23.03.2018 - 14:55 | Son Güncellenme:
Hamilelikte yaşanan stres, hamilelik sonrası depresyona sebep olabildiği gibi, anne adayının hemen akabinde madde kullanımına yönelmesine de sebep olabilir. Hamilelik döneminde stres yaşayan anne adayının, doğum sonrasında çocuğuyla iletişiminde de sorun yaşaması kuvvetle muhtemeldir. Yapılan araştırmalara göre, hamilelik döneminde ve bebeğin ilk birkaç yılında annenin depresyona girmesi hem çocuğun sosyal gelişiminin hem de olaylar karşısında başa çıkma ve problem çözme becerisinin sekteye uğramasına neden olur.
Hamilelikte stres belirtileri
Ruhsal belirtiler
Kayıtsızlık, gerginlik, sinirlilik, keyifsizlik, durgunluk, dinlenmeyle geçmeyen yorgunluk, huzursuzluk, kâbuslar, karamsarlık, unutkanlık, çöküntü, değersizlik hissi, suçluluk hissi, yalnızlık hissi...
Fiziksel belirtiler
Ağız kuruluğu, çarpıntı, üşüme, titreme, karıncalanma hissi, baş ağrıları, baş dönmesi, sık idrara çıkma, vücutta uyuşukluk bulantı, kusma, ishal, uyku ve iştah bozukluğu, konuşma güçlüğü, uykuda diş gıcırdatma ve konuşma, sıcak-soğuk basmaları, gürültüye ve sese aşırı duyarlılık…
Stres yaşayan kişi kendini mutsuz ve yalnız hisseder. Bu dönemde kendine en yakın hissettiği kişi olan eşinin yanında olduğunu ve her halükârda destek olacağını bilmesi, hamilelik döneminde stresi kontrol altına almada anne adayının en büyük yardımcısıdır. Özellikle bu dönem evlilikteki dönüm noktalarından biridir ve eşler arasındaki iletişimin iyi olması stresi yenmede önemli olacaktır.
Hamilelikte stresle başa çıkma yolları
Hamilelik döneminde her ilaç kullanılamayabilir. Yakın doktor takibine ilave olarak psikiyatr desteği de bu dönemde büyük önem taşır. Hamilelik ve ilk annelik korkularının giderilmesi, ruh sağlığının iyi olması ve doktor desteği iyi olmanın rutini açısından çok önemlidir.
Solunum egzersizleri, gevşeme teknikleri, yoga, meditasyon, spor ve müzikle uğraşma gibi stresi yönetme teknikleri hamilelikte stresle baş etmede faydalı olabilir.