‘Süresiz nafaka artık kalkmalı’

Son dönemlerde sık sık gündeme gelen ‘Boşanmalarda süresiz nafaka’ konusu İstanbul Aydın Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Süresiz Nafakaya Adil Çözüm’ sempozyumunda tartışıldı. Sempozyuma, hukukçular, Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu üyeleri ile nafaka ödeyen vatanaşlar katıldı. Sempozyumunda konuşan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan, “Nafaka konusunda iki önemli nokta var. Birincisi kusur noktası; yoksulluk nafakasını hak eden eşin az kusurlu olması gerekiyor. Çünkü boşanma hukukun sistematiğinde gerek maddi gerek manevi tazminatta az kusur olması gerekirken, yoksulluk nafakasında bu ilkelerden ayrılarak eşit kusurlu olduğunda da yoksulluk nafakası verilmektir. İkincisi, bir nafakanın süresiz olması insanın fıtratı ile asla bağdaşan bir şey değildir. Dolayısıyla süreli hale getirilmelidir. Bunun süresinin ne şekilde olacağı, süresinin ve koşullarının ne olacağı yasada düzenlenmelidir” dedi.

‘Sınırlama getirilmeli’

Yargıtay Hukuku Genel Kurulu Üyesi Sevil Kartal da nafakaya süre kısıtlaması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Kadının geçimini sağlayacak mal varlığı yoksa yoksulluk nafakasına hükmediliyor. Kadına yoksulluk nafakası elbette verilsin. Ama süreli olmalı. Bunun takdir yetkisi de hakime ait olsun. Takdirde evlilik süresi çok önemli. Kadın kaç yaşında, çalışabilecek gücü var mı? Çocuk var mı, kaç tane çocuk var? Aile hakimleri bu gibi kıstaslara göre, miktar ve süre belirleyebilir. Bir de kadın aciz bir varlık değil. Kadın geçimini sağlayabilir.”

‘Adil değil’

Süresiz nafaka ilgili çözüm önerilerini sıralayan İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Erol Ulusoy ise, 1 gün bile evli kalınmasına rağmen nafaka kararı verildiğine dikkat çekerek, “Sadece nikaha değil evlilik birliğinin kurulup kurulmadığına bakılması gerekiyor. Evliliğin süresine dikkat edilmesi gerekiyor. Ayrıca Medeni Kanunumuz diyor ki, eşit kusurlu olursa da yoksulluğa düşen taraf yoksulluk nafakası alabilir. İki taraf da boşanmada eşit kusurlu ama bir taraf boşandığı için yoksulluğa düştü diye ömür boyu nafaka alacak. Burada da adil olmayan bir yasal düzenleme var. Bir diğer husus ise yoksulluğun belirlenmesi. Evlenmeden önceki mali durum ile boşandıktan sonraki durum arasında ne kadar bir değişiklik olabilir. Boşanmadan önceki maddi koşullar ile sonraki koşulları karşılaştırılmalıdır. Çocuğa 18 yaşına kadar iştirak nafakası ödeniyor ama eşe ömür boyu. Bu insanları boşandıktan sonra birbirlerine mali olarak bağlamamak lazım” şeklinde konuştu.

‘14 yıldır nafaka ödüyorum’

Sempozyuma 9 yaşındaki oğluyla katılan Abdülkadir Almas da, “Eşimden 14 yıl önce ayrıldım. Ayrıldığımdan beri nafaka ödüyorum. Normalde çocuğumuz annesindeydi. Ama velayeti bir yıldır bende. Çocuğumun annesi çalışıyor, oğluna nafaka ödemesi gerekiyor yasa da bunu söylüyor ama buna rağmen çocuk bende olduğu halde ben nafaka ödüyorum. Bunun bir sınırı olmalı” dedi. Nafaka mağduru olduğunu söyleyen Aytekin Toprak ise şunları söyledi: “Eşimden 14 yıl önce ayrıldım ve 14 yıldır yüzünü görmediğim bir kadına nafaka ödüyorum. 2009 yılında nafakayı ödemediğim için evime haciz geldi. Devlet buna çözüm bulsun, nafaka kalksın. Ölene kadar ben para ödemek istemiyorum. Şimdiye kadar 50 bin TL’ye yakın para ödedim.”

Mağdurların gözü bakanlıkta

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 100 günlük icraat programında yer alan “nafaka ödeme sisteminin adil bir hale getirilmesi” maddesi yaklaşık 2 milyon kişiye umut oldu. Adalet Bakanlığı tarafından süreli nafaka yasa tasarısı hazırlandı. Yasa süre bitiminde kadınların devlet tarafından mağdur edilmemesi için şekillendi. Süresiz nafaka mağdurları, nafaka ödeme sisteminin adil hale getirilmesini bekliyor. İstanbul Aydın Üniversitesi ile Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu Sivil İnisiyatifi tarafından düzenlenen Süresiz Nafaka İçin Adil Çözüm sempozyumunda sıralanan çözüm önerileri bir rapor halinde Adalet Bakanlığı’na iletilecek. Mağdurlar arasında 10 gün evli kalıp 29 yıl nafaka ödeyenler de yer alıyor. - İSTANBUL DHA