz hale getirdiği futbolu seyretmeye mahkum olanlar, hiç olmazsa play-off”larda güzel maçlarla birlikte heyecanın zirveye çıkmasını bekliyordu. Ancak umulan şimdilik gerçekleşmedi. Bundan sonrası için de çok zor görünüyor.
Son söz: Zararın neresinden dönülse kardır!..