Spor yazarları Galatasaray-Göztepe maçını değerlendirdi
.
1
Yıla damga vurur - Serhat Ulueren / Vatan
BU devirde, “Ben G.Saraylıyım ve bu formayı giymeyi her şeyden çok istiyorum” diyecek ve bu lafını yememek adına her türlü fedakârlıkta bulunacak bir babayiğit bulmak kolay değil. Tartışmasız geçen sezonun en faydalı oyuncusu Emre Akbaba idi. Ve dün de gösterdi ki Emre, G.Saray’a ve Türk futboluna çok şeyler verecek. Gol atmak, attırmak için inanılmaz bir çaba gösterdi. Kendine iyi bakar ve sakatlanmazsa bu yıla her anlamda damgasını vurur. ABDURRAHİM Albayrak abartmıyorum Türkiye’nin uzak ara en başarılı yöneticisi. Öncelikle kulübünün adını kullanıp cebini doldurmuyor. Üstelik cebinden sürekli veriyor. Ve Emre ve daha birçok önemli ismi G.Saray’a kazandırmaya devam ediyor. Albayrak ve Terim’in olduğu yerde yine şampiyonluğun en büyük adayı G.Saray olur. GOMIS İLK GÜNKÜ GİBİ MARIANO çok kötü, Sinan, Belhanda, Donk vasattı. Yasin 2, Halil 2 net pozisyonu harcadı ve G.Saray çok net pozisyonlar üretemese de kazanmasını bildi. Belli ki maç öncesi Gomis ve Terim kafa kafaya verip konuşmuşlar, dertleşmişler ve Gomis’in gireceği dakika bile belli olmuş bu görüşmede. Gomis ilk günkü heyecanla girdi ve iyi işler yaptı. G.SARAY’IN yüzde 30’u Muslera ise diğer yüzde 30’u da Rodrigues. 10 gol, 10 asistlik Rodrigues’in yokluğu çok hissedildi ama Henry Onyekuru da artık “Beni de dikkate alın” mesajını verdi. Fernando ile birlikte süper bir gol attı, attırmak için çok uğraştı ve formayı kolay kolay kaptırmayacağını gösterdi. Terim’in Feghouli’ye tavrını çözemedim. Herkes Gomis gidecek derken Feghouli bu hafta G.Saray’dan kopabilir. Zaten bu kulübün en çok para kazanan oyuncusu ve gitmesine Terim asla karşı çıkmaz. G.SARAY’DA Emre ile birlikte takıma katılacak 2-3 yeni futbolcuyla işler her geçen hafta rayına girecektir.
2
Kaldığı yerden devam - Osman Şenher / Milliyet
Galatasaray iyi futbol oynamasa da galibiyet serisini devam ettirdi. Göztepe karşısında dün gece de zaman zaman çok zorlanmalarına, rakibe gol pozisyonları vermelerine rağmen 35 bin coşkulu seyircinin desteğiyle galip gelerek üç puanı aldı. Ama sıkıntı büyük... Fatih Terim, Eren Derdiyok’a şans veriyor, ‘Çık oyna. Gomis’ten sonra golcü sen ol’ diyor. Hiç kimse kusura bakmasın, Eren bu görüntüsüyle Galatasaray’ın çizgisinde değil. Ayakta durmakta bile zorlanıyor. Kesinlikle rakiple ikili mücadeleye giremiyor, girse bile yerde kalıyor. Gomis iyi ya da kötü, problemi var veya yok; o, Eren ile aynı kefeye konamaz. Ve Gomis’in bu sıkıntıları devam ederse, üstüne Galatasaray yeni bir golcü daha almazsa gol yollarında çok sorun yaşayacak. Aynı sözlerim Sinan Gümüş için de geçerli... Hocan sana şans vermiş; kardeşim temponu artır, daha çok mücadele et. Hele maçın ilk yarısında Sinan defansa hiç gelmedi. Mariano’nun kanadı adeta otoban gibi oldu. Son vuruşlarda Göztepe biraz daha dikkatli ve şanslı olsaydı Kurban Bayramı, Galatasaray taraftarlarına zehir olabilirdi. Yeni transfer Emre Akbaba... İlk defa büyük takım forması giyiyor. Her topla buluşmasında ‘ben futbolcuyum’ diye bağırıyor. Pas veriyor, şut çekiyor, çalım atıyor... Komple bir futbolcu... Galatasaray’a çok büyük bir katkı sağlayacağını şimdiden gösterdi. Sarı-kırmızılıların en büyük sorunu orta sahada... Şampiyonlar Ligi’nde oynayacak bir takım rakibine bu kadar gol pozisyonu vermemesi gerekir. Halil, Tayfur, Yasin... Galatasaray’ın savunmasını çok hırpaladılar. Bunun da tek sebebi orta saha... Fernando bugün özellikle ilk yarıda maçın yıldızıydı. Galibiyet golünün de pasını verdi. Ama hem ofansif hem de defansif bir yere kadar gücü yetti. Dün gecenin kazancı Onyekuru oldu. Çok samimi bir itirafta bulunmam gerekirse, Rodrigues kadar çabuk ve ondan daha dengeli bir oyuncu. Her şeyden önce de bencil değil. Topa iyi vuruyor, çok da iyi paslar atıyor. Birkaç hafta sonra daha da iyi olacak. Bunun sinyallerini Göztepe karşısında verdi. Son sözüm de Belhanda’ya... Tabii ki kötü bir futbolcu değil. Ama iyi mi? Orasını bilemiyorum. Oyunun içinde daha çok olması lazım. Bunu Belhanda yapamıyor. Galatasaray tam olarak oturuncaya kadar bu sıkıntıları yaşamaya devam edecek.
3
Bu Aslan beklenenin altında - Ömer Üründül / Sabah
Galatasaray, dün gece futbol açısından çok olumsuz bir ilk yarı sergiledi. Üç önemli oyuncusundan yoksun Göztepe karşısında zaman zaman kale önü tehlikeleri yaşamasının yanı sıra ilk gol girişimini ancak 33. dakikada yapabildi. Göztepe iyi yerleşimli alan daraltan savunmasıyla Galatasaray'ı bloke etti. Kenarlarda da iyi iki beklerinin önüne sürekli yardım da getirince Galatasaray'ın alışılmış kanat atakları hiç işlerlik kazanmadı. Tabii ki Rodrigues'in yokluğu da bu konuda bir başka etkendi. Halil ve Yasin de etkili sprintlerle tehlikeli çıkışlar yapıyorlardı. Galatasaray işlerin iyi gitmediği ilk yarının son dakikalarında Onyekuru'nun güzel golüyle skor avantajı yakaladı. Ama bu gol rakibin hediyesiydi. Göztepe açısından ise... Büyük bir takımla 35 bin seyircisi önünde deplasmanda oynuyorsun, skorda denge varken kontratak golü yiyorsun... Günümüz futboluna ters düşen bir durum. İkinci yarıda da Galatasaray'ın oyununda bir iyiye gidiş olmadı. Ciddi kale önü tehlikeleri yaşadılar. İlk yarıya oranla değişen tek şey hücumdaydı. Yenik durumdaki Göztepe riskli bir ofansif futbola dönünce, Galatasaray'a da elverişli bir geniş alan ortamı çıkmıştı. Bu avantaja rağmen ikinci golü bulamayışları dahi iyi oynamadıklarının açık belirtisiydi. Emre Akbaba oyuna girdikten sonra hiç yabancılık çekmedi ve arkadaşıyla kısa sürede uyum sağladıktan sonra takıma mutlaka önemli katkılar verecektir. Bu maç bir kere daha gösterdi ki Rodrigues, Galatasaray'ın en önemli hücum gücü. Tek golün sahibi Onyekuru da yavaş yavaş takıma ısınıyor. Galatasaray beklenen futbolunun çok altında kalsa da yine de üç puanı kazanmayı bildi. Önemli eksikleri olan Göztepe'yi hem taktik olarak hem de oyun anlayışı ve fizik olarak iyi gördüm. Kısa sürede bir çıkış yapacaklarını söyleyebilirim.
4
Emre ile daha şık - Attila Gökçe / Milliyet
Süper Lig’in ilk haftaları hep netamelidir, biliyoruz. Bir yandan FFP nedeniyle kısıtlı ve sınırlı transfer hamlelerinin tamamlanmasını beklersiniz, bir yandan oyuncuların bütünüyle form tutması için çaba gösterirsiniz. Bazıları erken yeşerir, bazıları da birkaç haftada ancak kendine gelir. Galatasaray da kuşkusuz kendini kurtaramıyor bu ham zamanlardan. Üstelik yukarıda saydıklarımın yanında bir de özel durumu var takımın. Her şeyden önce cezalı (!) Gomis kenarda beklerken, saha içinde de Eren hem oyunda yok, hem de gol diye bir derdi yok! Sinan Gümüş de dağınık... Taraftarın takımı bağrına bastığı, Hakan Balta ile vedalaşıp helalleştiği gün Fatih Terim de baskı altında... Gomis’i terbiye edeyim derken Göztepe’ye terbiyeli köfte gibi yutulmak da var. Halil ve yuvadan kopmuş Yasin, zorluyor da zorluyor... Terim’in Gomis’i oyuna sokması kaçınılmaz artık... İkinci yarıda Eren Derdiyok’la değişiyorlar. Bayram Bektaş’ın Göztepe’si, oyunu sürekli Galatasaray yarı sahasında oynamak istiyor. Yakaladıkları hücum fırsatları bu anlamda çok iyi. Ama o fırsatlardan bir hücum pozisyonu çıkmıyor. Dahası rakip yarı alana hep birlikte “ailece” doluştukları için kaptırdıkları bir topla geri düşüyorlar. Galatasaray’da oyunun başından beri merkezin efendisi rolünü hakkıyla oynayan Fernando, koşu yoluna attığı topla Onyekuru’yu pozisyona sokuyor. Artık o golü atmayanı tefe koyarlar. Sol kanatta Nagatamo var. Bek olarak görevini yapıyor, rakip ataklarında topu kazanıp en iyi geçiş örneklerinden birini vererek adeta akıyor karşı kaleye. Garip olan, soldan gelen onca ortaya rağmen Eren Derdiyok’un etkili bir vuruş yapamaması... Terim’e kalsa, Gomis’i bir de Galatasaray taraftarının önünde kulübede oturtup dersini iyice öğretebilirdi ama ilk yarıdaki Galatasaray, Onyekuru’nun golüne rağmen hocasına güven vermiyordu. Zorunlu olarak sahaya sürüldü. Bence iyi yaptı hoca... Gomis yeterince almıştır dersini. Bu arada geçen sezona göre ağırlaşmış gibi.. Serdar Aziz sakatlanınca Ahmet Çalık’a stoperlik nasip olmuş. Dün hiç de kendini gösteremedi. Hele ikinci yarıda zaman zaman Maicon’la öyle açık düştüler ki Göztepe inanılmazı yaptı, atamadı. Emre Akbaba’nın oyuna katılması iyi bir “hoş geldin” mesajıydı. Beklentiler o kadar büyüktü ki, yılan hikayesi transferin gerçekleşmesinden sonra onu oynatmak kaçınılmazdı. İyi de oldu. Kırk yıllık Galatasaraylı gibi katıldı oyuna. Beklenenin üzerinde pozitif işler yaptı. Belhanda’dan da bir ışık göremedik dün. Böyle giderse, forvet arkasındaki yerini Emre Akbaba’ya vermek zorunda kalabilir. Emre’li Galatasaray daha şık bir takım gibi duruyordu dün. Yine de söylemeden olmaz... Bu takım lig için yeterli olabilir. Peki Şampiyonlar Ligi? Yetmez!
5
Flaş adam!.. - Levent Tüzemen / Sabah
Onyekuru yeni sezonda Galatasaray'ın "Flaş oyuncusu" olmaya adaydır. Genç Nijeryalı'nın çabukluğu, dar alandaki çalım becerisi ve geniş alanda sergileyeceği sürati en büyük silahları olmasına rağmen en önemlisi müthiş bir oyun aklı var. Attığı gol topa vurmadan önce yaptığı çevre kontrolünün yanısıra zekasının bir ürünü. Golde Fernando gibi bir ustanın desteğini de alkışlamak gerekir. Onyekuru takım arkadaşlarıyla futbol dilini daha uzun konuşmaya başladığında yeterli desteği alacak ve "zeka, çabukluk, sürat" gibi silahlarını sergileyecektir. Fatih Terim'in verdiği "kimse G.Saray'dan büyük değildir" mesajını Gomis artık anlamıştır. Onyekuru-Rodrigues-Belhanda, Emre Akbaba'nın hücumda pas istasyonu olacak Gomis'le oyun kaliteleri yükselir. Eren'in, Terim'in istediği çabuk oyuna ayak uyduramadığını Göztepe maçında yine gördük. Gomis oynadığında rakip savunmanın dengesi bozuluyor. Donk-Fernando ikilisi içeride birlikte oynamamalı. Galatasaray'ın temposu aşağı iniyor. Emre Akbaba-Fernando birlikte oynadığında Melo-Selçuk ikilisinin skora yönelik üretimlerini göreceğiz. Galatasaray'ın şu an da en zayıf halkası savunmanın göbeği. Eğer savunmasını güçlendirmez ise her takım Göztepe gibi beceriksiz olmaz. Maicon-Ahmet ikilisinin yaptığı hatalar inanılmazdı. Bu ikili rakip hücumda ceza alanı içinde pozisyon alırken çevre kontrolü yapamıyor. .
6
Galatasaray hazır değil - Rıdvan Dilmen / Fotomaç
G.Saray 2'de iki yaptı, 6 puanı cebe koydu. İyi oynamadı, henüz hazır değiller. Onyekuru harika bir gol attı. Asist ve olağanüstü bir koşu, mükemmel bir aşırtma vuruş. Fatih hoca böyle oyuncuları seviyor. Genç ve çabuk bir oyuncu. Bruma, Rodrigues, bu tip futbolcuları çok beğenir. Savunma arkasına toplu, topsuz yaptığı koşular var. İnşallah bonservisini alma hakkı Galatasaray'dadır. Fernando da 'Oğuz Çetin, Sergen Yalçın pası' vererek golde asisti yaptı. Aslında Galatasaray'ın 11'i dün Göztepe karşısına çıkan kadro değil. Bu takıma Gomis gelecek, Eren çıkacak. İkinci yarıda da oyuna girdi zaten. Gomis geçen sezon 29 gol atmış. Eğer gitmezse Galatasaray'ın santrforu Gomis'tir. Fatih hoca hemen onu terk etmez. Hocanın Gomis ile ilgili çok mutlu olduğunu düşünmüyorum. Bunu muhakkak hissettirmiştir. İyi insan olmak başka bir şey, profesyonel olmak başka bir şey. Göztepe, haftaya Fenerbahçe ile karşı karşıya gelecek. Her takımı her yerde yenecek potansiyele bir takım. Seyircisi de harika. Stadın kapasitesi 30-35 bin olsa dolar. Ama antrenör istikrarını yakalamaları gerekiyor. Ayrıca Galatasaray tribünleri Yasin'e neden tepki gösteriyor anlamadım. Ben Fenerbahçeliydim, Fenerbahçe'ye gol de attım, çok da mutlu oldum. Fenerbahçe'den sonra da devam edebilirdim ve sorsalardı, ben de gol atmak isterdim. Yasin'in mücadelesine saygı duyulmalı.
7
Sıkıntılı üç puan - Ümit Aktan / Türkiye
Kadroya yeni katılan Emre Akbaba kenarda bir zenginlik üretmiş ve beklenti oyunda üreteceği zenginliğe gelmiş bile... Ancak eksik kadrosuna ve ligin acemisi genç bir kaleciyle oynamasına rağmen takım savunmasını mükemmel uygulayan Göztepe daha etkili oynadı uzun süre... Ahmet Çalık’ın ve Belhanda’nın sorumluluk almaktan kaçındığı bir ilk yarıda rakibin daha iyi görünmesi kaçınılmazdı... Ancak daha vahim olanı ise Göztepe’nin golü ararken gol yemesiydi. Kendi sahasında bir defa boş alan bulabilen ve kontraya çıkabilen Galatasaray, Fernando’nun harika pası ve Onyekuru’nun akıl dolu vuruşuyla soyunma odasına 1-0 önde gitti… İkinci yarı Rodrigues’in ne kadar önemli bir hücum silahı olduğunu bize kanıtlar gibi başladı. Göztepe bastırıyor, Galatasaray bir türlü sağlıklı çıkamıyordu… Çoktan çökmüş olan orta alana Emre Akbaba takviyesi tam zamanında geldi. Zaten antibiyotik gibi bir oyuncu. Her derde deva... Selçuk girince de topa daha fazla sahip olacağı umulan Galatasaray, ciddi bir baskı yedi. Oyun Göztepe’nin çok saygın bir deplasman oyunu ile bitti ve aslında puanı da hak etmişlerdi. Bayram Bektaş’ın mükemmel oyun planının beğeniden fazlasını alması gerekirdi... Lige Ankaragücü galibiyetiyle başlayan Galatasaray’ın, kendi sahasında zor da olsa Göztepe’yi de geçmesi, lig için iyi bir başlangıç oldu. Takımın ilerleyen haftalarda daha da oturması, yaklaşan Şampiyonlar Ligi öncesinde hız kazanması gerekiyor. Fatih Terim de bunun farkındadır ve gerekeni yapacaktır… MAÇIN ADAMI: Bayram Bektaş
8
