Arkeoloji Anadolu tarihinin izleri Anıtkabir’de

Anadolu tarihinin izleri Anıtkabir’de

21.11.2022 - 01:00 | Son Güncellenme:

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedî istirahatgâhı Anıtkabir, onun kurtardığı topraklarda yeşeren ve yaşayan uygarlıklardan izler taşıyor.

Anadolu tarihinin izleri Anıtkabir’de

Safa Tekeli | tekelim@gmail.com- Anıtkabir’in her köşesi; anıtsal bloklar, mozoleye ulaşılan Aslanlı Yol, kuleler, heykeller, kabartmalar, tören meydanı, Hititlerden Osmanlı’ya Anadolu’da egemenlik kuran farklı uygarlıkların mimari özellikleri ve süsleme ögeleriyle bezelidir. Anıtkabir, yaklaşık 750 bin metrekarelik bir alanda, Barış Parkı ve Anıt Bloğu olmak üzere iki kısma ayrılır. Barış Parkı, Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” özdeyişinden yola çıkılarak 24 ülkeden ve Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden getirilen ağaçlar ve süs bitkileriyle âdeta bir botanik bahçesini andırır. Anıt Bloğu ise Aslanlı Yol, Tören Meydanı ve Mozole olmak üzere üç bölümden oluşur. Aslanlı Yol, 262 metre uzunluğundadır ve saygıyla ilerleyen ziyaretçileri Atatürk’ün yüce huzuruna hazırlar. 26 basamaklı merdivenlerden çıkıldığında, ziyaretçiler, iki yanda İstiklal ve Hürriyet Kuleleri ile üçlü kadın ve erkek heykel gruplarını hayranlıkla izler. Yolda, karşılıklı oturmuş 24 Hitit aslanı heykeli, Çorum’un Boğazkale ilçesindeki Hattuşa antik yerleşiminden kalkıp gelmiş gibidir. Hititlerde ve Türk mitolojisinde gücü simgeleyen aslanlar, Türk ulusunun birlik ve beraberliğini temsilen çift yapılmıştır ve ulusun kuvvet ve kudretini gösterir. Heykeller, Hüseyin Özkan’ın eseridir. Tören Meydanı, Aslanlı Yol’un sonunda yer alır; 129x84.25 metre boyutlarındadır. İlk anda fark edemezsiniz ama bu 15 bin kişi kapasiteli meydanın zemini; siyah, kırmızı, sarı ve beyaz renkte traverten taşlardan yapılmış, Anadolu kadını ve köylüsünün yüzyıllarca dokuduğu halı ve kilimlerin desenleriyle bezelidir.

Haberin Devamı

Anadolu tarihinin izleri Anıtkabir’de

Atatürk Müzesi

Anıtkabir’de Atatürk’ün mozolesinin bulunduğu Şeref Salonu’nun altında, 3 bin metrekarelik sütunlu alanda oluşturulan Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde, onu, bütün eylemleriyle oluşturduğu bilinçle içinizde hissedersiniz. Müzeye, Anıt Bloğun sağında yer alan Misak-ı Millî Kulesi kapısından girilir. İnkılap Kulesi’ne kadar süren bu bölüm, ilk olarak 21 Haziran 1960 tarihinde Atatürk Müzesi olarak açılmıştır. Atatürk’ün özel eşyası ve kendisine yabancı devlet adamları tarafından verilen armağanların sergilendiği bu bölüm, ileri sergileme teknikleri kullanılarak yeni oluşturulan bölümlerle birleştirilir. Bu ilk bölümün girişinde sizi, 1920 yılında Ankara’ya geldikten sonra boydan çekilmiş, güler yüzlü bir fotoğrafıyla Mustafa Kemal Paşa karşılar. Müzenin yeni oluşturulan ikinci bölümünde üç panorama dikkatleri çeker. Senaryosu Turgut Özakman tarafından yazılan Çanakkale Savaşları, Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz panoramalarının hazırlanması için, bu muharebelerin geçtiği alanlarda figüranlar kullanılıp canlandırmalar yapılır, 14 bin kare civarında fotoğraf çekilir. Eskizler kullanılarak panoramalar oluşturulur.

Haberin Devamı

Anadolu tarihinin izleri Anıtkabir’de

Zaman koridoru

Çanakkale Savaşı’nı, Sakarya Meydan Muharebesi’ni ve Büyük Taarruzu konu alan panoramalar, üç boyutlu bir etki uyandırır. Gerçek mermiler, silahlar, mitralyözler, toplar, yanmış tekerlekler, siperler, kağnılar; bu zaman koridorunda, gözleriniz ve kulaklarınızla ağır ağır yol aldırır. Bomba gümbürtüleri, Çanakkale Boğazı’ndan geçmeye yeltenmiş gemilerin düdükleri, mitralyözlerden toprağa savrulan kovan sesleri kulaklarınızda yankılanır. Sakarya Muharebesi ve Büyük Taarruz panoramalarında süvarilerin kılıç şakırtılarını, atlarının kişnemelerini ve nal seslerini işitir; uzaklardan düşmanı kovalayan Mehmetçiğin “Allah! Allah!” nidalarını duyabilirsiniz. Önce Çanakkale Savaşları Panoraması önündesiniz, karşınıza tüm heybetiyle 215 okkalık (275 kilogram) top mermisini sırtında taşıyan Seyit Onbaşı çıkar. Onun yüzüne yansıyan gücünü izlerken hemen önündeki alanda üç boyutlu anlayışla oluşturulan şehit düşmüş asker maketi görülür. Birkaç adım sonra, ölmeye hazır askerlerin siperdeki maketleriyle karşılaşılır: Birazdan kullanacakları süngülerini, siperi oluşturdukları kütüklere saplamış bekliyorlardır. Dünya harp tarihinde eşine az rastlanan, “Bomba Sırtı” adı verilen bu olayın üç boyutlu canlandırılmasında, siperler arasındaki uzaklığın sekiz metreye kadar inmesi ve ölümün kaçınılmaz olmasına rağmen, üç dakika sonra öleceğini bilen askerlerin ölüme atılışları anlatılır. Mustafa Kemal’i Çanakkale Savaşlarında siperde gösteren resmin önünde oluşturulan siperlerde manyetolu bir telefon, yanında şarapnelden kül tablasında yanan bir sigara durur. İlerde bir siperin içinde, şehidin başında, bir başka asker Kuran okur. Yaralı bir Anzak askerini sırtına almış Türk askeri resmi, insanı etkiler; bir başka asker de ölmek üzere olan Anzak’a, belki de son suyunu içiriyordur. Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz panoramaları, bomba ve süvarilerin kılıç sesleri arasında izlenir. Arka planda, beşiği bırakmış analar, öküz arabalarıyla, “korkunç ve mübarek elleriyle” cephane taşır. Ve Büyük Taarruz panoramasında “Sarışın Kurt,” “ince uzun bacakları üzerinde, Afyon Ovası’na atlayacakmış gibi durur Kocatepe’de...”

Haberin Devamı

Anadolu tarihinin izleri Anıtkabir’de

Haberin Devamı

Tonoz Müzeler

Müzenin üçüncü bölümü, 18 tonozda yer alan tematik sergi alanlarından oluşur. Atatürk’ün Samsun’a çıktığı 1919 yılından ölümüne kadar olayların anlatıldığı tonozlu odacıklardaki vitrin düzenlemelerinde, Kurtuluş Savaşı ve Atatürk Devrimlerine ilişkin 3 bin kadar fotoğraf ile bunların açıklamalarına yer verilir. Değerli sanatçılar tarafından hazırlanan rölyefler de Tonoz Müzelerin görselliğini güçlendirir. Galeri boyunca Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında büyük hizmetleri görülen, Kara Fatma’dan Şahin Bey’e kadar asker-sivil 20 kahramanın büstü ve özgeçmişleri de yer alır. Mustafa Kemal Atatürk ve yaptığı tarih, bu müzede sizi bekler.

Yazarlar